Yazıklar olsun!

Rahmetli Rauf Denktaş ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu “dinsizlikle suçlama”ya kalkışmak hiç kimseye yakışmıyor. Gerçekten de, böylesine bir “iftira” böylesine bir “itham” izan sınırlarını aşıyor. Çirkin iddianın sahibi kim olursa olsun ve maksadı ne olursa olsun, en azından kınamamak elden gelmiyor.
İtham edilen her iki devlet adamı da Türkiye’nin ve yavru vatanın en fedakâr, en cesur, en popüler ve sevilip sayılan şahsiyetlerinden olması insanı daha da kahrediyor.
KKTC’yi karıştıran çirkin iddianın, adada yayın yapan Afrika gazetesinde manşetten ve büyük bir şekilde yayınlanması üzerine, Türkiye’de gazetelerde yer alması dikkatleri çekiyor: “AKP, Derviş Eroğlu’nu tasfiye etmek istiyor. Beşir Atalay’ın son Kıbrıs seferi çok renkli geçmiş. Beşir Atalay, ‘Denktaş Bey de dinsizdi, Derviş Bey de. Müslüman bir toplumda imam hatipleri, Kur’an kurslarını engellediler... Biz İrsen Bey ile çalışmak istiyoruz’ demiş.”
Bu haber üzerine, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ise şu açıklamayı yapıyor: “Ziyaret sırasında Büyükelçilikte, haberde ileri sürüldüğü şekilde bir toplantı yapılmamıştır. Sayın Atalay, herhangi bir yerde kendisine atfedilen ifadeleri de söylememiştir. Masa başında üretilen ve tahayyül sınırlarını zorlayan böyle bir senaryonun gazetecilik adı altında kamuoyunun dikkatine getirilmesinin izahı yoktur.”
Böyle bir olayın hiç olmamış olmamasını ve Büyükelçilikten yapılan açıklamanın da doğruluğunu dilemek gerekiyor. Zira, gerek rahmetli Denktaş’ın gerek Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “Müslüman” olduklarını milyonlarca kişi biliyor ve tanıklık yapıyor. Üstelik, rahmetli Denktaş’ın bir tarikata olan sempatisi de hatırlanıyor.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu iddialar için şunları söylüyor:
“Burada ve Ankara’da bazı toplantılar yapıldığı, bazı şeyler söylendiği benim de kulağıma geliyor. Burası küçük bir ülke ve bizim de sevenlerimiz çok. Her söylenenin gizli kalmayacağı bilinmelidir. Ancak, inanç ve inancın hangi boyutta olduğu, kişinin samimi olup olmadığı Allah’la kul arasındadır. Kimsenin bunu ölçme hak ve yetkisi yoktur. Rahmetli kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş, Kıbrıs’ta Türklük devam etsin kimse camilerimizden yükselen ezan seslerini susturamasın diye, bir ömür boyu mücadele etmiş, dinimiz üzerine kitaplar yazmış, demeçler vermiş çok kıymetli bir şahsiyettir. Ben kendimle ilgili bir savunma ortaya koymayı gereksiz buluyorum ama bizim de siyasi yaşamımız boyunca söylediklerimiz, yaptıklarımız ortadadır. İnşallah kulaklarımıza gelenler, bize aktarılanlar tamamen yalandır.”
Artık, itham altında bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın konuşması icap ediyor ve kamuoyu da bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları