Yemîn kamçılı, şeytan jokeyleri!
Yalan, riya, nifâk, hırs, haset; şeytan jokeylerinin yarış atları... Şeytan jokeyleri hangi ata binerse binsin, hangi kulvarda yarışırsa yarışsın ellerinde tek kamçıları var: Yemîn!... Yalan atını, yemîn kamçısıyla süren; mürâiler, riyâkârlar, sahtekârlar, dönekler mesâiye başladılar!
Devlet Bahçeli’nin sergilediği; “Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin geleceğinin ateşe atılmasını ne pahasına olursa olsun önlemeye azimli, kararlı ve hazırdır! Bunun için ne bedel ödenecekse bu bedeli ödemek için vicdan huzûru içinde razıdır.” şeklindeki millî fedâi tarzı, yemîn kamçılı yalan süvârilerini panikletti!
Gittikleri yerin yenisi olamayan eskilere; “Eğer, kucaklaşma zamanı ise gelin kucaklaşalım. Hesap verme zamanı ise gelin hesabınızı da benden alın! ... bu gidişatın vebâlini üstlenme! ... hangi partide bulunmak istiyorsan ol! Ama MHP’ye hakaret etmekten vazgeç!” te’vîlsiz seslenişi, şeytan jokeylerinin akıllarını aldı!
Mimik ve vücût dilinin okunması zor siyâsetçilerden Devlet Bahçeli’nin, iki eliyle yaralı göğsüne vururkenki samîmiyetini, ilk defa körler bile farketti!
Şahsen; öfkemi, öfke nedenlerimi vicdânıma hapsederek üstüne kurduğum Ülkü köprüm üzerinden sevgi seferi başlatmaya uğraştığım bu günlerde; bu te’vîlsiz tavra ihtiyâcım varmış! Bu tavrı çok özlemişmişim, çok istiyormuşum!
Nefsimin unutmama izin vermediği öfkemin üzerine, sessizce kurduğum Sevgi Seferi Köprüm’ün altından ve nefsimin üzerinden Ülkü Seli’nin geçişini keyifle izledim! Öfkem, sevgi selinin önünde muhabbet deryâsına yok edilmek üzere sürüklendi!
Öfkenin hitâbetten sayıldığı, küfrün sermâye edildiği, temizlik adıyla çevre kirletme operasyonuna; iki samîmi elin, yaralı sîneye vurarak; “Hesap istiyorsanız buradayım! Gelin sorun!” tavrıyla, istenirse son verilebiliyormuş!
Canlı köprülerin, sessiz olduklarını söylemiştim! Merde köprü olmuşken nâmertlerin geçmesine de ses çıkarmayacağımı açıklamıştım ama köprülüğe devâm ederken, geç kalmaktan korkarak bir şeyler söylemem gerek!
Dedi-kodu olmasın diye kimseyi muhatap almadan; sesli düşünen, söylenen Ülkü Devleri adına, bu söylenmeleri söze döndürmem gerek!
Okyanus Ötesi’nden başlatılan “Küreselcilerle milliyetçiler” mücâdelesinde; tehlikenin farkına vararak karşı tavır sergileyen Türk Milletinin refleksi Ülkücüler, bu hesâbı bozdular! Perdesi açılmış sahnede, irticâlen değişiklik telâşı başladı!
“Deprem Çadırı” dediğim AKP’nin; il-ilçe örgütlerinin temelini oluşturanların geçmişini araştıran BOP Eş Başkanı; ilk sırayı -eski- Ülkü Ocaklıların aldığını tesbît edince panikledi! Türk’ün zor günlerde göstereceği, “helâl süte dayalı” Türkçe tavırlarını fark edince; ağız değiştirdi, tavır değiştirdiler!
Demek ki Ülkücüler ve Türk Milliyetçiliğinin tek adresi MHP’deki söylem birliği doğru! Artık bu doğru tavırla mesafe almak lâzım! Deprem Çadırı AKP’nin BOP Eş Başkanı ve şürekasının yayılarak “Yemin Kamçısı” ile sürmeye başladıkları yalan atlarına karşı; “Sefer Emri”nin ertelenmemesi lâzım!
Biz barışma ile, buluşma-kucaklaşma ile zaman kaybederken şeytanın jokeyleri, yemîn kamçısıyla sürdükleri yalan atlarıyla kapı kapı dolaşmaya başladılar! Kendi aramızda zamanımızı isrâf edersek bu müthiş sinerjiden ürkerim!
Artık davete uyup gelenler baş-göz üstüne!
Tanrı Türk’ü koruyacak! Çünkü Türk, Türk’ü korumaya başladı!...
Selâm, sevgi, dua...