Yardıma muhtaç aile sayısı 3 milyon 792 bin oldu

Yardıma muhtaç aile sayısı 3 milyon 792 bin oldu

Yılın ilk 7 ayında düzenli yardıma muhtaç hane sayısı 3 milyon 792 bin olurken, bakılamayan çocuk sayısı ise 167 bin açıklandı.

AKP'nin büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda belirlenen ekonomi politikası, milyonlarca haneyi derin bir yoksulluğa sürükledi.

Birgün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, İktidar çevresinde zenginliklerine zenginlik katan dar bir azınlık varken, milyonlarca vatandaş en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldi. Sosyal yardımlara ilişkin açıklanan veriler, Türkiye'deki milyonlarca yurttaşın hayatını sadece sosyal yardımlarla sürdürebildiğini gözler önüne serdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ocak-Temmuz 2024 dönemine dair sosyal yardım verilerini yayımladı.

Açıklanan verilere göre, Türkiye'de düzenli sosyal yardıma muhtaç olan kişi sayısı 15 milyonun üzerinde.

Temmuz 2024 itibarıyla düzenli sosyal yardımı alan hane sayısı 3 milyon 792 bin 340'a ulaştı.

TÜİK'in hane başına düşen kişi sayısı hesabına göre ise bu, yaklaşık 15 milyon 169 bin 360 kişiyi ifade ediyor.

Açlık sınırının altındaki gelire sahip haneleri içeren Aile Destek Programı da Türkiye'deki derin yoksulluğun boyutlarını gösterdi.

2022’de 3 milyon 99 bin 560 olan Aile Destek Programı kapsamındaki hane sayısı, Temmuz 2024 itibarıyla 3 milyon 233 bin 648 oldu.

BAKILAMAYAN ÇOCUK SAYISI ARTTI
Ailesi tarafından temel ihtiyaçları karşılanamayan ve ailesinden ayrılma riski bulunan çocuklar için uygulanan Sosyal ve Ekonomik Destek Programı'na (SED) dahil edilen çocuk sayısı, 2023’ün sonunda 164 bin 995 iken, Temmuz 2024 itibarıyla 167 bin 873'e çıktı.

Yoksulluğun derinleşmesi, elektrik tüketim desteği alan hane sayısında da çarpıcı bir artışı tetikledi.
Sosyal yardımların önemini dile getiren ve "Işıklar ancak sosyal yardımla yanıyor" eleştirisini haklı çıkaran veriler, 2019’da 2 milyon 420 bin 915 olan elektrik tüketim desteği alan hane sayısının, Temmuz 2024'te 3 milyon 658 bin 880'e yükseldiğini gösterdi.
Bu artış, Türkiye'de giderek derinleşen yoksulluğun bir diğer somut göstergesi olarak öne çıktı.