Yaşar Alptekin canlı yayında gözyaşlarına boğuldu! ‘Cenaze programımı hazırladım’

Yaşar Alptekin canlı yayında gözyaşlarına boğuldu! ‘Cenaze programımı hazırladım’

Oyuncu Yaşar Alptekin merak edilenlerini 2. Sayfa programında anlattı. Yıllar önce setlere ara verip maneviyata yönelen Alptekin, vasiyetini ve cenaze programını hazırladığını belirterek özel hayatına dair açıklamalarda bulundu.

Uzun süredir ekranlardan uzak olan oyuncu ve manken Yaşar Alptekin, bugün ''2. Sayfa'' programına konuk oldu. Ünlü isim, vefat eden eşi Nilgün Altınyay ile ilgili konuşurken gözyaşlarını tutamadı.

Geçmişe dair bir pişmanlığı olup olmadığı hakkında konuşan Alptekin, "Hiçbir pişmanlığım yok" dedi. Bunun üzerine Gülşen Yüksel Salt''ın "Allah rahmet eylesin. Nigün Hanım''la keşke ayrılmasaydık? dediniz mi?" sorusuna yanıt veren oyuncu, şöyle konuştu:

"Keşke şeytanın aslında en sevdiğim şeydir. Ama bizim bunları yaşamamız gerekiyordu. Çünkü her insanın bir çıraklık kalfalık ustalık dönemi vardır. Biz tam kalfalık döneminde tekrar bir araya geldik. Tam ustalık dönemine geçerken de kaybettim. Ama en azından son günlerini güzel yaşadı."

"Eline imkan verilseydi bazı şeyleri tekrar yaşamak ister miydin?" sorusuna da yanıt veren Yaşar Alptekin, "Eşimle tekrar yaşamak isterdim" ifadelerini kullandı.

Bu sırada ''İkinci Bahar'' şarkısının çalmasıyla duygulanan Yaşar Alptekin, gözyaşlarına boğuldu. Yüzüğünü çıkarmaması dikkat çeken ünlü isim, "Kalbimden çıkaramadım ki yüzüğümü çıkarayım" dedi.

Tekrar evlenmek konusunda da konuşan Yaşar Alptekin, "Henüz bu konuda pişmem gerekiyor. Çünkü evleneceğim kadında Nilgün''ün özelliklerini arayacağım. Bu sefer o da mutsuz olacak" dedi.

İşte Yaşar Alptekin’in açıklamalarından satır başları…

KIZIM EVLENİYOR

Kızımı geçen hafta istediler, evlenecek. Eşi görüntü yönetmeni kızım da kamera arkasında çalışıyor. İsterken ağlamadım ama nikahta ağlayacağımı düşünüyorum. Kızımdan Allah razı olsun ben ondan razıyım.

LAMBADA DANSINI TÜRKİYE’YE BEN GETİRDİM

Dansımla dalga geçiyorlar biliyorum ama o zamanlar onu gerektiriyordu. Ben eleştirilere açığım. Herkes iyi konuşuyorsa orada bir sorun vardır. 58 filmde başrol oynadım 12 tanesini hiç seyretmedim.

Danstaki tayt olayı gündeme geliyor, o hikaye bana ait. Ben dansçıyı canlandırdığım için yönetmen ‘böyle olacak’ dedi. Biz de ne gerekiyorsa yaptık. Pişman değilim, yaşadıkça tecrübe kazandım.

EVDE MÜZİK ODAM VAR

Evimin al katını müzik odası yaptım. Diskoya alkol var diye gidemiyorum, ben de evimi yaptım. 6 7 ay müzik dinlemedim ‘haram’ diye. Yolda giderken müzik duyunca orada oynadım. Evime gittim dans, müzik odası yaptım. Ama evde tek başına dans edilmiyor bunu anladım (gülüyor) Dans eğitimim yok doğaçlama yapıyorum.

Lambada dansı Paris’te çok modaydı. Ben de oraya gitmiştim, televizyonda gördüm bütün gün izledim öğrendim.

Türkiye’ye gelince de ‘böyle bir şey var’ dedim. Lambada akımı başladı.
Ben sinemayı bırakmadım sadece şu süreçte seçici davranıyorum.

SAĞLIKLI BESLENİYORUM

Bu zaman kadar hiç spor yapmadım, Yemek yemeyi de yapmayı da çok seviyorum. 60 yaşımdayım organik besleniyorum. Hayatımda pişman olacağım hiçbir şey yapmadım. Pişman da değilim.

SON ANA KADAR NİLGÜN HANIM’IN YANINDAYDIM

Nilgün Hanım benim kalbimden çıkmadı. Bu yüzden yüzüğümü de çıkarmadım.
Nilgün ile ayrı şeyleri severdik ama aynı çatı altında mutluyduk. Ortak nokta da buluşuyorduk. Onun sevdiği şeyleri de benim sevdiğim şeyleri de yapardık. İki kişi bir olabiliyorduk önemli olan da budur ilişkilerde.

Ben Nilgün’ün son dakikaya kadar yanındaydım. Son bir hafta bizi tanımamaya başladı, inanılmaz kötü oldu. Kızımla son gece eve gidip üstümüzü değiştirmeye gittik, ‘durum kötüleşti’ diye telefon geldi. Hastaneye yetişemeden ‘Nilgün Hanım’ı kaybettik’ dediler. Korona var diye morga giremedik. Hayatımızda bir sessizlik oldu konuşamadık…
Beni ancak annesi, babası eşini kaybeden insanlar anlar ama unutamıyorum. Nilgün Hanım’la geçirdiğim son iki sene ömre bedel!

MERİÇ ERKAN’I GÖRÜNCE AĞLADIM

Benim de değişimimden sonra insanlar bana bakıp ağlıyordu ‘neden ağlıyor bu insanlar’ diye düşünmüştüm. Meriç Erkan’ı görünce anladım. Ben de ağladım. Onun adına çok sevindim çok da yakışmış yüzüne nur gelmiş. Dikenli bir yola çıktı, insanlar hakkında konuşacak ama sonu iyi olur inşallah.

VASİYETİMİ YAZDIM                          

Ben de vasiyetimi yazdım. Kızıma; kütüphanemdeki kitaplar, tespih koleksiyonum, kıyafetlerim nereye gidecek hepsini belirttim. Satılması kesinlikle yasak olan şeyler var ‘bunları satma’ dedim. Evim kesinlikle satılmayacak bahçede torunlarım için ağaçlar yetiştirdim. Torunlarım orada meyve yerken ‘dedemden Allah razı olsun’ desinler.

Cenaze programı da hazırladım, duasından emin olduğum insanların isimlerini verdim. Yardım derneğiyle Suriye’ye giderken hazırladım hepsini.

İlgili Haberler