Yatırım portföyü çeşitlendirme, risklerini en aza indirmek ve getirisini artırmak isteyen yatırımcıların uygulaması gereken yöntemler arasında öne çıkıyor. Farklı makro, jeopolitik ve mikro olaylara değişken tepkiler veren, birbirleriyle korelasyonları az olan yatırım araçlarına portföyde çeşitli oranlarla yer vermek, beklenmedik durumlarda olası kayıpların önüne geçme potansiyelini artırıyor.
Grayscale tarafından yürütülen bir araştırma, kripto para birimlerinin de portföy çeşitlendirmede ve risk yönetiminde önemli bir araç olabileceğini ortaya koyuyor.
%5’lik pay dahi riskleri azaltmaya yardımcı oluyor
ABD merkezli yatırım danışmanlığı ve varlık yönetimi şirketi Grayscale tarafından yapılan bir araştırma, hâlihazırda dalgalanmalara daha müsait bir araç olan kripto varlıkların, buna rağmen önemli bir risk savar olabileceğini gösterdi. Araştırma, bir yatırım portföyünde kriptoya ayrılacak %5’lik bir payın, riske göre ayarlanmış getirileri en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olabileceğine dikkat çekti.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “Kriptoya beklentiye göre belli miktarlarda alan açmak, portföyün genel getirisine katkıda bulunma potansiyeli taşıyor.
Kripto varlıkların riskli varlıklar olduğunu unutmadan bilinçli bir biçimde yapılacak çeşitlendirme, piyasa gelişmelerine 7/24 yanıt veren kripto para birimlerinin rallilerinden yararlanma olanağı sunuyor.
Geleneksel yatırım anlayışında 60/40 gibi bir oran kullanılır. %60’lık bölüm hisse senetlerinde dururken %40’lık bölüm tahvillerde değerlendirilir. Tüm yatırım araçlarına dijital erişim kolaylaşırken, kripto da portföylerde kendine daha fazla ediniyor” dedi.
Kripto geleneksel finansla iç içe geçiyor
Geçtiğimiz haftalarda ABD’de Ethereum tabanlı spot borsa yatırım fonlarına ilişkin ilk onayın gerçekleştirildiğini hatırlatan Mehmet Çamır, “Ekosistem için beklenmedik hızla meydana gelen bu gelişme, 2024 başında onaylanan spot Bitcoin ETF’lerden sonra kripto varlıkların Wall Street başta olmak üzere geleneksel piyasalar tarafından tanındığını kanıtladı.
Regülasyon çerçevesi dünya çapında yerleştikçi, milyarlarca dolar yöneten varlık yönetimi şirketleri, yatırımcıların ihtiyaçlarına yanıt verecek yeni yatırım ürünleri geliştiriyor. Bu ürünler, erişimin çok daha kolay olduğu borsalarda işlem gören ürünler olarak sunuluyor.
Bu noktada yatırımcılar dilerlerse, örneğin doğrudan Bitcoin tutan fonlara, Ethereum gibi varlıkların vadeli işlemlerine veya Solana ya da Ripple gibi diğer kripto para birimleriyle ilişkili fonlara yatırım yapabiliyor.
Örneğin Haziran ayının ilk haftasında dijital varlıklarla ilişkili tüm borsa yatırım ürünlerine 2 milyar dolarlık net giriş olduğu biliniyor. Bu da kriptoyla geleneksel finansın iç içe geçtiğinin ve kriptonun yatırımcı nezdinde de bir çeşitlendirme aracı olarak kabul edildiğinin göstergesi” diye konuştu.
Kriptoyu “kendine yatırım” olarak görüyoruz
OKX TR olarak dünyanın en büyük borsalarından birinin küresel vizyonunu yerel bir yaklaşım ve yerel yapılanmayla Türkiye pazarına taşıdıklarını dile getiren OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Beklenmedik tüm koşullara hazırlıklı olmanın yolu her anlamda gelişmekten geçiyor. Finansal okuryazarlık ve tasarruf bilinci konusunda bugünden atılacak bilinçli adımlar, orta ve uzun vadede adımı atan kişinin ve çevresinin yararına oluyor.
OKX TR olarak, kısa vadeli hareketlerden ziyade yaşam boyu benimsenecek bir kültürü savunuyoruz. Bu sebeple topluluğumuzla dönemsel olarak bir araya gelerek bu yaklaşımımızı anlatıyoruz. ‘Kendine Yatırım Yap’ temalı topluluk buluşmalarımızdan ilkini, 12 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirdik.
Kriptoya ve dijital varlıklara doğru yaklaşımı geliştirmek, doğru risk iştahıyla doğru yatırım kararlarını bugünden alabilmek için bakış açısı kazandırmayı hedeflediğimiz bu gibi etkinlikleri Türkiye’nin dört bir yanında sürdüreceğiz.”