Yazgan Hoca daima gönüllerde...
Türk dünyasının müstesna isimlerinden, değerli bilim ve ilim adamı Turan Yazgan hocamızın, ebediyete göçünün milyonlarca gönülde iz bıraktığını belirtmek gerekiyor.
Gerçekten de Turan Yazgan hocanın, Türk coğrafyasının her kilometre taşında, her edebi, ilmi toplantısında, sohbetlerinde ve hatta şölenlerinde hazır bulunduğu biliniyor.
Zaten, Turan hoca bu tür faaliyetlere mutlaka davet ediliyor, o da “imkân ve zaman” bulursa, “Kaf Dağı’nın arkasında” olsa bile buna icap ediyordu.
Aslında, Turan Yazgan hocayı anlatmak hem çok zor, hem de çok kolay geliyor.
Ne var ki, O’nu yakından tanımak ve sevgiyle, dikkatle takip etmek icap ediyordu.
Turan Yazgan hoca ile tanışmamız, ta Tercüman gazetesindeki ilk yıllara rastlıyor.
Mutlu bir tesadüf eseri olacak ki, maarif-üniversite muhabiri olmamızdan ötürü, hocamızın çoğu toplantılarını izleyerek, hem haber yapma hem de feyiz alma fırsatı uzun yıllar elimizde kalıyor.
Hocamız hakkında, çok güzel şeyler yazılıyor ve bu sevgi seli kalemlerin uçundan akmaya devam ediyor.
Değerli arkadaşımız Engin Köklüçınar’ın Babıali Magazin için kaleme aldığı yazıdan bazı paragrafları sütunlarımıza konuk etmek de bize düşüyor.
“Ömrünü dünya üzerinde yaşayan Türkleri bir araya getirmek için adayan, hocaların hocası Prof. Dr. Turan Yazgan’ı kaybettik.
Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Tarih Dergisi kurucusu değerli hocamız Yazgan, Türk dünyasının sevdalısı bir akademisyen, büyük bir hatip, birleştirici, uyumlu, sabırlı, mükemmeli aşmış, artık eşi emsali nadir bulunan akil bir şahsiyetti.
Prof. Dr. Turan Yazgan Atatürk aşığıdır.
Her yazısında, her konuşmasında Atatürk’ten konu eder, ” Yedi düvelin sırtını yere yapıştıran Mustafa Kemal, Tanrı tarafından Türk milletine gönderilen en büyük armağandır “ derdi.
Türklüğün karasevdalısı, büyük önder Atatürk’ün, Türk diline ve Türk kültürüne saygısı ve sevgisini sık sık tekrarlardı.
Bu devletlerin zengin kaynaklarının fakir bekçisi olmamamız için üstün çabalarını sürdürüyor, bu bereketli cevherleri Türklerin paylaşmasını savunuyordu.
Ortak kültür mirasımızın en önemli kişisi olan Prof. Dr. Turan Yazgan’ın başarıyla düzenlediği Türk Dünyası Çocuk Şenlikleri’ni ise seyrettikçe, geçen her yılın yorgunluğunu sırtımızdan atar, ruhumuzu dinlendirir, o çocukların kaynaşmasını gördükçe, şarkılarını dinledikçe, göz pınarlarımızdan sevgi yaşları akardı.
Türk Dünyası şimdi O’nun yokluğu ile öksüz kaldı. Hepimizin boynu büküldü.
Emekleri unutulmayacak.
Türk Dünyasının başı sağ olsun.
Ulaşılmaz sanılan Kaf Dağı’nı, engin çalışmalarıyla aşan Prof. Dr. Turan Yazgan’a Tanrı’dan rahmet diliyorum.
Işıklar içinde yatsın...”
Son cümlemiz; “Turan’a uçmağa kavuşan hocamıza, rahmet dileklerimiz” oluyor.