Bilim insanları, 1815'teki Mount Tambora patlamasına benzer veya onu aşabilecek büyüklükte bir volkanik patlamanın tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Bu tür nadir ama yıkıcı olaylar, küresel iklimi yeniden şekillendirebilir, gıda tedarikini kesintiye uğratabilir ve milyonlarca insanı yerinden edebilir. Uzmanlar bu devasa patlamaların ardındaki bilimi incelerken, akıllarda kalan tek soru şu: "Dünya, bu kaosun ardından gelecek olanları karşılamaya hazır mı?"
Tarihin en güçlü patlamalarından biri olan Mount Tambora, 1815'te dünyayı kaosa sürüklemiş, "yazsız yıl" olarak bilinen bir döneme yol açmış ve geniş çaplı kıtlıklar ve on binlerce insanın ölümüne neden olmuştu. Şimdi, 200 yıl sonra, bilim insanları gezegenin bir başka büyük patlamanın eşiğinde olabileceği konusunda uyarıyor. Bu patlama, modern ve birbirine bağlı dünyamız için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
TAMBORA VE GEÇMİŞ PATLAMALARDAN DERSLER
Mount Tambora'nın patlaması, atmosfere saldığı kül, kükürt dioksit ve döküntülerle küresel sıcaklıkları en az 1 derece düşürmüştü. Bu soğuma, dünya genelinde hava durumunu bozmuş, mahsullerin başarısız olmasına, gıda kıtlığına ve kıtlığa yol açmıştı. "Yazsız yıl" Kuzey Amerika'da Haziran'da kar yağışına, Avrupa'da hasatların başarısızlığına ve geniş çaplı açlığa neden olmuştu. Kültürel etkisi de büyüktü; Mary Shelley bu kasvetli ve ürpertici koşullardan esinlenerek ikonik romanı Frankenstein'ı yazmıştı.
Tambora gibi, 1257'de Endonezya'da gerçekleşen Samalas patlaması da Küçük Buzul Çağı'nın başlangıcına katkıda bulunmuş olabilir. Bilim insanları bu tür devasa patlamaların yaklaşık her 600 yılda bir gerçekleştiğine inanıyor. Bu zaman çizelgesine göre, dünya bir sonraki felaket olayı için geç kalmış olabilir.
ARTIŞ GÖSTEREN TEHDİT
Bir sonraki büyük volkanik patlama, yüzyıllar öncekilerden farklı bir dünyada gerçekleşecek. Bugün dünya daha sıcak, daha bağlantılı ve daha yoğun nüfuslu, bu da patlamanın potansiyel etkisini artırıyor. Cenevre Üniversitesi'nden iklim profesörü Markus Stoffel, "İnsanlık hiçbir plana sahip değil," diyerek bu tür bir patlamaya hazırlıksız olduğumuzu vurguluyor.
Bir büyük patlama:
- Şehirleri anında yok edebilir.
- Küresel gıda tedarikini kesintiye uğratabilir.
- Ekonomik çöküşe yol açabilir.
- Milyonlarca insanı yerinden edebilir.
VOLKANİK PATLAMALARIN İKLİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Volkanlar, patlama sırasında kükürt dioksit (SO₂) gibi gazlar salar ve bu gazlar iklim üzerinde derin etkiler bırakır. SO₂ stratosfere ulaştığında, aerosol parçacıkları oluşturur ve güneş ışığını dağıtarak geri yansıtır, bu da geçici bir soğumaya yol açar. Örneğin, 1991'deki Mount Pinatubo patlaması, atmosfere yaklaşık 15 milyon ton SO₂ salarak gezegeni yaklaşık 0.5 derece soğutmuştu.
Ancak, soğuma etkisi her yerde aynı değildir ve mevcut zayıflıkları daha da artırabilir. Güney Avrupa ve Kuzey Afrika gibi bazı bölgelerde sıcaklık düşüşü 7 dereceye kadar çıkabilir, bu da yıkıcı mahsul kayıplarına ve su kıtlığına yol açabilir.
DAHA KÖTÜ OLABİLİR Mİ?
Günümüzde, bir büyük patlama zaten insan faaliyetleriyle değişmiş bir gezegenle etkileşime girecek. Birkaç faktör bu yıkımı artırabilir:
Hızlanmış Atmosfer Dolaşımı: Daha sıcak bir iklim, atmosferdeki hava sirkülasyonunu hızlandırarak volkanik aerosollerin daha hızlı dağılmasına ve soğutma etkisini artırmasına neden olabilir.
Okyanus Dinamikleri: Daha sıcak yüzey suları, okyanus karışımına engel olabilir, atmosferin daha fazla soğumasına yol açabilir.
Patlama Sıklığındaki Artış: Eriyen buzullar, volkanik sistemler üzerindeki baskıyı azaltarak daha sık patlamalara neden olabilir.