Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sağlıklı ve kronik hastalığı olmayan kişiler için yaylaların çok ideal bir yaşama alanı olduğunu belirterek özellikle kronik hastalığı, kalp yetmezliği, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olanların yüksek rakımlı yerlere çıkmaları sağlık sorunlarını artırabileceğini kaydetti.
Sağlıklı ve kronik hastalığı olmayan kişiler için yaylaların bu mevsimde çok ideal bir yaşama alanı olduğunu kaydeden Özlü, “Sağlıklı ve kronik hastalığı olmayan kişiler için yaylalar bu mevsimde çok ideal bir yaşama alanıdır. Hakikaten oralarda hem hava akımı daha fazla, daha nem miktarı az, kirleticilerde de çok yok, gerçekten ideal. Ancak yaşlı hastalarda özellikle kronik hastalığı varsa kalp yetmezliği gibi ya da KOAH gibi ya da akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olanlar eğer oksijen basınçları kanda düşükse oksijen satürasyonları düşükse onların yüksek rakımlı yerlere çıkmaları sorunlarını artabilir oksijensiz kalabilirler nefes darlıkları artabilir. O açıdan bu tür hastaların hekimlerine danışmalara lazım yani yüksek rakımlı bir yere ya da yaylaya çıkabilir miyim diye doktorundan onay almalarını tavsiye ederim. Bunun dışında yaylalara çıkmak sağlıklı kişiler için çok iyi bir çözüm. Orada da şuna dikkat etmek lazım: yüksekte güneş ışınları daha yakından ulaşacağı için güneş altında çok kalmamak lazım. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği saat 10.00-16.00-17.00 arasında doğrudan güneş altında olmamalı gölgede oturabilirsiniz. Güneşte kalırsanız cilt yanıkları güneş çarpması daha kolay oluşabilir. Yaylaların bazısında ağaçlar, ormanlar var ama bazısında gölgelik bulmak zor olabilir bu nedenle tedbirli olmakta yarar var” diye konuştu.
HAVA AKIMININ OLDUĞU YERDE VAKİT GEÇİRMEYE ÇALIŞIN
Hava sıcaklığının arttığı bu günlerde çok daha dikkatli olunması gerektiğine dikkat çeken Özlü, hava akımının olduğu yerlerde vakit geçirilmesini öğütleyerek, “Sıcak havalar başladı önümüzdeki günlerde daha da ısınacak gibi görünüyor. Dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanların bu sıcak havalardan kendini iyi koruması şart. Bilhassa gündüz güneşin dik olarak geldiği saat 10.00 ile 16.00-17.00 arasında güneş altında dolaşmamak gerekiyor. Bu saatlerde doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak lazım gölgede oturmayı tavsiye ederim. Hava akımının olduğu yerde vakit geçirmeye çalışın kapalı hava akımı olmayan yerlerde sıcak basmaları sıcak çarpmaları olabilir. Doğrudan güneş altında güneş çarpması da olabilir. Dikkat etmek lazım, şemsiye kullanabilirsiniz şapka kullanabilirsiniz. Sıcaklarda sentetik kumaşlardan yapılmış giysiler giyilmemeli daha çok bol rahat kıyafetler özellikle hafif pamuklu, ipek tarzı olabilir hava geçiren kıyafetler olmalı. Bol sıvı tüketilmesi gerekiyor doğal olarak suyu çok içmelisiniz. Eğer özel bir diyetiniz yoksa maden suyu maden sodası tuzlu ayran bu havalarda en iyi içecekler. Çok ağır yemekler, tıka basa yemek yenilmemeli küçük porsiyonlar halinde sık yenilebilir. Özellikle sıvı tüketimi çök en önemli geliyor su tüketmek lazım. Eğer tansiyon, kalp hastası, akciğer hastalığınız varsa özellikle de idrar sökücü ilaçlar kullanıyorsanız sıcak havalarda terlemeniz artabileceği için bu ilaçlara bağlı sorunlar yaşayabilirsiniz tansiyonunuzda sorunlar olabilir dalgalanmalar olabilir. O açıdan herhangi bir şikayetiniz, sorununuz olduğunda mutlaka hekiminize tekrar danışmalısınız mevcut ilaçların değişimi veya düzenlenmesi konusunda. Güneşte olduğunuz zaman güneş gözlüğü kullanmanız renkli gözlük kullanmanız gerekiyor. Dikkatli olmak lazım güneş ve sıcak havalarda sıvı kaybı çok fazla oluyor. Eğer kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymazsanız sıcak çarpması olayı ile karşılaşabilirsiniz. Özellikle bebeklerde ve yaşlılarda bu olay çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkar” diye konuştu.