Yazıklar olsun

Vatan savunmasında;

Yani o valinin makamı, o belediye başkanının koltuğu, o garnizon komutanının onuru, o jandarma komutanının namusu, o siyasi parti il başkanının etinden, sütünden yararlandığı varlığı uğruna bu ülkenin; kolsuz kalmış, bacaksız kalmış, hareketsiz kalmış, karanlıkta kalmış, aslında kolundan, bacağından, gözünden, kulağından, kalbinden, ciğerinden, böbreğinden, parmağından, yüreğinden bizim için vatan yapmış gazilerimizin günüydü dün.

Ne demekse;

Coşkuyla(!) kutlandı(!)

Sair zamanda zaten yok sayıyorsunuz da, bari onlara atfedilen günün hatırına, olmayan kolları, olmayan bacakları, olmayan gözleri, olmayan kulakları, olmayan duyuları olmaya çalışacağınıza tam tersini yaptınız ya... Garsonların servis yaptığı protokol masalarınızdan, üstelik de onlara bizzat hizmet etmeniz, hizmette kusur etmemeniz gerektiği halde, "self servis" kahvaltı kuyruğuna dizdiğiniz, yürümekte zorlanan gazilerimizi izlemekten utanmadınız ya...

Yazıklar olsun hepinize!

Laf israfı olur bundan fazlasını yazmak anlayacak şuura sahip olmayana!

***

Gözdağı derken...

Gözdağı yakıştırması yapılan tatbikatı başlattığınız günün gecesinde, Türkmen Milliyetçi Hareketi'ne saldırı düzenlediğine, Kerkük sokaklarında silahlı tehdit çeteleri dolaştırdığına göre, caydırabilmişsiniz dersiniz Barzani'yi?

Barzani gibi bir kuklanın dahi böyle pervasızca efelenebilmesinin, cesaretinin bir nedeni olmalı; siz Türk kamuoyuna karşı zevahiri kurtarmaya çalışırken "aslında" niyetinizin ne olduğunu bildiği içindir, cebinde 16 Nisan sürecinde alınmış "sözler", daha vahimi yapılmış bir "anlaşma" olduğu içindir belki!

***

"Devlet ciddiyeti"

TEOG'un kaldırılacağını nereden öğrendik?

Televizyondan. Sunucunun çanak sorusundan.

TEOG'un kaldırıldığını nereden öğrendik?

Bakan'ın geçerken uğradığı taksi durağından.

Alem "devlet ciddiyeti" görsün!

***

Şimdi Nagehan düşünsün...

Dünkü duruşmada kendini savunurken "Ben Bank Asya'dan krediyle villa mı aldım?" demiş Nazlı Ilıcak.

Şut ve hani derler ya "doksandan" çakmış golü!

Kendini kurnaz zanneden eski çaylağının, kendisini aklamak için onu harcamasına pabuç bırakacak değildi tabii; yılların tecrübesi!

Bundan sonra Nagehan düşünsün; Bank Asya kredisiyle alınan villa buz dağının görünen yüzü bence!

***

Kirleri halı altına süpürmeyi temizlik diye yutturmak gibi!..

Güneş Gürseler, çocuk sayılabilecek yaştan beri tanıdığım ve doğup büyüdüğüm şehrin "şansı" saydığım insanlardan biri.

Yıllarca hem CHP, SODEP, SHP ve DSP'de her seviyede aktif siyasetin içinde yer aldı, hem de önce Tekirdağ Barosu Başkanı, sonra da Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri olarak, Türkiye'nin hukuk devleti niteliğinin korunmasına çalıştı. Ve bütün bu yoğunluğa rağmen, hayatının en önemli mücadele alanı hep ve diğer her şeyden önce "çevre sorunları"ydı.

Trakya için çok uğraştı, keza Ergene için de öyle... Savaştığı güç "rant" olunca çoğu kez sessiz kaldı çığlıkları, sonuç alamadı belki ama haykırmayı hiç bırakmadı. Son haykırışı, zaman zaman bu köşe aracılığıyla benim de uyarmaya çalıştığım, Ergene'yi "güya temizleme projesi"yle alakalı.

Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi kapsamında, ilk arıtılmış su(!) önümüzdeki ay akıtılmış olacak Marmara'ya. Ya sonra?

Beklenti bu yolla Trakya'nın, Ergene'den yayıldı zehir ve ona bağlı gelişen başta kanser bütün belalardan kurtulacağı yönünde.

Gerçekleşir mi derseniz?

Gürseler ve onun gibi bu işe yıllardır kafa yoran pek çok Trakyalıya göre, "süzgeçten geçirilmiş yani aslında sadece katı maddelerden arındırılmış kirli suyu Marmara'ya taşımak"tan başka işe yaramayacak proje.

Zaten, suyu sahiden arıtacak olsalar, neden artı ve dev bir maliyetle Marmara'ya taşısınlar ki, yeniden üretimde kullanmayı tercih ederlerdi değil mi!

"Marmara'nın verilecek kirliliği seyreltme gücünün olmadığı İstanbul Haliç'te yapılanlarla ortaya çıkmıştır. Şimdi Ergene'nin atık suyu için aynı şey yapılacaktır, Marmara'nın bunların altından kalkacak gücü kalmamıştır" diyen Gürseler'in önerisi:

"Bütün organize sanayi bölgelerinin kirlettikleri suyu, yeniden kullanabilecek şekilde gerçek anlamda arıtmalarının sağlanması."

Bunun dışındaki seçenekler, evin bütün kirini halının altına süpürüp görünmez kılınca temizlik yaptığını sanan kadınınki kadar temizler ancak Trakya ve o güzelim tarım alanlarını.

Yazarın Diğer Yazıları