Yarış şimdi başlıyor...
Her şey yeni başlıyor.
Bugüne kadar hatalı bir ifade kalıbıyla "adaylar ortak hareket ediyor" dendi. Halbuki kimse herhangi bir ortaklık içinde değildi. "Ortak" olan tek şey, 1 Kasım sonuçlarına tepkili delegenin itibar edilmesi gereken bir oranda "olağanüstü kurultay" talebinde bulunmuş olmasıydı.
Şimdi o aşama geçildi.
MHP Büyük Kongre Delegeleri, kimsenin meşruiyetini tartışamayacağı bir oranda "tüzükte değişim", akabinde de "yönetimde değişim" istediğini dün açık, net olarak ifade etti.
Bu "değişim"in aktörleri kimler olur, bu değişim hangi "kaygı" ve "değerler", hangi "ideolojik eksen"de olur; hepsi bugünden sonrasının tartışmaları... Ve bu tartışma paralelinde daha iyi tanıyacağız, anlayacağız adayları.
Artık "rakip"ler; sadece MHP Genel Merkezi'nin karşı hamleleriyle, başlattığı paralel süreçle değil, birbirleriyle de yarışacaklar.
Ve bu yarış sanılandan çok daha çetin olacak...
*
Aday-metre
Koray Aydın: Soğukkanlı
Meral Akşener: Güleryüzlü
Sinan Oğan: Tavırlı
Ümit Özdağ: Sakin güç
*
Genel Merkez "devre dışı"
Sadece "Olağanüstü Kurultay'larda Genel Başkan seçimi"ne imkan verecek bir değişiklik yapmak üzere başlamıştı MHP'de "imza" süreci.
Ve fakat, dün yapılan kurultayda parti kapatmalardan tedbirli ihraca ve hatta "kongre heyeti" oluşturulması suretiyle "Genel Merkezsiz kongre"ye kadar öyle stratejik müdahaleler yapıldı ki MHP Tüzüğü'ne, bu kurultay kararları uygulandığı takdirde MHP Genel Merkezi'nin başvuracağı konuşulan bütün "yollar" peşinen tıkanmışa benziyor...
*
Taraftar profiline göre adaylar
Koray Aydın: En tecrübeli kadro. Ama yine de "Karadeniz gibi" nihayetinde; dalgalanmaya hazır, her dem tetikte.
Meral Akşener: En tribüncü kadro. Alkış, tezahürat, slogan; en çok onlarda. "Bu iş bitti" havasındalar.
Sinan Oğan: En bıçkın kadro. Mahallenin "delikanlı" abileri şekli. Salona girişleri, çıkışları, oturuşları, kalkışları hep en "afili"...
Ümit Özdağ: En neşeli kadro. Rahatlar. Özgüvenliler. Güleçler. Bir de "sabır taşı" eğitimi almışlar galiba; hiçbir şekilde germiyor, gerilmiyorlar...
*
Sloganlarına göre adaylar
Onlardan önce sloganları geldi salona; destekçilerinin gözünde kim kimdir, yüklenen misyon nedir anlamak için kulak verilebilir:
Koray Aydın: Ülkücü gelecek, Koray gelecek!
Meral Akşener: Başbakan Meral!
Sinan Oğan: Bozkurt Sinan!
Ümit Özdağ: Ülkücü Hareket Özdağ'a emanet!
*
Delege delege olalı böyle zulüm görmedi
Artık vakit öğleye dönmeye başlamıştı ki saatlerdir "Çin işkencesi"nden hallice bir prosedür sürecini tamamlayıp salona girme savaşı veren delegelerden biri isyan etti:
- Sabaha karşı 4'te geldim. Açım. Sıcak.
Sonra döndü gitti. Böyle kızıp, küsüp salona gelmeden dönen 10'a yakın üst kurul delegesi olduğunu söylüyorlar. Ki hak vermemek de elde değil yani:
İmza atıp salona girmeyi beklerlerken;
- Kimlik fotokopisi çektir... Notere onaylat... Delege kartının çıkmasını bekle...
Bu 'zulmün' tek nedeni; MHP Genel Merkezi'nin muhtemel itirazlarına karşı "tedbir" alma gayreti!
***
Madalyonun diğer yüzü:
Bu delege, bunca çileye maruz kalmak pahasına talebinin arkasında duruyorsa arkasında "başka şeyler", "başka güçler", "başka teşvikler" aramak abesle iştigal bu saatten sonra... Belli ki mensubu oldukları partide "belirleyici irade"nin "taban" olmasını sahiden çok ve samimiyetle istiyor bu insanlar.
*
Aday adayı...
Biz "aday" yazıp duruyoruz ama bu kurultayın amacı MHP Tüzüğü'nde değişiklik olduğundan, gerçekte, henüz ortada "aday" yok; telaffuz ettiğimiz isimlerin hepsi seçimli kongrede "aday" olmaya adaylar... Not düşmüş olalım ki kavram kargaşası oluşmasın.
*
Kardeşlik hukuku
İtiş-kakış, harala-gürele, karşılıklı-geleneksel 'yuh'lar, "hayt-huyt"lar evet zaman zaman tansiyon seviyesine bağlı olarak hepsi yaşandı ama dün Büyük Anadolu Oteli'nde "ortak alkış" alan tek sahne vardı; bütün aday adaylarının sahneye el ele çıktığı...
Velhasıl ülkücüler "düşman kardeşler" olmak istemiyorlar; dilleri döndüğünce aslında bunu anlattılar!
*
Kalbe giden yol...
Çok önemli gelişme:
- İzlanda mutfağı Türkiye'de popülaritesini artırıyor sayın seyirciler...
Sabah sabah, çok ciddi(!) haber kanallarımızdan aldım bu mühim haberi. İzlanda Anayasasını devşirme hevesiyle birlikte düşününce; "toplumun kalbine giden yol midesinden geçer" diye hesap ettiler demek ki!
İzlanda gibi beslenince İzlandalı gibi mi düşünmeye başlayacağız da benimseyeceğiz Viking Anayasasını!