Haber: Mayis Alizade
1956 Bakü doğumlu Senan Eynullayev çocuk yaşlarından resim kurslarına giderken kaderini bu mesleğe bağladı. Türkiye’de, Hollanda’da, Almanya’da, Rusya’da, Japonya’da kişisel resim sergileri açtı. Siparişler üzerine büyük ebatlı heykel ve rölyef çalışmaları yaptı. İstanbul’da kurduğu sanat atölyesinde uzun yıllar resim ve heykel dersleri veren Senan Eynullayev’in yağlıboya tabloları birçok ünlü ismin koleksiyonlarında bulunuyor.
Yeniçağ: Siz Türk resim sanatında figür türünün önemli ustaları Mehmet Güleryüz, Komet, Orhan Taylan ile aynı saflarda duran bir insansınız. Son iki yılda bu üç sanatçıyı kaybettik. Bu sanatçılarla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Eynullayev: İsmini zikrettiğiniz sanatçıların hepsini çok iyi tanıyordum ve çok yüksek değer veriyorum. Komet’e, Taylan’a ve Güleryüz’e Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye’nin önde gelen ressamlarıdır. Aralarında en çok sevdiğim ressam Mehmet Güleryüz’dür. Özellikle desenlerini çok beğeniyorum.
Yeniçağ: Yirmi beş sene Türkiye’de gerek resim ve gerekse heykel alanında çok önemli işlerin altına imzanızı attıktan sonra ülkenize dönmenizin sebebi ne acaba? Türkiye mi artık tatmin etmedi yoksa ülkenizin sanat ortamı mı daha cazip geldi?
Eynullayev: Aslında eve dönmemin özel bir nedeni yoktur. Sadece özlem diyebilirim. İnsan yaşlandıkça doğup büyüdüğü toprak onu daha fazla çekiyor. Ancak ben Türkiye’den asla kopmamışım. Bu sene çok büyük projeler gerçekleştirdim. Geçtiğimiz sene Antalya’daki Side Açık Hava Sanat Müzesi için 30 metrelik bir rölyef yaptım. Bunun yanısıra geçtiğimiz sene sonunda Sarayburnu’na 7 metrelik Atatürk rölyefi yapmıştım. İstanbul’daki Doku Sanat Galerisi’yle iş birliğimiz sürüyor.Yani Türkiye’den kopmam asla söz konusu olamaz. Gidip geliyorum. Ankara ve Antalya’daki devlet siparişlerini yaptıktan sonra bir süreliğine Bakü’ye dönüyorum. Ancak bir anda kendimi yeniden Türkiye’de buluyorum. 30 sene yaşadığım Türkiye’de yine yaşıyor gibiyim.
Yeniçağ: Sanata nerede, nereden ve ne zaman başladınız? Sanat mı sizi bulmuştu siz mi sanatı?
Eynullayev: Sovyet zamanında 7-8 yaşlarımda resim kurslarına gidilirdi, ben de o zaman başladım. Liseden sonra dört senelik Azimzade Yüksek Ressamlık Okulu’nda okudum. Ardından Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde dünyaca ünlü ressam Mikayıl Abdullayev’in sınıfından mezun oldum. Heykeltıraşlık hocam ise rahmetli Mir Ali Mir Kasimov’du. Hepsi çok sevdiğim sanatçılar, onlar bana çok şey öğretti, rahmetle anıyorum.
Yeniçağ: Azerbaycan ile Türkiye’nin sanat ortamını kıyasladığınızda hangi farklı özellikleri görüyorsunuz? Aynı zamanda sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturan sergiler, müzayedeler arasında hangi ortak ve farklı özellikler bulunmaktadır?
Eynullayev: Sanat ortamı bakımından Türkiye ile Azerbaycan arasında ortak noktaların çok olmasına rağmen Türkiye’nin daha dinamik bir ülke olduğunu ifade etmem gerekir. Galericilik geleneği ve galerilerin sayısı, müzayede kültürü, koleksiyonculuk açısından Türkiye öndedir. Örneğin önümüzdeki sene Galeri Baraz’ın ellinci kuruluş yılını kutlayacağını Yeniçağ gazetesinden okumuştum. Yahşi Baraz’ı ben de çok iyi tanıyorum, iş birliğimiz olmuştur. Azerbaycan’da galeri ve müzayede evlerinin sayısının artmasını isterdim. 1993 yılında yerleştiğim İstanbul’dan günümüze kadar kopmadım, Türkiye’den kopmadım. Devletin siparişleri üzerine müzelere çok eser yaptım. Silokon heykeller, bronz heykeller.
Yeniçağ: Avrupa’nın ve Uzakdoğu’nun farklı ülkelerinde kişisel sergiler açtığınızı biliyoruz. Yurt dışında sergi açma çalışmalarınız sürüyor mu?
Eynullayev: Birçok yerde kişisel sergi açtım. Avrupa’da, Uzakdoğu’da, Rusya’da, Türkiye’nin farklı noktalarında. Ancak son yıllarda devlet siparişlerinin çokluğu yüzünden fazla resim eseri üretemediğimi itiraf etmek gerekir. Kendi vatanımda, yani Bakü’de de kişisel resim sergisi açmak istiyorum. Bunun için elimde ne zaman yeteri kadar resmin olacağını şimdilik kestiremiyorum. Azerbaycan’da ilk sergimi açmak için sabırsızlanıyorum diyebilirim.
Yeniçağ: Türkiye’de resim eserlerine talep artarken fiyatlar da önemli ölçüde yükseldi. Bu pazarın içinde yeniden bulunmak ister miydiniz?
Eynullayev: Dünyanın birçok yerinde resim eserlerine talep arttı ve fiyatlar yükseldi. Ben zaten hem resim pazarının hem de büyük ihalelerin içindeyim. İlerleyen dönemde Cumhurbaşkanlığı Sarayına da resimler yapmam söz konusu olabilir. Böyle bir teklif de almışım. Ben iki ülkenin de resim pazarından kopmuş değilim. Türkiye için de Azerbaycan için de çalışıyorum. Bakü’ye dönüşüm sekiz ayı buldu ancak hep Ankara ve Antalya’ya gidip döndüm. Yeni projeler hep gözüküyor. Eskiden Azerbaycan’a az geliyordum, şimdi sık sık geliyor ve çok kalıyorum. Davet gelince anında Türkiye’ye dönüp çalışmalarımı sürdürüyorum. Azerbaycan’a dönüşümden kısa süre önce Şuşa’da ünlü ses sanatçısı Bülbül’ün ev müzesinde onun silikon heykelini yapmıştım oğlu Polad Bülbüloğlu’nun siparişi üzerine. Şimdi yine buna benzer siparişlerin olacağını düşünüyorum.