"Altın Kızlar" dediği tavuklarının çalınmasından üzüntü duyduğunu anlatan Fatma Özergin, eşinin engelli olduğunu, malulen emekli olması nedeniyle de tam emekli maaşı alamadığını belirterek, evin ihtiyacını tavukların yumurtasını pazar yerinde satarak sağladıklarını söyledi.
“EŞİM MAHALLEDE GEZERKEN TAVUĞU GÖRMÜŞ, TANIMIŞ”
Bayram arifesinde eve hırsız girdiğini belirten Fatma Özergin, “O gün bakır kazanlarımı çaldılar. Eşimin de sakat arabasını trafik tuttu ehliyetsizlikten. 500 lira trafiğe, 500 lira da parka verdik, bin lira. Bir ay sonra taş mağazaya gittiğimde, oranın karşısındaki bakırcıda leğenimi tanıyıp aldım. Bir hafta sonra da tavuklarım çalındı. Eşim mahallede gezerken tavuğu görmüş, tanımış. Eşimin oradan geçtiğini görünce aynı gece başka yere götürmüşler. Ertesi gün gittiğimizde bulamadık. Hırsızın kim olduğunu biliyorum ve geri getirmesini istiyorum” dedi.
Emral Özergin ise “Gece yatıyorduk, uyandığınızda cücüklerden birini dışarıda gördük, kapı açık kaldı sandık. Etrafa bakınca bakırların çalındığını gördük, polise gittik. Bir ay sonra da leğeni bulduk. Bir hafta sonrasında tavuklarımız çalındı. Belediye bloklarının tarafına gitmiş sanırım. O yanda bir sürü kümes var, adama ‘kümesini aç, bakayım’ diyemezsin ki” diye konuştu.
“BEN SENİ BİLİYORUM. KİMSEYE ADINI SÖYLEMEM. 10 TAVUK, 1 HOROZUMU GETİR”
Tavuklarını çalanı tanıdıklarını ve ifşa olmadan tavuklarını geri getirmesini istediklerini belirten Fatma ve Emral Özergin çifti, evlerinin önüne şu yazıyı astı:
“Sayın hırsız, babanı tanırım. Ben seni biliyorum. Kimseye adını söylemem. 10 tavuk, 1 horozumu getir. Mangal da sana hediyem olsun. Sana 400 TL para veririm, istediğin bakkala bırakırım. Gece getir, bahçeye at.”
