Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi bugün "Emekli dört gözle sandığı bekliyor!" başlığıyla çıktı.

Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı.

cumartesi-1-sayfa.jpg

Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız

Sefalete mahkûm edilen emekliler sandığı bekliyor

Yarın yapılacak seçimin kampanya döneminde en çok konuşulan emeklilerin geçim sıkıntısı her geçen gün atıyor. Erdoğan’ın seyyanen zam kapılarını kapatarak sefalet ücretlerine mahkûm ettiği emekliler, “İktidar yaşlıları istemiyor. Nefesimiz kesiliyor” diyerek sandıkta hesaplaşacaklarını söylüyor.

İKTİDARIN tartışmalı politikalar yüzünden emekliler yardıma muhtaç hale geldi. Üst üste zamlarla vatandaşlar gelirini hiçbir ihtiyacına yetiştiremezken, Türkiye’de yeni ekonomik sistemle geçim sıkıntısı çekmeyen kesim neredeyse hiç kalmadı.

Yerel seçim öncesi seyyanen zam söylemleri de boşa çıktı. ANKA Haber Ajansı, İstanbul Küçükçekmece’de çayın 1 liraya satıldığı belediye tesisinde emekli yurttaşlara son durumlarını sordu.

İsmini vermek istemeyen emekli vatandaş, “Geçinemiyoruz. Geçinen var mı? Sana vereyim 10 bin lirayı geçinmek kolaysa. 10 bin lirayla nasıl geçineceksin? Bir de ev kira ise vay vay haline” derken diğer emeklilerin tepkileri şöyle:

EMEKLİ ALİ ÖZKOCA: İktidar maaş zamlarıyla ilgili beklentilerimizi karşılamadı. Vallahi ev kira olmadığı için geçiniyoruz. Yoksa geçinemeyiz. Ek iş de yapmıyoruz. Maalesef emekli maaşları iyileştirilecek diye bekliyoruz.

EMEKLİ SADIK AVCI: Emekliyiz ama çalışıyoruz. Emekli maaşıyla alıştığımız standartta yaşayabilmemiz mümkün değil. O nedenle ya o standartta yaşayacağız onun için çalışacağız ya da tamamen o televizyonlardaki gördüğümüz insanların işte kıyma, et kuyruğundaki bekledikleri gibi gidip o kuyruklarda bekleyeceğiz.

O nedenle biz imkanlarımız dahilinde çalışıyoruz. Çalışabiliyoruz. İşimiz var. İş buluyoruz. O nedenle onu tercih ettim. Bir markete gidiyorsunuz işte bir şey almaya çalışıyorsunuz nefesiniz kesiliyor. Gerçekten aldığınız kazandığınız parayla yaptığınız masrafı yan yana getirdiğinizde her ay açık veriyorsunuz, her ay bir şekilde bir başka yerden telafi edebilmek için bir gayret harcıyorsunuz..

Ben inşaat mühendisiyim. Emekli maaşım 19 bin lira. 10 bin lirayla hayat nasıl devam edecek? Bu insan ailesini nasıl geçindirecek? Çoluğunu, çocuğunu nasıl okutacak? Yani bütün bunları yan yana getirdiğiniz zaman bunlardan memnun olmak evet biz bu iktidarı kabul ediyoruz, beğeniyoruz, takdir ediyoruz demek için aptal olmak lazım.

ERDOĞAN AKKUŞ: Şimdi evi olmayan bir emekliyi düşünün. Ev kirasını mı ödeyecek, ekmek mi alacak? Peynir mi alacak? Ne yapacak böyle? Sıkıntılar içerisine kıvranıp duruyor. Emekliler şu anda yoksulluk sınırının altında daha düşük bir yaşam sürdürüyorlar. Onun için böyle evden geliyoruz ucuz kafelerde 1 liralık çaya talimat ediyoruz.

İSMAİL KARLI: Ekonomik sıkıntı içerisindeyiz. Televizyon haberleri izlerken çocuğuna gidip de pazarda pazar tahtaların arasında o çürük meyve sebzeleri toplayıp götürdüğünde gerçekten içimiz kan ağlıyor, gözlerimiz yaşarıyor. Acaba ne olacak bu ülkemizin hali diye düşünüyoruz? Bugüne kadar olmadı ama belki 31 Mart’ta olacak bir değişimi bekliyoruz. İnşallah beklediğimiz değişimler olursa belki bu Türkiye’nin geneline yansıyabilir.

YAŞAR CABBAROĞLU: Emeklilerin geçinmesi mümkün değil. Emekli öğretmenim, maaşım yetmiyor. Geçim yok. Geçinemiyoruz. İktidardan memnun değilim. Bu adamlar yaşlılar istemiyor. Kafası çalışan iyi gençleri de istemiyorlar.

Edda Sönmez (ANKA)

cumartesi-5.jpg