Yeni bir dünya ve yeni bir Türkiye'ye ihtiyaç var!
Bugün dünyada bir milyar insan günde bir doların altında bir gelirle yaşıyor.
Zenginler ise aşırı yoksul bu insanları gelir bakımından 38 bin 486’ya katılıyor. 2005 yılı istatistiklerine göre dünyada 2 milyar 800 bin ’çalışan insan’ var. Bu 2 milyar 800 bin ’çalışan insanın’ 1 milyar 400 bininin günlük kazancı 2 doların üstüne çıkmış değil ve üstelik bu tam on yıldır böyle devam ediyor.
Yani ‘güçlüler’ çarkı böyle kurmuş.
Peki kim bu ‘güçlüler’?
Bunlar 2000’e girmeden önce SSCB’de 20 milyon, Çin’de 65 milyon, Vietnam’da 1 milyon, Kuzey Kore’de 2 milyon, Doğu Avrupa’da 1 milyon, Latin Amerika’da 150 bin, Afganistan’da 1.5 milyon yani yaklaşık olarak toplam 100 milyon insanı öldüren komünizm ile Kızılderili katliamları ve köle ticaretinden tutunuz da Hindistan’dan Amerika kıtasına, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar Birinci ve İkinci Cihan Harpleri dahil savaşlar ve uyguladıkları ekonomik sistem ve planlayıp hayata geçirdikleri askeri darbeler, işgal ettikleri Afganistan ve Irak ve tabii İsrail eliyle Filistin’de uyguladıkları katliamlarla 200 milyondan fazla insanı petrol, doğal kaynak, uyuşturucu ve silah ticareti için katleden kapitalizmden başkası değil!
Dikkatle bakıldığında bu iki “kanlı elin” aynı “baş” a hizmet ettiği görülür ve karşınıza önce şirketler, kurumlar, bankalar ve kimi aileler çıkar ve siz bıkıp usanmadan bu izi sürmeye devam ettiğinizde CFR ile burun buruna geliverirsiniz. Yine dikkatle bakıldığında CFR’nin tuzağına düşmemiş ve oyunu fark etmiş tek parantezin Mustafa Kemal’le açılan ve maalesef onun ölümüyle kapanan Türkiye Cumhuriyeti parantezi olduğunu görürsünüz. Bu yönüyle Türk Kurtuluş Savaşı yalnız Türk milletinin değil komünizm ve kapitalizm yumruklarıyla toprağından alın terine, yer altı ve yerüstü servetlerinden kültürlerine kadar hemen her şeyine el koyan CFR’nin ezdiği bütün insanlığın reçetesiydi. CFR bunun altında kalmadı, Gazi’yi masonlar eliyle şehit etti, Türk milletini de cezalandırdı, cezalandırıyor.
Ama bu böyle gitmez, gitmemeli.Yeni bir dünya kurulmalı. Kurulacak bu yeni dünya elbette CFR’nin memurları olan Bush’ların, Rice’lerin, hatta CFR’nin milli versiyonu olan Putin’lerin dünyası olmamalı.
Zaten öyle bir dünya nasıl “Yeni bir dünya” olabilir ki!
Yeni bir dünyanın kurulabilmesi için de şiddetle “Yeni bir Türkiye” mecburiyeti karşımıza çıkıyor. Tabii bu “Yeni Türkiye” yeni bir Orta Doğu oluşturacak, bu yeni Orta Doğu ile yeni bir dünyanın temelleri atılacak, bir bakıma, Hz. Muhammed(s.a.v)’le başlayan “Yeni dünyanın” 80 yıl içerisinde bir milyon kilometrekareyi aşıp İspanya’ya taşması ve bugünlerin ’doğru’ diye nesi varsa Endülüs’te işte onların temelini atması gibi ve yine tıpkı Söğüt’te başlayan küçük bir hikâyenin üç kıtada 22 milyon kilometrekarelik, yüzyıllarca süren bir medeniyet romanı haline dönüşmesi gibi...
Evet, yeni bir dünya için “Yeni bir Türkiye”
HHH
Tabii bu “Yeni Türkiye” CFR ile birlikte hareket eden, Rice’ın Büyük Orta Doğu Projesi’nin Eş Başkanlığını kabul eden, bir CFR projesi olan AB’ye üyelik ve bir CFR ürünü olan ABD ile “stratejik ortaklıkla” olabilecek bir Türkiye değil.
ABD Başkanı Clinton değil miydi, “Yeni dünya düzeninin alacağı şekil Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı” diyen? İşte onun söylediği, bizim yukarıdan beri anlatmak istediğimizin ta kendisiydi de Türkiye’yi yönetenler bu role soyunmaktan korktular, çünkü ne kadar Atatürkçüyüz deseler de Atatürk’ün çeyreği, ne kadar “Muhammedî’yiz” deseler de Hz Muhammed’in hutbe okurken yaslandığı hurma kütüğü kadar bile Muhammedî değildiler.
Şu an “Yeni dünya” ve “Yeni Türkiye” ye ihtiyaç o kadar şiddetli ki...