Yeniçağ Gazetesi'nin bugünkü manşeti...
BUGÜNE KADAR HİÇ KİMSE 'DERDİN NE' DİYE SORMADI
Osmaniye'de depremden bu yana barakalarda yaşayan onlarca vatandaşın durumu perişan. Gözyaşlarını tutamayan depremzedeler, "Erdoğan bize söz vermişti, ama sözünde durmadı" dedi.
Osmaniye'de depremden bu yana eşiyle beraber kent merkezinde buldukları bir barakada yaşayan Hürü Üresin, "Ekmek bile alamıyorum ki... Bazen çöp konteynerlerine ekmek atıyorlar çevredeki insanlar, görür görmez akşamları alıyorum, yenilebilecekse yiyorum" dedi. Maddi durumu yetersiz olduğu için hasarlı, çatlakları olan bir evde kalmak zorunda olduğunu anlatan 70 yaşındaki Cuma Sakabaşı, da "Perişanım. 'Derdin nedir' diyen olmadı. Kapımızı çalan yok. Zeytin ekmek yiye yiye öldüm ben. Yumurtayı unuttum, tavuğu unuttum. Mahvolmuşum" diye konuştu.
Hürü Üresin, Osmaniye'de büyük yıkımın yaşandığı Cumhuriyet Caddesi'ne paralel boş bir alanda bulunan bir barakada yaşıyor. Evinin depremde yıkılmadığını ancak ev sahibinin evinin yıkıldığı ve yaşadığı evden çıkmak zorunda kaldığını belirten Üresin, "Yıkılacak apartmanların bazı odalarında kaldım. Korkuyorum yıkılacak diye. Bir gün kalıyordum ikinci gün kalamıyorum" diye konuştu. Üresin, ev bulamadığı için bir dönem sokaklarda, parklarda kaldığını belirterek, "Bazen çarşıda dolaştım orada kaldım, bazen parklarda kaldım, kuytu yerlerde yattım" dedi. Kaldığı barakanın üs tüne çadır bularak serdiğini anlatan Üresin, "Yağmur yağmasın diye dua ediyorum" diyor. Üresin, "Nasıl geçiniyorsunuz." sorusuna, "Bazı ev sahipleri diyor ki 'Sen gelip burada dolanıyorsun hırsızlık keşfi için mi geliyorsun' diyorlar... Kimse kimsenin derdini bilmiyor" karşılığını verdi.
Eşiyle beraber, hâlâ barakada yaşadığını belirten Üresin, "Yazın olunca sıcaklık iyiydi ama şu an hava soğuyunca daha kötü" dedi. Üresin, yaşadığı zorluğu, "Ekmek bile alamıyorum ki... Bazen çöp konteynerlere ekmek atıyorlar çevredeki insanlar, görür görmez akşamları alıyorum, yenebileceklerle idare ediyorum" dedi.
Osmaniye kent merkezindeki konteynerlerde yaşayan 75 yaşındaki görme engelli Ömer Karadut,
"Bir yıl zaman istemişti Tayyip Er doğan, "1 yıl zaman verin bana yapacağım eviniz' dedi. 1 yıl da doldu işte... Görme engelliyim ben hiç görmüyorum. Radyolarda, televizyonda dinliyoruz bu ayın sonunda vereceğiz diyorlar" diye konuştu. Herhangi bir resmi yetkilinin yeni evlerin durumuna ilişkin bilgi vermediğini belirten Ömer Karadut, "Hiç kimse bir şey söylemiyor" dedi. Bir çocuğunun üniversite öğrencisi, bir çocuğunun ise lisede okuduğunu anlatan Ömer Özdemir, "Emekliyim 7 bin 500 lira maaş alıyorum, ilaçlar kesiliyor elime 6 bin 750 lira maaş geçiyor. Bununla çocuklarımı geçindirmeye çalışıyorum" dedi. Evlerinin yıkıldığını belirten Özdemir, "Bize eylül, ekim falan dediler... Parayla ilgili de hiçbir şey demediler. Bize verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi" diye konuştu.
Osmaniye'deki konteyner kentlerden birisinde kalan Celil Çaygın ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "emekliye müjde" açıklamasına tepki göstererek, "Yiyecek hiçbir şey yok. Cumhurbaşkanımız özellikle bastıra bastıra söylüyor yüzde 5'lik bir zam verdim müjde diyor o yüzde beşliği de hiç vermesin daha iyi çünkü o yüzde beş gelmeden bizim cebimizden yüzde 25'lik, 30'luk gidiyor. Gelmeden gidiyor keşke o müjdeyi hiç vermese" dedi. 4 çocuğu olduğunu söyleyen Çaygın, "Üniversiteye gidecek olan kızımı gönderecek gücüm yoktu ağabeyimin desteğiyle, 'Masrafını ben karşılayacağım çocuk okusun' dedi. Yoksa ben gönderemeyecektim" dedi.
Konteynerde ne zamana kadar yaşayabilecekleri üzerine, "İçerinin durumunu gördünüz 4 çocuk, eşimle ben 6 kişi sığmıyoruz, bazen oğlum gidiyor amcasına orada kalıyor, kızım gidiyor orada kalıyor ki yatacak yer olsun" dedi.