Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi bugün "Millet feryat ediyor iktidar kulak tıkıyor" başlığıyla çıktı

Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı

cumartesi-1-sayfa-001.jpg

Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız

Emekli semt pazarından feryat etti: Duyun artık bizi!

Ekonomik krizin faturasını en ağır şekilde ödeyen kesimin başında gelen emekliler, ‘almak yerine bakmak zorunda kaldıkları’ pazardan AKP iktidarına seslendi: Ölüme terk edilmiş gibiyiz. Tok, açın hâlini anlamaz. Sürünüyoruz. Saraylarda oturanlar artık bizi de görsün!

İKTİDARIN ekonomi politikası vatandaşın cebindeki parayı her geçen gün mum gibi eritiyor. Alım gücü, yüksek enflasyon karşısında gün be gün azalırken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Genel ekonomik göstergelerimiz gayet iyi” açıklaması tepki çekti.

İstanbul’un Maltepe ilçesinde bulunan Küçükyalı semt pazarındaki vatandaşlar Erdoğan’ın sözlerine çarpıcı değerlendirmelerle yanıt verdi.

Bir emekli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine “Asla katılmıyorum. O kendisi görmüyor Sarayda oturduğu için beyefendi. Nereden haberi olsun? Yanımıza gelse, görse bizimle bire bir, bizimle paylaşsa sorunlarımızı, eminim ki fark edecektir ama kendisine de iletilmiyor doğrular. O yüzden farkında değil tabii ki. Tok, açın hâlini anlamaz. Sürünüyor bütün insanlar. Fiyat bakıyor” karşılığını verdi.

Zeytin poşetini gösteren başka bir yurttaş da “Ben oruçluyum. Çok şey alacaktım ama gücüm yetmediği için hiçbir şey alamadım. Her gün bir şey değişiyor. Ne yiyeceğimizi, ne alacağımızı bilmiyoruz. Oruç tutuyoruz ama akşam iftara ne yapacağımızı bilmiyoruz. Her şeyi almış başını gidiyor. Hiçbir şey yok içinde. Bir kıvırcık var içinde. Bir kilo da pırasa var. Şu zeytini aldım. 300 lira hepsi. 400 lira ayırmıştım ama 300 lira bunlara verdim, başka da bir şey kalmadı. Hiçbir şey alamadım. Bir kıvırcık, bir kilo pırasa aldım. Mantar, domates, salata, biber alacaktım. Biberin kilosu 100 lira. Dokunamıyoruz ki hiçbir şeye. Hiçbir şey alamıyoruz. Alım gücü tamamıyla bitti. Kendileri saraylarda oturuyorlar. Hiç arkayı görmüyorlar. Bu insanlar ne yapıyor, ne yiyor, ne içiyor; kendileri gelip görse” diye konuştu.

Bir başka vatandaş da tepkisini “Ben emekli öğretmenim. 28 yıl çalıştım. 15 bin lira kira ödüyorum. Nasıl geçineceğim? Elektrik, su, doğalgaz; dileneyim mi ya? Üstelik de çok ciddi rahatsızlığım var. Raporlu ilaçların parası 300 lira tutuyor. Kanser hastasıyım. Eşim öyle, aynı hastalıktan. Yani bu nedir? Bu sürünmek. Ölüme terk edilmiş durumdayız. Nüfus azalsın diye galiba emeklileri görmek istemiyorlar. Buna karar verdim artık. Başka yapacak hiçbir şey yok” diye dile getirdi.

Bir başka vatandaş da “İkinci el eşya satıp evimi geçindirmeye çalışıyorum. Akşam şuradan tezgahtan hiçbir şey alıp gidemiyorum. Marketlerin çöpe attıklarını, buruşmuşlarını, onları ben toplayıp, evime götürüp onları yiyorum. Alamıyorum. Çünkü diyorum ki, şuna şu fiyatı verirsem ben kiramı ödeyemeyeceğim. O yüzden ben bunu alıp evime götüremiyorum. Çöptekileri topluyorum. Onlarla idare ediyorum. Artık patlamaya hazır birer bomba biz olduk.” ifadelerini kullandı.

Bir diğer emekli vatandaş da AKP’li yöneticilere tepki göstererek “Pazarı gelsin de bir görsünler, öyle köşkte oturmayla olmaz. Emekliyim ben. Kocamdan emekliyim. 8 bin lira para alıyorum. Neye yeterse Erdoğan gelsin de görsün burayı. Eşimden aldığım için bizden kesiliyor. 10 bin lirayı da vermediler. Çocuklarım yardım ediyor. Yoksa geçinilir mi? Evim de kira değildi, dönüşüme gitti. Şimdi kiraya çıktım. Devlet ne verecek, bilmiyorum. Daha onu da almadık. Öbür eve geçtim ama 20 bin lira. Oğlum ödüyor. Ben nasıl ödeyeceğim? Fiyatlar bedava, bedava... Gelsin Erdoğan, alışveriş etsin de görsün pazarı. Emine Hanım öyle ‘Tabldotları düşürün’ demesi kolay öyle. Kendi küçültsün bakalım, nasıl küçülüyorsa. Sarayda oturmakla bu iş olmaz öyle. Çok iyi... Millet keyfinden oynuyor. Duysun bunları da azıcık utanırlar belki.” diye konuştu.

Bir başka emekli de tepkisini “Emekliler aç. Asgari ücretliler aç. Kirasını ödeyemeyenler var. Şu pazarı saat 17.00’den sonra gelin de görün bakalım. Bütün artık malları aşağıdan toplayanlar, yiyenler, yazık günah değil mi? Bizim Türkiye Cumhuriyeti bu vaziyete mi gelecekti? Utansınlar, o baştakiler utansın. Ekonominin neresi iyi! Haram zıkkım olsun. Bütün millet haram ediyor. Başka diyeceğim hiçbir şey yok.” sözleriyle dile getirdi.

“Böyle yaşanmaz, sürünüyoruz” diyen öğretmen emeklisinin tepkisi de “Fiyatlara bakıp geçiyoruz sadece. Alma gücü yok. Birini alsan ikinciyi alamıyorsun. Kiralar, maaşımız kadar emekli olunca. Allah yardım etsin. Bizi gören yok, duyan yok. Kredi kartı borç... Sebze alacaktım, hiçbir şey almadım. Henüz fiyatlara bakınıyorum, acaba uygun bir şey var mıdır diye. Maalesef. Salatalığın kilosu 50 lira, düşünebiliyor musunuz? Maydanoz 10 lira. Maalesef sürekli değişiyor. Fırsat güdenler de var tabii ama onlar da kendince haklı. Alamıyoruz” dedi.

Elindeki poşeti gösteren bir vatandaş da “Şu kadar zeytin 100 lira. Nasıl geçineceğiz? Ne olacak böyle?” diye isyan etti.

Çağatan AKYOL/ANKA

cumartesi-5-001.jpg