Programın yabancı örneklerinde yemekler ön planda olurken, bizdekinde kavgalar ve birbirini aşağılamalar ekrana yansıyor. Daha önce de yazmıştık, aralarında aktif olarak aşçılık da yapan 14 aday arasında “Elbasan Tava” yı bilen dahi yoktu. Ama son programda gördük ki, 30 yıllık aşçı olduğunu iddia edenler palamut ve levreği dahi ayıramıyorlar. Üstelik pişmiş haliyle değil, tezgâhtaki haliyle. Doğal olarak iki balığın özelliğini bilmeyince, nasıl pişirileceğini bilmesini beklemek de hayalcilik oluyor. Yarışmada görev yapan üç jürinin de işi zor. Onlar şef adaylarına bir şeyler öğretmek istiyorlar ama temel bilgileri bu kadar zayıf olana yeni teknikleri göstermek kolay değil. Bir sonraki yarışmada, yarışmacıların daha ciddi bir değerlendirmeyle seçilmesinde yarar var.
