Yeniçağ Gazetesi: Kumpasların hesabını vermeden ölüp gitti!

Yeniçağ Gazetesi: Kumpasların hesabını vermeden ölüp gitti!

Yeniçağ Gazetesi bugün "Kumpasların hesabını vermeden ölüp gitti!" başlığıyla çıktı.

Yeniçağ Gazetesi'nin bugünkü manşeti...

sayfa-1.png

Gazetemizi okumak için tıklayınız...

FETULLAH GÜLEN ÖLDÜ ÖRGÜT İÇİNDE KAVGA BAŞLADI

Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla Türkiye'nin kılcal damarlarına sızan FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen 1999'dan beri yaşadığı ABD'de öldü. Büyük bir paraya hükmeden Gülen'in ölümünün örgüt içinde büyük paniğe yol açtığı öğrenildi. Örgütün ABD ve Avrupa kanadının güç savaşına gireceğine dikkat çeken güvenlik kaynakları "Suikastlara kadar varacak sert kavgalar" beklendiğini bildirdi.

Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olduğu gerekçesiyle ABD'den iadesini istediği Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in öldüğü açıklandı. 83 yaşındaki Gülen'e yakın sosyal medya hesaplarının duyurduğu ölüm haberi daha sonra yakınları Kemal Gülen ve Ebuseleme Gülen tarafından teyit edildi.

İstihbarat kaynaklarından alınan bilgilere göre Gülen'in ölümü ile örgüt üst yönetiminde panik başladı. Gülen'in öldüğünün duyurulup duyurulmaması konusunda örgüt içinde büyük tartışmalar yaşandı ve ardından haberin saklanamayacağına karar verildi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in sağlık durumunun ağır seyrettiği ve akıl sağlığının yerinde olmadığı biliniyordu. Gülen'in, "Uzun Cevdet' lakaplı 'kara kutusu' olan Cevdet Türkyolu'nun, örgüte para yardımlarının kesilmemesi için Gülen'e sağlıklı gibi görünmesi için ilaç verdiği, örgütteki dağılmayı engellemek adına daha önce çekilen videoları yeniymiş gibi yayımladığı ortaya çıkmıştı. Türkyolu, hem Gülen'i hem de örgütün parasını kendine göre yönetebilmek için örgüt elebaşını Pensilvanya'daki çiftlikten kaçırıp, damadının evine götürmüştü.

Örgüt elebaşı Gülen'in ölümü heyet içindeki mücadeleyi büyüttü. Örgüt liderinin nereye gömüleceği, namazı kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu. Cevdet Türkyolu, cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini isterken, heyetin yaşlıları Avrupa'dan gelecek kişilerin beklenmesini istedi. Cevdet Türkyolu'nun, bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip, cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı.

Örgüt içinde Gülen'i, "Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenler çoğunlukta yer alırken, mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar olduğu belirtildi. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp, son ikamet ettiği, Cevdet Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesi planlanıyor. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülürken, Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olmasının da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ettiği kaydedildi.

Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı daha önce ortaya çıkmıştı. Elebaşı Gülen'in ölmesi ile gücü elinde tutmaya çalışan Cevdet Türkyolu, heyet içindeki yaşılar tarafından istenmediği ve kontrolsüz bir şekilde zenginleştiği, etkisizleştirilmesi için örgüt içinde kulis yapıldığı belirtildi.

Üst kademelerde yer alan isimlerin paranın kontrolünü eline geçirmek istediği ancak paranın büyük bölümünün kontrolünün, Gülen'in sağlık durumunun kötüye gitmesi ile onu kontrolü altına alan Cevdet Türkyolu'nda olduğu ifade edildi. Türkyolu'nun, parayı kendi hiziplerini kontrol altında tutabilmek için kullandığı kaydedildi. Örgütün yönetim kadrosundaki diğer isimlerin bu durumdan şikayetçi olduğu, örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz'ın, ABD ayağını yöneten Cevdet Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini kırmak için yoğun çaba sarf ettiği belirtildi. Aymaz'ın Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma bahanesi ile ABD tarafını tehdit ettiği ve örgüt içinde gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar beklendiği kaydedildi. Öte yandan, örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz'ün, Abdullah Aymaz ile hareket ettiği; eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammed Çetin'in de Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan ile hareket ettiği belirtildi.

Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesi bekleniyor.

27 FARKLI SUÇTAN GÜLEN İÇİN ABD'YE 7 KEZ İADE TALEBİNDE BULUNDUK

1941'de Erzurum-Pasinler'de doğan Fetullah Gülen, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak 1959 yılında Edirne'de vaiz olarak göreve başladı. Burada yaklaşık dört yıl görev yaptı. Askerlik dönüşünde memleketine dönenerek 1962'de Komünizmle Mücadele Derneği’nin Erzurum Şubesinin kurucuları arasında yer aldı, sola karşı faaliyet yürüttü. Daha sonra önce Edirne, ardından Kirklareli'nde imamlık yaptı.

Fetullah Gülen 28 Şubat sürecinde *Gülen örgütlenmesi" hakkında hazırlanan iddianamenin ardından, 1999'da sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ABD'ye gitmişti. Gülen o tarihten bu yana Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasındaki çiftliğinde yaşıyordu. Ankara 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından 22 Ağustos 2000 de hakkında "laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasa dışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak gerekçesiyle 10 yıla kadar ağır hapis istemi ile yargılama başlatıldı ve giyabi tutuklama kararı alındı. Yargılama, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in adıyla anılan ve kamuoyunda "Rahşan Affı" olarak bilinen af yasası ile ertelendi.

28 Ekim 2015'te İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan "en çok aranan teröristler" listesinin kırmızı kategorisinde yer alan Gülen, Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) lideri olmakla suçlandı. 15 Temmuz 2016'da, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bulunan adamları, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmak için bir darbe girişiminde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerikalı yetkililere sıklıkla Gülen'i teslim etmeleri çağrısında bulunurken, Adalet Bakanlığ yetkilileri de aralarında anayasal düzeni ortadan kaldırma, silahlı terör örgütü kurma, Cumhurbaşkanı'na suikast, usulsüz dinleme gibi suçlarında bulunduğu 27 farklı suçtan Gülen için ABD'ye yedi kez iade talebinde bulundu.

AKP ile ortaklık yaptığı dönemde Türkiye de olağanüstü şekilde güçlenen Fetullah Gülen Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve KCK gibi siyasi operasyonların arkasındaki isim olmakla suçlandı. Ancak önce 7 Şubat MİT krizi, sonra dershanelerin kapatılması, ardından gelen 17-25 Aralık operasyonlarıyla birlikte AKP ile yollar ayrıldı. Gülen'e bağlı olduğu iddia edilen askerlerin karıştığı 15 Temmuz darbe girişimi ise Gülen yapılanmasının Türkiye'de tasfiyesiyle sonuçlandı.

sayfa-7.png