Sanatçı sanat yolculuğunun pratik hayata geçtiği dönemde resimlerinde geleneksel bakış açısını modernleştirerek yeni bir hareket katmaya çalışmakta.
Çalışmalarını Antalya Kaş’ta sürdüren sanatçı “İyi de ben kimim” temalı sergisinde, farklı dönemlerde ve geçişlerde yapmış olduğu seçkilerden hazırladığı çalışmalarını da sanat severlerin beğenisine sundu. Şevval Bıdı ayrıca, sanata yöneliş ve süreçlerini anlatan bir de kısa film yaparak YouTube kanalında yayınladı.
2024 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümünden mezun olan sanatçı; mezuniyetinin hemen sonrasında sanat yolculuğuna İzmir Sanat Fuarı’na çalışmalarıyla katılmasıyla başladı. İki eserinin sanatseverler tarafından sahiplenilmesi sanatçı için önemliydi.
Ardından İzmir Fuarı’nda, Alaçatı'da düzenlenen Küratörlüğünü Özer Ulukaya'nın yaptığı yine Çeşme Belediyesinin destekleriyle gerçekleşen
Uluslararası Alaçatı Barborossa Sanat Çalıştayı’na davet edildi.
Haziran ayında düzenlenen 40 Uluslararası sanatçının katıldığı çalışmalarıyla çalıştayda dikkat çeken Şevval Bıdı, Türkiye, Makedonya, Rusya, İtalya, KKTC, Sırbistan,ve Bulgaristan’dan katılan usta sanatçıların yanında yer aldı.
Çok geçmeden çok kısa bir sürede solo sergisiyle, yine Alaçatı'da Küratörlüğünü Özer Ulukaya'nın yaptığı “İyi de ben kimim” kişisel sergisiyle Peri Art Galery'de çalışmalarını sanatseverlerin beğenisine sundu.
Çeşme Belediyesinin destekleriyle Alaçatı Peri Art Galery’de gerçekleşen sergiye ilgi yoğun oldu. Seçkin bir davetli topluluğunun katıldığı sergide ressam Pınar Karaman da hazır bulundu.
Sanat yolculuğunun pratik hayata geçtiği dönemde resimlerinde geleneksel bakış açısını modernleştirerek yeni bir hareket katmaya çalışan sanatçı geleneksel motifler ve imgelerden yararlanarak, pop art ve neon renklerle eserler üretiyor.
Yan dal olarak müzikle de ilgilenen Şevval Bıdı’nın şiirleri de dikkat sanat camiasında dikkatleri çekiyor.
Bir kuş gibi özgürüm, göçmen rüzgârın izinde
Kendi kimliğimi ararken kaybolmuş yollarda
Her adımda biraz daha büyür biraz daha güçlenirim
Hayatın tuzakları arasında içimdeki savaşta
Şansın kapılarını aralayan ellerim
Renkler ve notalarla dokunur kalplere
Bir heykel gibi sabırla şekillenir ruhum
Kendimi yontarken hüzünlü günlerde
Geçmişin yankıları beni ben yapan
Hatalarım, başarılarım, beni ben kılan
Bir silüet belki iki dünya arasında
Ama her zaman ışığını bulan, karanlıkta
İçimdeki güzellik sadakatle parlayan
Sevgiyle büyüyen sevgide hayat bulan
Şevval benim hikayem
Bir fırtınanın ortasında kendi gökkuşağımı yaratan
Bir masal aslında... ‘’ İyi de ben kimim ’’
“İyi de ben kimim”’ solo sergisinde ilk defa sanatseverlerin beğenisine sunduğu eserlerinden bazıları;
DÖNGÜ
Evren ben buradayım der kimi zaman iste,
umut dolu gözlerle. Sesin yankılansın istekler havuzunda.
Tersten oku bazen Aşk de Kaş’a Yaşa, bir kelebeğin yaşadığı gibi, öleceğini düşünmeden kainatta.
Bir döngüdür aslında, kalabalığın ortasında.
Ama kendini bulduğun, aynı havuzun etrafında.
İZ
Hayaller kurarım kâğıdımın tütsülü kokusundan esinlenerek.
Yazarım, çizerim..
Oturdum bir gün tütsülü kâğıdın başına,
karaladım ansızın o boşluğa
ve iz bıraktı bende.
Ama boşlukta olmamalıydı,
o artık ben olmalıydı.
Benden bir iz,
kendi kokumun hissedildiği bakıldığında.
YAŞAMA BAKIŞ
Hayata adım atmaya devam etmek,
Bir yandan dışarıdan içeriyi izlemek.
Aslında çığlık atıyor benliğim,
Geldiğim yer, söylüyor bana tüm bozuk yolları.
Kendini hatırlamak istiyor, yüzleştiriyor beni.
Bazen sesler duyuyor.
Sende yaşamı gördüm diyor biri.
Neden kıtalar atlayıp yeni dalgalar keşfetmiyorum? Düşünüyorum, düşünüyorum hâlâ,
Devi izliyorum kaşta; uyuyor… Ama o ses yine duyuruyor kendini uyuyan devi uyandırdın diyor, besliyor beni. Sonra bir deniz yıldızının hikâyesi geliyor aklıma. “En güzel kıvamda, en güzel biçimde, yaratılan insana has özellikler, somut güzelliğin yanında soyut güzelliklerle beraber algılanmalıdır” diyordu.
Artık kırmızıma siyahlar da karıştı, Herkesin bildiği gibi, yaşam ne her zaman aydınlık, ne de her zaman karanlıktır.