Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI
Adnan İSLAMOĞULLARI

Yeni parti, kuruculuk ve öncelikler sıralaması...

Öncelikle ifade etmeliyim ki, toplumun büyük bir kesimini heyecanlandıran ve umutlarını besleyen 'yeni parti', Türkiye'nin geleceği adına, Türk milliyetçiliğinin içine düştüğü siyâsî açmazların ve siyasetsizliğinin bir aksiyona, bir hamleye, bir devlet dili ve siyaseti olması adına bizlerin de umutlarını beslemekte. Şahsıma yapılan kuruculuk teklifiyle yazmak arasında bir tercihte bulunarak, yazmayı seçtim. İçinde kurucu sıfatıyla bulunduğum bir partiye dair yazdığım mevzi pek de muhkem bir mevki olmayacaktı. Siyasetin kimi zaman icbar ettiği nezâket kuralları görmezden gelmeyi de icbar edeceği için 'molla kasım'ların mevziinin korunması gerektiği aşikâr. Beklentiden azâde olarak ve hakikatten daha kıymetli hiçbir şey olmadığına inanan biri olarak, inandığımız hakikatleri özgürce yazmak, özgürce eleştirmek ve tabii özgürce desteklemek kurucu olmaktan daha önemli ve faydalı diye düşündüm.

Geride bıraktığımız yıllar Türkiye için yalnızca bir kayıp değil, bir ziyanlık...

Özal'ın "Üç beş eşkıya" söylemiyle başlayan ve mevcut iktidarın 'açılım süreci'yle birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin artık yok olan kırmızı çizgileri üzerinde tepinen ABD ve Batı destekli PKK-Barzani ve ortaklarının geride bıraktığımız yıllar içinde topraklarımızda estirdiği terörden çok daha büyük ve tehlikeli oyunlar kurduğu göz önünde.

Mevcut iktidar, Dolmabahçe fotoğrafı çekilmemiş gibi, sınırımızdan peşmergelere özel geçiş hakkı verilmemiş gibi, cumhuriyet tarihimizin belki de en kötü fotoğraflarından olan, Silvan caddelerinde askerimize hakaretler edilmemiş gibi, Diyarbakır'da Nevruz kutlamalarında 'megri megri' türküleri koro halinde söylenmemiş gibi, Oslo diye bir şehir yokmuş, İmralı'ya ve Kandil'e seferler düzenlenmemiş, Barzani'nin paçavrası Ankara'da göndere çekilmemiş ve bütün bunların müsebbipleri kendileri değillermiş gibi davranıyor, her konuda olduğu gibi...

Ülkede demokrasi, adalet, kardeşlik ve güvenlik duygusu hiç bu kadar zedelenmemişti...

Türk milleti hiç bu kadar zihnen ve siyaseten bölünmemişti, insanlarımızın arasında aşılması zor duvarlar oluşmamıştı.

Merâl Akşener'in liderliğinde kurulacak yeni partinin omuzlarında büyük bir yük var; devletin ve milletin geleceği, yeni nesillerin istikbâli...

MHP'nin 57. hükümet ortağı olduğu yıllardı...

MHP'nin hükümet ortağı olarak içinde düştüğü her zorlukta, MHP'nin hükümet ortağı olarak yaptığı her yanlışta ve her hatada BBP kadroları ve câmiasında bu yanlış ve hataların seçim sandıklarında BBP'ye oy olarak yansıyacağı varsayılırdı. Oysa siyasetin gerçeği ve seçmendeki karşılığı bu değildi. Seçmen, içinden gelinen büyük yapının tüm hatalarının ve marazlarının faturasını küçük olana yani BBP'ye de kesiyordu, nitekim öyle de oldu...

Yeni partinin MHP endeksli bir yapı olmayacağı, tam aksine, demokrasi, hukukun üstünlüğü, adalet, kardeşlik ve umut ortak paydası ve endişelerine sahip her seçmene hitap edecek bir siyaset dili ve yapılanmasına sahip olacağı görünüyor.

Bu yapı 15 yıldır parsellenen seçmen kitlesinde taşları yerinden oynatacak. Yandaş basında ve bunların sosyal medyadaki hesaplarında yürütülen çok düzeysiz ve ahlâksızca aleyhte propaganda ve iftira kampanyaları bu yerinden oynayacak taşların sesi aslında...

Bu şartlarda Türk milliyetçilerinin öncelemesi gereken, kurucular kurulu ve benzeri listelerde kendinin ya da istediği kişinin adını görmek değil, demokrasinin kurum ve kurallarıyla güçlendirildiği, demokrasinin bir yönetim biçimi olmaktan ziyade problemleri çözme biçimi olarak algılandığı ve uygulandığı, cumhuriyetin değerlerinin ve kazanımlarının korunduğu, insanımızın devlet karşısında yalnızca vatandaş kimliğiyle kendisini güvende hissettiği, basının Pravda olmaktan çıkıp özgür basına dönüştüğü, devletin mehâbetinin korunduğu bir Türkiye olmalıdır.

Biz bunu yapmaya çalışacak ve yeni partiyi destekleyeceğiz, desteklememek ve çabalamamak Türkiye Cumhuriyeti adına bir vebâldir...

Yazarın Diğer Yazıları