İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, İlave TV’ye gündeme dair açıklamalar yaptı. Ağıralioğlu, Suriyeli sorunu, parlamenter sistem ve başkanlık sistemi konularına değindi.
Ağıroğlu; “Tayyip Bey’in son konuşmalarını dikkatle izliyorum. 4 milyon Suriyeliyi elbette tutmayacağız göndereceğiz demeye başladı. Bu şikayetleri sahadan aldım demenin yoludur” İfadelerini kullandı.
Ağıralioğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“KEYFİ BİR İDARE VAR!”
“Şu anda devleti yöneten Ak Partili arkadaşlarımızın koydukları kurallara koyma ahlaklarını olmamasıdır. Keyfi bir idare var. Herkes her uygulamayı alanını istisnalarla idare etmeye dönüyor demektir. Başkanlık sistemine parlamenter demokrasi lehine itiraz ettik. Kuvvetler ayrılığının zedeleyeceğini düşündük. Yargının siyasi kuvvetin parmağını haline düşündük. Yasama faaliyetinin daha değersizleşeceğini düşündük. Onun için itiraz ettik.
Bizi itirazımız daha siyasi konforlu iklimin parlamenter demokrasi ile daha fazla mümkün olacağına inanmak istikametindeydi. İktidar bunun tersini söyledi. İktidar, ülkede karar mekanizmalarını hızlı karar alınacağını için yaşam konforumuzu düzelteceğine dair bize umut fotoğrafı oluşturdular. Başkanlık sistemine geçtikten sonra yetkileri artmış bir Devlet Başkanlığı pozisyonunun bizi taşıyacağı rahatı mumla arıyoruz. Dolar düşecekti düşmedi. Ekonomi düzelecekti. Düzelmedi. Memleketin güvenlik endişeleri ortadan kalkacaktı. Kalmadı. Bize başkanlık sistemi ya da Türk tipi başkanlık sistemi diye vaat ettikleri güçle birlikte Türkiye’nin şaha kalkacağı hiçbir şeyi bulamadık. Marketleri zabıtalar ile kontrol etmek zorunda kaldığımız felaket bir final. Market raflarına zabıtalarla, soğan depolarına devlet kolluk kuvvetleriyle müdahale eden bir ülke görüntüsü oldu. En son finali tanzim satış mağazalarında kuyruklarla bir kötü fotoğrafın konusu haline geldi ülke.”
"SURİYELİ’Yİ VATANIMIZDA AĞIRLAYARAK ÖDEDİK ÖDÜYORUZ"
“Suriyeli konusunda popülizm yapmamalıyız. Esası şu: Türk Hariciyesi Suriye politikasında yanlış yaptı. Yaptığımız bu yanlışın bedelinin çok daha fazlasını ödedik" diyen Ağıralioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Türk hariciyesinin ferasetinde isabet ettirememesi dış politikanın tercihinde doğru karar mekanizmalarıyla doğru işleri doğru muhataplarıyla görememesinden kaynaklanır bedeli 4 milyon Suriyeliyi vatanımızda ağırlayarak ödedik ödüyoruz. Kapıya can havliyle gelen kişiye Türkler kimlik sormazlar. Lakin bizim için sorun şudur: bolluk zamanında problem olamayan birçok şey darlık zamanda problem olur. Türkiye’deki 4 milyonluk misafir kaldırılmayacak yük duygusu oluşturur. Daha çok provoke edilebilir, daha çok kaşınabilir. Devlet bu hassasiyeti görmüştür. Tayyip Bey’in son konuşmalarını dikkatle izliyorum. "4 milyon Suriyeliyi elbette tutmayacağız göndereceğiz" demeye başladı. Bu şikayetleri sahadan aldım demenin yoludur. Eskiden böyle demiyordu. Hatta eskiden Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda benzer hassasiyetleri biz kurunca, bizim gibi cümle kuranlara sitem ediyordu. Şimdi bakıyorum ki seçim satına girildi sahada daha çok insana dokunuldu. O insanlardan bu istikamette kanaat alınınca hem seçmen davranışı değişecek hem de sahadaki huzursuzluğu yönetelim diye hem de devletin başı olarak demeye başladı ki Sayın Cumhurbaşkanı: bu 4 milyon Suriyeliyi biz tabii ki göndereceğiz.”