Yeniçağ Gazetesi: Emekli yılı ilan edip emekliyi gömdüler

Yeniçağ Gazetesi: Emekli yılı ilan edip emekliyi gömdüler

Yeniçağ bugün "Emekli yılı ilan edip emekliyi gömdüler" başlığıyla çıktı.

Yeniçağ Gazetesi bugün bu manşetle çıktı.

kjs.jpg

EMEKLİ VATANDAŞ: HER ŞEY ATAŞ PAHAIS YAŞAMAKTAN BEZDİK

Yüksek enflasyon, sebze meyve fiyatlarının ateş pahası olması, 10 bin lira emekli maaşı alan emekliyi canından bezdirdi. Emekli Tüzer Can, "Pazara geldim inanın param yetmedi. Bir tane elma 10 lira, 5 tane aldım 50 lira. Yaşamaktan bezdik. Bu yıl emek-lileri öldürme yılı" dedi.

DOĞU'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e Türkiye'nin her yerinde emekli, ücretli hayat pahalılığından refah düzeyinin yerlerde sürünmesinden canından bezmiş durumda. Maaşların azlığından ve geçinemediğinden yakınan emekli Tüzer Can, "Her şey ateş pahası, para yetmiyor. Pazara geldim inanın param yetmedi. Bir tane elma 10 lira, 5 tane aldım 50 lira. Yaşamaktan bezdik" dedi.

Artvin'in Ardanuç İlçesi'nde yaşayan emekli yurttaşlar geçinemediklerinden, pazarcılar ise yüksek fiyatlar nedeniyle satış yapamadıkların yakındı.

Pazara gelen emekli vatandaşlar ve pazarcılar şöyle konuştu: Ardanuç pazarından alışveriş yapan emekli Tüzer Can: Her şey ateş pahası yetmiyor. Pazara geldim inanın param yetmedi ve bir daha para çekmeye gidiyorum. Bir kilo domates 50 lira, bir kilo salatalık 50 lira aşağı bir şey yok. Her şey ateş pahası, parada yetmiyor çıldıracağım artık. Bir tane elma 10 lira, 5 tane aldım 50 lira. Yaşamaktan bezdik."

Naz Budak: "Pazardan bir şey anlamadım iyi değil işler, ucuz istiyorlar. Yağ ve peynir satıyorum. Peynir burada 180 lira, yağa da 400 lira istiyorlar. Peyniri, yağı biz yapıyoruz daha özel ve doğal ama dışardan alınanlara kimyasal katıyorlar ve onların fiyatları da bizim fiyatlarımızda aynı ama bizden daha ucuza bekliyorlar ama o da olmuyor."

Ali Karataş: "Pazarda fiyatlar çok fahiş, emekliler için ölüm, emeklileri öldürme ve gömme yılı bu sene. Sağ olsunlar başardılar bunu. Yüzyıllık Cumhuriyeti yıkmayı başardılar ve inanın çok sinirliyiz. Bir alışverişe çıkıyorsun cepte para yok maaş iyi değil ne yapacaksın." Ardanuçlu vatandaş: "Kiralar olmuş 20 lira. Ben şimdi evden çıkacağım ama nasıl ev bulacağım? Aldığımız maaş 11 bin lira, 15 bin lira kira vereceğiz."

Gürcan Bilgin: "Kayısı, salatalık, fasulye, ıhlamur satıyorum ama satışlar iyi değil. Hayat pahalı ama bu düzen böyle gitmez. Devamlı ileriye de gittikçe de daha da pahalılaşıyor ve kimsede alım gücü yok, kalmadı ki. Mazot 45 liranın üstüne çıkmış ve her şey mazot ve benzinle yapılıyor emekliye para yok 10 bin liradan fazla para vermiyor." Pazarcı Musa Demirhan: "Ardanuç pazar şöyle oldukça idareli davranıyor vatandaş. Biliyorsunuz vatandaşın alım gücü düşüyor, piyasa yukarı gidiyor. Dolayıyla arz talep birbirini karşılamıyor ve talep az kalırken arz yükseliyor. Geliri olmayan millet ne yapar? Devlet nereden ne verecek? Ya senin sırtına vuracak ya benim sırtıma ya da devlet borçlanacak. Her türlü başımıza bela olacak. Bakın devletin gelir getiren kurumlarına haraç mezat satıldı. Devlet bir taraftan gelir getirecek ki halkına da verebilsin olmayan geliri nasıl verecek. Devleti gerçek anlamda se- venler fabrikaları kurdu işçisine iş verdi üretim ve katma değer sağladı, ithalat ihracatın dengesini sağladı. İhracatı yükseltmeye çalışıyorlardı ama şimdi özel sektöre sattılar, her şey ithalata bağlandı ve neyle ödenecek? Neyle karşılayacaksın bunu ya devleti borçlandıracaksın ya da vatandaş aç yaşayacak üçüncü var mı?"

(ANKA)

hokhbok.jpg

İlgili Haberler