Şarkıcı Yeşim Salkım, Altın Portakal''da oyuncu Nihal Yalçın''a ödülünü verdiği sıradaki tavırları ve sonrasındaki açıklamalarıyla gündeme gelen Tamer Karadağlı''ya destek verdi. Salkım, "Tamer’i haklı buluyorum, kadınlar erkekler üzerinden prim yapmayı bıraksın" görüşünü savundu.
"MADEM Kİ KADINLAR HAKLARI DİYORSUNUZ"
Türkiye Gazetesi''ne konuşan Salkım, "Sanatçılar politik olmamalı. Görüşlerini söyleyebilir fakat politik konuşmaların yapılacağı yerler, ödül törenleri değildir. Bu oyuncuların ciğerlerini biliyorum. İki iş tutunca böyle havaya girmenin anlamı yok. Kesinlikle Tamer’i haklı buluyorum, aradım ve bunu kendisine de söyledim. Erkeklerin üzerinden artık prim yapmaktan biraz vazgeçsin bu kadınlar. Mademki kadın hakkı diyorsunuz; aç arabanı bin, benim kapımı aç deme. Çiçek getireceksin deme adama, git çiçeğini kendin al. Hep bir beklenti içinde olup, sonra eline pankartı almak olmaz. Hasta ruhlu erkeklerden bahsetmiyorum. Ben PKK''ya karşıyım, ülkemde kimse PKK sempatizanlığı yapamaz. İşin oyunculuk, takdir ettiler, teşekkürünü et, git otur. Herkes haddini bilecek" dedi.
"ZANNETTİLER Kİ BEN MUHALİFİM"
Salkım, sorulara şu yanıtları verdi:
-Şu an gidişattan memnun musunuz?
Beni çok eleştirdiler. Zannettiler ki ben muhalifim, ben hükûmete karşıyım. Hayır... Ben ülkesini seven, birliğini bütünlüğünü korumak isteyen, bayrağını seven, insanını seven bir kadınım. Şu anda gidişat çok iyi. Benim TGRT seyretmeyen kitlem bile artık TGRT seyrediyor. Bütün ön yargılar kırıldı.
"SOSYAL MEDYAYI SINIRLARIM"
Ülkemiz, sosyal medyayı çok ciddiye aldı ve hayatını burada yaşamaya başladı, bütün insani ilişkilerini de bir kenara kaldırdı. Bir insanın yarasını ancak bir insan sarar. Bana şimdi bir yetki verilse, tek yapacağım şey sosyal medyayı sınırlamaktır. İnsanlar bu mecrada kelimeleri ve cümleleri dahi doğru kurmuyor. Büyük bir tuzak, tehlike, burası gerçek değil. Bizim derhâl, özümüze, kökümüze dönmemiz; özentilikten uzaklaşmamız lazım. Sosyal medya, insanları uyutmak için yapılan bir sistemdir. Biz, çok güzel bir milletiz ancak bize, kendimizi ve birbirimizi unutturmaya çalışıyorlar.