Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı
Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız
Meclis’in ‘vergi salma’ hakkı yetkisi Erdoğan’a devrediliyor
AKP’nin vergi, harç, istisna ve muafiyetleri içeren 80 maddelik torba yasa teklifini değerlendiren CHP’li Toprak “İktidara gelirken bütçe dışı tüm fonları kapatıp bütçe disiplinini sağlamayı vaat eden AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tam aksine bütçe dışı yeni fonlar kurup kendisine yeni kasalar yarattı” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "Vergi, harç, istisna ve muafiyetleri içeren 80 maddelik torba yasada, milyonlarca dar gelirliye destek verilmiyor. Meclisin vergi yetkileri 2028’e kadar Cumhurbaşkanına devrediliyor. Futbolculara, KÖİ projelerini üstlenen müteahhitlere, bankalara borçlu batık şirketlere vergi kolaylıkları getiriliyor. Torba yasada; bir avuç kişi ya da şirkete vergisiz kazançla, muafiyet ve istisnalar 5 yıl daha uzatılıyor. Kredi kartı veya kredi taksitini bir ay geciktirene haciz kapısı açılırken, bankaya borcunu ödemeyen batık şirketlere 4 yıl borç ödememe, yapılandırma imkanı sunuluyor. TBMM’nin anayasal yetkisi ve görevi olan vergi salma hakkı, Cumhurbaşkanına devrediliyor" dedi.
24 Kasım’da 64 AKP’li milletvekilinin imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan ve aynı gün Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderilen vergi, harç, istisna ve muafiyetleri içeren 80 maddelik torba yasaya dikkat çeken Toprak, şunları kaydetti:
“Yasa teklifinde milyonlarca dar gelirliye destek verilmiyor. Meclis’in vergi yetkileri 2028’e kadar Cumhurbaşkanına devrediliyor. Futbolculara, KÖİ projelerini üstlenen müteahhitlere, bankalara borçlu batık şirketlere vergi kolaylıkları getiriliyor. Torba yasada; bir avuç kişi ya da şirkete vergisiz kazançla, muafiyet ve istisnalar 5 yıl daha uzatılıyor. Kredi kartı veya kredi taksitini bir ay geciktirene haciz kapısı açılırken, bankaya borcunu ödemeyen batık şirketlere 4 yıl borç ödememe, yapılandırma imkanı sunuluyor. TBMM’nin anayasal yetkisi ve görevi olan vergi salma hakkı, Cumhurbaşkanına devrediliyor.”
Türkiye’nin asgari ücretle çalışanlar oranı açısından yüzde 43 ile Avrupa’da ilk sırada yer aldığını kaydeden Toprak, “İktidar, IMF yaklaşımı ve verilen gizli taahhütle asgari ücreti yılda bir kez ve hedef enflasyon oranında artıracağını ilan etti. Bu politika ile milyonlarca çalışan, açlık ötesi sefalete mahkum edilecek. Ekonomik demokrasi ve sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayan Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısı ve karar süreci değiştirilmelidir. Asgari ücret, ILO sözleşmesi doğrultusunda bir işçi ailesinin temel gereksinimleri göz önünde bulundurularak belirlenmeli, en düşük emekli aylığı da asgari ücret düzeyinde eşitlenmelidir” uyarısında bulundu.
“24 Kasım’da henüz uygulama tebliği bile yayınlanmadan Cumhurbaşkanı kararıyla yürürlüğe konulan ‘ithalatta KDV indirim hakkının kaldırılması’, dış ticareti kaosa sürükleyecektir” diyen Toprak, “Pek çok ithal ürün ve hammaddenin fiyatında zamlara ve artışlara yol açarak yeni bir enflasyon dalgasını tetikleyecektir. İthalatta yıllardır uygulanan KDV indirimi sisteminin bir gecede Cumhurbaşkanı tarafından kaldırılması, belirsizliği artırıp, ekonomik güveni sarsarak dış ticarette kaosa zemin yaratacak bir düzenlemedir. Büyük ihtimalle yıkıcı sonuçları görülünce bir süre sonra kaldırılacak ve ekonomide yap-boz ve deneme-yanılma politikalarının somut bir örneği olarak anımsanacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir ev sahibinin kiracısının ödediği kirayı 2 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya çıkarmasına tepki göstererek “Bu ne vicdandır?" demesine atıf yapan Toprak, raporunda şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ev sahibinin zam yaptığı kiracı Cumhurbaşkanına ulaşıp ev sorununu çözüyor. Sahte fonda dolandırılan futbolcular, Cumhurbaşkanından destek istiyor ve bir bakan devreye giriyor. Bu iki güncel olay bile tek adam yönetiminin ülkeyi hangi noktaya getirdiğini gösteriyor. Yargıya, adalete ve kurumlara güvenin dibe vurduğu bir sistemde, ülkeyi yöneten tek kişiden emlakçılık ve tahsilat yapması bekleniyor. Gazze haberlerini bile ‘dezenformasyon’ diye yalanlayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, dolarlarını tahsil için Cumhurbaşkanından torpil isteyen futbolcular ve bankayı arayan bakanla ilgili haberleri yalanlamadı. Tek adam yönetimiyle tahrip edilen kurumsal yapıyı, güvenilmeyen yargıyı, tıkanan hak arama yollarına karşı siyasi torpil ve kayırmacılıkla sorunu çözme zihniyetinin yansıması, yaygınlaşması kaçınılmaz görünüyor."x
Merve KIZILALP