Seçim bölgesi daraldıkça, tercihlerin demografik yapıya göre radikal değişiklikler gösterebildiğini kaydeden Dilipak, Çerkez, Gürcü, Kürt, Alevi gibi herhangi bir etnik, kültürel yahut inanç eksenli kimliğin baskın olduğu bölgelerde bu sonuçların doğallığıma işaret etti ve “Bu anlamda grubu bulunan partilerin hepsinin tek başına yüzde 50’den fazla oy alacakları yerleşim bölgeleri vardır. Hatta SP ve YRP’nin de” dedi.
"DUA İLE İSTENEN BELA"
Dilipak, “Farketmişsinizdir, burada CHP ve MHP yok. HDP, İYİ Parti de yok. Peki, onlar niye yok? Çünkü Dodurga’lıların seçmenleri de, adayları da büyük ölçüde akraba. Tamam, burada CHP yok. Ama mesela AK Partinin adayı olmasa, bu listede gözükmeyen MHP 1. parti olabilirdi. Mesela, AK Parti-MHP anlaşıp, MHP’li biri AK Parti listesinden aday gösterilse, yine aynı sonuç alınırdı. Zaten oy kullanan toplam seçmen sayısı 1080” yazarken, sonuçtan çok sürecin önemli olduğunu vurguladı ve “Başarı, eğer Hakk’ın rızasına uygun bir başarı değilse, dua ile istenen belaya dönüşür” ifadesini kullandı.