Yaz kızım: Rızası yoktu!..

Şu sıralar tahmine çalışmak çok moda:

-Türkeş yaşasaydı referandumda ne yapardı?

Ne bileyim ne yapardı!

Her tavır, sergilendiği çağın koşullarıyla anlamlı.

***

Dün "ak" dediğine bugün "kara" diyen, dün "kara" diye yerin dibine batırdığını bugünün başına taç eden deve dişi gibi adamlar varken, Alparslan Türkeş de yaşıyor olsaydı, bugünün koşullarında "tercih hakkı"nı nasıl kullanırdı hiç bilemiyorum.

Ama…

Bu densizlikler silsilesine karşı ne derdi az buçuk bildiğimi sanıyorum:

- Allah mısınız ulan!

***

Dinde dahi zorlama yokken...

İslamiyet sadece dine, din alanındaki fiillere değil, "dünya işlerine" dair de "zorlama"yı yasaklarken, siz kim oluyorsunuz da Allah'ın "tercih" hakkı verdiği kullarına irade dayatmaya kalkıyorsunuz?

Avaz avaz tehdit…

Bangır bangır hakaret…

Hangi cüret/cesaretle, hangi akıl/mantıkla, kargaları güldüren illiyet bağlarıyla bir grup, bir topluluk, bir sosyal kesim, bir ideoloji, bir cemaat, bir camia, bir cemiyet, nihayetinde koskoca bir millet üzerinde alan işaretlemesi yapıyorsunuz?

***

"Ameller, ancak niyetlere göredir."

De ki;

Çok korktuk…

Aklımızdan feragat ettik…

"Siz ne diyorsanız o" dedik;

İnanmadan iman olur mu!

***

Cenab-ı Hak'ka kafa tutan bir şeytan varmış…

Hayatında bir kere "hayır" demiş…

O bir "hayır" yüzünden kıyamete kadar şeytan kalacakmış…

Miş miş miş de mış mış mış!

Yeniden soruyorum:

Allah mısın ki sana kafa tutmanın karşılığı "şeytan"laşmak olsun?

Şeytan, ahirette şeytanlığının bedeli ödeyecek de, "şirk"e ödül mü verecek Allah; "aferin kulum, ne de güzel kendini benimle bir tuttun" diye!

***

Sadece referandum fetvası yayımlayan şarlatanlar, toplumu Allah ile aldatanlar değil siyasetteki emsallerine de soruyorum:

Zorlama ile kılınan namaz, namaz değilken…

Zorlama ile tutulan oruç, oruç değilken…

Zorlama ile verilen zekat, zekat değilken…

Zorlama ile gidilen hac, hac değilken…

Zorlama ile iman, iman değilken…

Zorlama ile verilen oy, oy mudur?

Zorlama ile sergilenen "irade", "irade" midir yani?

***

Kapana kıstırılmış, eli-kolu bağlanmış, ağzı bantlanmış el kadar çocuklara toplu tecavüze "rızası vardır" diye hüküm veren o hakimler var ya hani;

Allah'tan korkmayan o vicdansızlar!

Hıh işte aynı onlar gibisiniz…

Bu milletin "hür iradesiyle" verdiği "hayır"a da eyvallah, "evet"e de; kendi düşen ağlamaz!

Ama,bilin diye yazıyorum:

Bu "vatan"ı iğfal ettirip sonra da "milletin rızasıyla" diyemeyeceksiniz!

Belki 100 yıl sonra, belki bin…

Ama biri çıkacak illa…

Kimse değilse "yaz kızım" diyecek tarih baba:

Rızası yoktu!

***

Zulümle abad olacağını sananlara...

-------

"Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekün iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü'min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?" (Yûnus Suresi)

***

YORUMSUZ…

----

GÜNÜN KOMİĞİ

----

Kendisini "Reisçi" olarak tanımlayan Star gazetesinin, birinci sayfadan verdiği bu haber "gaf" mı yoksa subliminal mesaj vermeyi hedefleyen yeni bir paralel sızma mı söz konusu(!)

Şaka bir yana, kaş yaparken göz çıkarmak tam da bu olsa gerek!

***

Aklınızda bulunsun…

--------

Türkiye'nin de kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde hiç kimsenin "Ali ile Veli arasında tercih hakkı" diye, insanı "aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık" kıskacına hapseden bir madde yoktur.

Buna karşın…

"Bütün insanların" eşit biçimde, din, vicdan, düşünce ve anlatma özgürlüğü hakkı vardır.

***

Ulus-Çinçin hattında ne oluyor?

-----

Kadıköy-Beşiktaş Vapuru beklerken sokak şarkıcılarına eşlik eden Sertap Erener, "O laik dakikaları Ulus-Çinçin hattında da yaşatsınmış bakalım!

Kızılay-Öveçler de olurmuş…

Keçiören-Ostim de…

"Laiklik", Türkiye Cumhuriyeti'nin "Anayasa güvencesinde"ki temel niteliklerinden bir tanesi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası çiğneniyor ve "şehremini" de bununla övünyor mu?

Ne demek bu?

Anılan kimi semtlerin "kötü şöhretine" ise bu atıf; bir kadını ne ile tehdit ettiğinizin farkında mısınız?

Yazarın Diğer Yazıları