Yeniçağ TV'ye konuşan Dilipak yeni miting için tarih verdi

Yeniçağ TV'ye konuşan Dilipak yeni miting için tarih verdi

Yeni tip korona virüs aşısına karşıt tavrıyla bilinen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Yeniçağ TV'ye konuştu. Dilipak, önemli açıklamalarda bulundu.

Yeniçağ TV''de Kübra Çelebi''nin sorularını yanıtlayan Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, yeni tip korona virüs aşısına karşı görüşlerini paylaştı. Geçtiğimiz hafta İstanbul''da yapılan aşı karşıtı eylemin öncülerinden olan Dİlipak, önümüzdeki hafta da Ankara''da olacaklarını açıkladı.

Dilipak ile yapılan röportaj ise şöyle:

Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü''nden (DSÖ) bir açıklama geldi.  Aynı kişiye farklı korona virüs aşısı uygulanması konusunda uyarılarda bulunuldu. Aşılar da bu noktada gündemde sık sık tartışılırken siz de aşıya karşıt tavrınızla biliniyorsunuz. Neler söyleceksiniz DSÖ’nün bu açıklaması hakkında?

Başından beri dünya insanlığı bedava kobay olarak kullanılıyor. Ben sizi bir şeye mecbur ediyorsam sorumluluk size aittir diye bir belge imzalatabilir miyim? Zorlama bir mobbingtir. Benim farklılığımdan kaynaklı tercihlerim olabilir. Bilim adına insanlar öldürülüyor dünyada. Farklı aşıların tek kişide aynı süreçte kullanılmasını doğru bulmuyorum. Siz 4 aşıyı yaptırana kadar ilk yaptırdığınız aşının etki süresi 6 aydı. Zaten PCR’ın yanlış kullanıldığı DSÖ tarafından da kabul edildi. Ama biz hala hem PCR’ı sürdürüyoruz hem aşılar üzerindeki tartışmaları görmezden geliyoruz

 

Bu uygulama Türkiye’de yapıldığına göre DSÖ, Türkiye verilerine bakarak mı tehlikeli dedi sizce ya da Türkiye denek olarak mı kullanıldı?

Bu cinayetlerin sorumlusu kim? Kimseye hesap soramazsınız çünkü onay verdiniz. Bu bir suçtur. Türkiye ve dünya böyle bir tehdit altında. Maskeyi de bize dayatıyorlar. Dünyada daha az oksijen alarak daha sağlıklı yaşayan hiçbir canlı yok. Maskeyi yarım saatten fazla takamazsınız.

Biz sınırlarımızı koruyalım derken artık damarlarımızdan vücudumuzu işgal eden bir emperyal sürece girdik. Bu biyolojik insanın son örnekleri dediğimiz bizler bittikten sonra asıl felaket z kuşağı dediğimiz bu neslin üzerinde kopacak. Var olan insan dijitalize edilecek. Bizler ‘cyborglaşmaya’ başlayacağız. Daha önce uzayı işgal ettiler. Şimdi akıllı sistemlerle saldırmaya başladılar. Ve bunu gizlemiyorlar size çip takacağız ve siz artık nesne olacaksınız diyen ahlak gelenek ve cinsiyetinizden bağımsız bireylere dönüşeceksiniz. Genom olacaksınız. Sizler bilgisayarın canlı organizması bilgisayar da sizin elektronik implant nesneniz olacak. Bu hayvanlara da entegre edilecek. İnsan hayvan ve makine yeni bir dünya kuracak diyorlar sizi ölümsüzleştireceğiz diyorlar.

Covid yeni bir dine dönüşüyor ve biz bunu Ankara’ya anlatamıyoruz. Bütün siyasiler toplu bir cinnet yaşıyorlar. Tarihte bu ilk kez olmuyor. Kolektif cinnet hali söz konusu. Biz 300 yıldır bir cinnet halindeyiz. Şu Covid yalanından kurtulmamız gerekiyor, PCR yalan.

 

18 Eylül’de yayınlanan ‘’yeni oyunlara hazırlıklı olmak ‘’ başlıklı köşe yazınızda da değindiğiniz bir konu var. ‘’Bu grip olayı kendinden ibaret bir olay değil diyorsunuz.’’ Bunu irdeleyenlere ifade edenlere karşı da bir sindirme politikası olduğunu savunuyorsunuz. Son zamanlarda tüm dünyada yaşananları şöyle ifade etmek mümkün mü? Günümüzde gıda, ilaç ve aşı üzerinden nüfus kontrolü yapılıyor diyebilir miyiz?

Bu olay ilaçla başladı gıda ile devam ediliyor. Kutuplarda buzullar eridi. Bakteriler balıklar tarafından yutuldu balıkları insanlar yedi insanlarda mutasyona sebep oldu. Hayvanları çiplerken bir takım hayvanları da tekrar ortadan kaldırmak istiyorlar. Çünkü sentetik et üretiyorlar.

Sadece sağlık üzerinden gelmiyorlar. Gıda da sırada bekliyor. Spor üzerinden de geliyorlar fit olmak için kadınların bel bölgesindeki kasları güçlendirip doğurganlıkları azaltıyorlar. Modayla da yapılıyor bu. Vücuttaki kan dolaşımını durduracak kıyafetlerle doğurganlık azaltılıyor. Tükettiğiniz endüstriyel gıdalar çok ciddi anlamda üreme kapasitesini imkansız hale getiriyor.

Hayvanlara uygulanan aşılar insanlara da geçiyor. Tavuklara yedirdiğiniz yemler onları vahşileştiriyor. Canavarlaşan bir canlı türüyle karşı karşıyayız.

Bundan sonra daha fazla kız çocuğu doğacak ama sakat doğacak. 3 aylıkken anneler sigortaları devam etsin istiyorsa çocuklarını dijital bir muayeneden geçirmeleri gerecek ve kan alacaklar. Bu PCR gibi bir test. Çocuğunuzun geri zekalı olma ihtimali var.  Zaten sakat doğumu örgütlüyorlar ve ondan kurtuluşun adresini de gösteriyorlar kendilerine göre.

Bill Gates rüya görse bilimsel oluyor bunları ben söyleyince komplo oluyor.

 

Tekrar aşı dayatmasına karşı miting olacak mı?

Önümüzdeki Pazar Ankara’da olacağız.

Abdurrahman Dilipak ile yapılan röportajın tamamını ise aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=DB0XovJgIhI

İlgili Haberler