Yeni partinin yeni bir gömlek giymesi gerekmiyor...
"Millî Görüş gömleğini çıkardık. Geçmişi unutun, artık yeni bir partiyiz."
Erdoğan uzun yıllar evvel partisinin kuruluş günlerinde böyle diyor ve 'büyük değişim'den söz ediyordu...
Bu sözü söylediği günün hemen ertesinde yazdığımız yazının başlığı aynen şöyleydi:
"Anneniz bir soğan, babanız ise bir sarımsaksa, nasıl iyi kokabilirsiniz?(Bir Arap atasözü)
Değişimin temsilcileri iflâsın da müsebbipleridir... "
Ve bahsedilen 'değişim'e dâir şunları yazmışız 2003 yılında:
"Siyâsîler, siyâsetin içindeki her şeyi islâmîleştirmek yerine kamu yönetimine dair cihazlarla donatmayı tercih etmek ve bunun merkezine de adâleti yerleştirmek zorundadır. Sistemin bir takım ölçüsüz taarruzlarıyla oluşan mağduriyetler üzerine siyâset bina etmekle prim yapma stratejisi ayağı yere basan bir strateji değildir. Sistemin ölçüsüz taarruzlarıyla oluşan mağduriyetin halkın gözündeki sempatisi yalnızca sistemin bir taktik hatasıdır. Oysa yapılması gereken; 'Sistemin bu ölçüsüz taarruzları olmasa halka ne sunulabilir?' sorusu üzerinde ciddi olarak düşünmektir.
Yenilik ve değişim adına bugün sahnede bulunanlar, otuz yıllık islâmcı mücadelenin iflâsının da müsebbipleridir aynı zamanda. İçinden bir değişimi gerçekleştiremeyen ve ortaya nasıl değiştiğini izah etmekten kişiliksiz bir değişim demosu çıkaranlar, yarınların da önünü tıkamaktan öte bir işe yaramayacaklar. Bunun sonu tekrar bir iflâstır...
Bunları ısrarla niye mi yazıyorum? Siyâsî tecrübe servisi yapıyor olan-bitenler de ondan... "
Ve bugün yine bir değişimin eşiğinde Türkiye.
Yıllar evvel sonunun iflâs olacağını yazdığımız AKP iktidarının bugün artık "metal yorgunluğu" ve "ruhumuz kalmadı" şeklinde seslendirilen tükenişinin başlangıç günlerini yaşıyoruz...
Deniz bitti, kara göründü...
Önümüzdeki dönemde artık Türk siyasetinin dili değişmeli. Çünkü artık dinî kutsallar bizzat AKP iktidarınca tüketildi, yıpratıldı, dinî değerler siyasetin tek kullanımlık malzemesi haline getirildi...
Siyasetin yeni dilini oluşturacak olan 'yeni parti' bu konuda büyük avantajlara sahip.
En önemli avantajı gömleğini çıkarmak ve yeni bir gömlek giymek zorunda değil.
Çünkü üzerindeki gömlek Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin kadîm değerlerini muhafaza eden bir gömlek...
Kırmızı çizgileri Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin sonsuza kadar yaşaması için koruyacağı kırmızı çizgiler...
Yalnızca bu değerlerin siyaset zemininde temsili konusunda var olan tıkanıklığın önünü açacak...
Yalnızca bu değerlerin siyaset zemininde yaşaması için gerekli olan iklimi sağlayacak ve kadroları bir araya getirecek...
Yalnızca bu değerleri siyaset zemininde devlet dili hâline getirecek...
Yalnızca bu değerlere sıkı sıkıya merbut bulunacak, demokrasinin önünü açacak, yargı bağımsızlığının teminâtı olacak, bu coğrafya için büyük riskler barındıran başkanlık sisteminden parlamenter siteme geri döneceğinin teminatını verecek, sözünün, kelâmının haysiyeti olacak, tabanın sesi olacak, milletin sesi olacak, çevre duyarlılığını devlet politikası haline getirecek, şehirleri bir güve gibi kemiren, tarihî dokumuzu talan eden, konut yaparken Vandallar gibi çalışan TOKİ canavarına "dur" diyecek, gençlerin siyaset zemininde önünü açacak ve gençlerin diline hakim olacak ve cumhuriyetimizin kurucu değerlerini koruyacak...
Yeni partinin yeni bir gömlek giymesi gerekmiyor, bugün o gömleği üzerinde sakil bir vaziyette taşıyanlara nasıl taşınacağını gösterecek, bunu yaparken de bitpazarına nur yağdırmayacak...