Yeni Dışişleri Bakanı kim olacak?

Suriye’deki gelişmeler Davutoğlu-Erdoğan ikilisini bunaltmış durumda. Bir yandan her söyledikleri yalan çıkıyor, diğer yandan kendi seçmeni ile bile ters düşmüş bulunuyorlar.
Okurlarımızdan Hacı Bayazit hatırlattı:
Davutoğlu 24 Ağustos 2012 günü NTV’de katıldığı programda, “Suriye krizi, Bosna’da olduğu gibi yıllar sürmez. Aylar içinde, hatta birkaç hafta içinde Esad rejimi yıkılır” dedi.
5 Eylül günü genişletilmiş Parti grubu toplantısında konuşan Erdoğan’ın; “İnşallah en kısa zamanda Şam’a gidecek, Emevi Camii’nde namazımızı kılacağız” şeklinde konuşması, Başbakan ile Dışişleri Bakanı’nın, kafalarında oluşturdukları aynı takvime göre konuştuklarını gösteriyor.
“Birkaç hafta” deyimi Türkçede, bir aydan az zaman için kullanılır. “Aylar içinde” tabirini ise, aynı cümle içinde geçen “birkaç hafta” ile birlikte düşünecek olursak, buradan kastedilenin birkaç ay olduğu anlaşılabilir.
“Birkaç ay” Türkçede bir ilâ üç ay içindir. Biraz daha uzun bir zaman dilimini ifade etmek için “üç - beş ay”, sonrası için ise “bir yıl içinde” tabirleri kullanılır.
Her ne kadar Davutoğlu, Ağustos sonunda yapılan BM Güvenlik Konseyi’ndeki toplantıdan sonra; “Öyle görünüyor ki beklentilerim konusunda yanılmışım” dediyse de, bu gelişme, AKP Hükümetinin bütün hesabını en geç Kurban Bayramına kadar geçecek süre içinde Esad yönetimini devirme üzerine yaptığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

***

AKP Kılavuzları ne derse desin ve kılavuzlara inananlar ölçüp biçmeden söyleneni ne kadar içten tekrarlarsa tekrarlasın...
Görünen o ki, Esad, Kurban Bayramı’nda ve daha sonrasında da Şam’da olacak ve buna Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin canı çok sıkılacak.
İnsan merak ediyor. Acaba Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin kılavuzu kim(ler)?
Ve insanın aklına, elini ateşe sokmak istemeyen amma ateşteki kestaneleri yemek için de can atan birilerinin bizimkilere, “Bu iş birkaç gün içinde biter, siz de kahraman olursunuz” diye kılavuzluk etmiş olacakları geliyor...
Ve insan ister istemez hatırlıyor, hatırlayınca da, hatırlatmak ihtiyacı hâsıl oluyor:
Kim, hangi icraatını eleştirse, Erdoğan’ın cevabı, “Kılavuzu karga olanın” sözü oluyor. Erdoğan herhalde karganın çok akıllı bir hayvan olduğunu bilmiyor. Meselâ karga kabuğunu kıramadığı cevizi trafiğin hareketli olduğu bir yola bırakıyor, üzerinden otomobil geçip cevizin kabuğunu kırınca, gidiyor, afiyetle yiyor. Yani karga, alet olmuyor, alet kullanıyor.
Bir de işin “istihbarat boyutu” var tabii...
Bir devlet, yalnızca yabancılardan aldığı sufle ile hareket ettiğinde zaten kendi pimini çekmiş el bombası olur, çıkar. Suriye dediğin senin 900 km. sınırın olan ve halkı halkınla akraba bir devlet. Üstelik sen o topraklarda yüzlerce yıl kalmışsın, huyunu bilirsin, suyunu bilirsin. Daha dün ailece al takke ver külâh ilişkiler içersinde idin... Bilgi toplama bakımından şartlar bu kadar müsait iken sonuçlar nasıl bu kadar namüsait olabiliyor?
Suç, Dışişlerini devre dışı bırakan Davutoğlu’nda mı?
Bu maliyetin bir faturası olmalı değil mi? Eğer böyle ise, yani Davutoğlu ABD ve İsrail kaynaklarından aldığı bilgilerle konuştu ve Başbakanı böyle zor durumlara düşürdü ise, ya çıkıp özür dilemeli, ya, yoruldum artık, bana izin verin diyerek köşeye çekilmelidir. Çünkü neticede yapılan Başbakanı zor durumda bırakmak ve Türkiye ve Suriye halkına kötülüktür..
Kimse gitmeyecek, bakanlar yerinde kalacak deniyor amma, Dışişleri için İstanbul 3. Bölge Milletvekili Dr. İsmail Safi’nin de hazırlandığı bize gelen bilgiler arasında bulunuyor. İsmail Safi, Rizeli. Meclis tatile girdiği günden itibaren soluğu yurt dışında aldı, sürekli temaslarda bulundu..
Bilemiyoruz...
Ve bir de...
MİT ile Erdoğan-Davutoğlu ikilisini yetersiz bilgilerle halka olmayacak açıklamalarda bulunduran sebeplerin başında, 20 yıla yakın Suriye sahasında görev yapan MİT Suriye Masası Şefi Ömer S.’nin Özgür Suriye Ordusu Komutanlarından Albay Mustafa Hamuş ve Binbaşı Mustafa Kassum’u ‘zorla’ Suriye’ye iade ettiği iddiasıyla Şubat ayından beri tutuklu olması da geliyor olabilir...
O günden itibaren Suriye’den doğru hızlı ve doğru bilgi almak çok zorlaştı deniyor..

Yazarın Diğer Yazıları