Diken’in geçtiğimiz yıl “Bingöl’deki barajda üretim durdu, çökebilir uyarısı yapıldı” başlıklı haberiyle gündeme getirdiği Bingöl''deki Kiğı Barajı ve HES projesindeki tartışmalar bitmek bilmiyor. Proje Peri Suyu üzerinde 1998 yılında yapımına başlanmış ve 2,4 milyara mâl olmuştu.
ÖZALTIN HOLDİNG YAPTI
Yapımı Özaltın Holding tarafından üstlenen barajda 2018 yılında elektrik üretimine başlanmıştı. Yıllık 400 milyon gelir elde edilmesi planlanan Kiğı Barajı’nda, heyelan sonrası barajın girişinde yer alan palyelerin (şev) çökmesinden dolayı Haziran 2020’de elektrik üretimi durmuştu.
ONARIM İHALESİ AYNI FİRMAYA
2,4 milyara mal olan ve 20 yılda tamamlanan barajın geçtiğimiz yılın şubat ayında yapılan onarım ihalesini Özaltın Holding kazanmıştı.
BARAJI YANINDAKİ YOL İHALESİ DE ÖZALTIN’A
Haberde görüşlerine de yer verilen Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, 6 Aralık 2021’de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına yönelttiği soru önergesinde, baraj çalışması devam ederken aynı bölgede yol ihalesinin de aynı firmaya verildiğini belirtmişti.
370 MİLYON LİRAYA ALDI
Karaduman, “2012 yılında Kiğı-Yedisu Yolu ihalesi de aynı firmaya 370 milyon liraya verildi. Yol için 8 Nisan 2021 tarihine kadar 669 milyon lira harcanmış olmasına rağmen yapımı tamamlanmadı ve aynı firmaya tekrar 745 milyon liraya davet usulü ile verildi.” demişti.
MİLLETİN KAYNAKLARININ BOŞA HARCANMASININ SORUMLUSU KİMDİR
Karaduman devamında şu soruları yöneltti: “Peri Suyu üzerindeki HES ve Kiğı-Yedisu Yolu’nun yapım ihalesinin defalarca aynı firmaya verilmesi bakanlığınız bilgisi dâhilinde mi olmuştur? Gecikmeden dolayı yapımı üstlenen firmaya yönelik herhangi bir yasal işlem başlatılmış mıdır? Milletin kaynaklarının boşa harcanmasının sorumlusu kimdir? Yapılan inşaat çalışmasının garantisi yok mu?”
“BU BARAJI YAPANLARIN SORUMLULUĞU YOK MU?”
Haberde görüşlerine yer verilen bir başka isim Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı M. Fatih Tiryaki ise barajın EÜAŞ’a (Enerji Üretim Anonim Şirketi) yani Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı olduğunu hatırlatarak, “Baraj yaşanan heyelandan dolayı çalıştırılmıyor. Çünkü santralin çalıştırılması durumunda titreşim olacağından tekrar heyelan olabilir. Santralin yukarısındaki duvarlar özel firma tarafından yapılmış fakat çok ince, dayanıksız olduğundan dolayı çöktü. Baraj 20 yılda tamamlanmış olmasına karşın üstelik sadece bir yıl üretim gerçekleştirilmiş olmasına rağmen bölgedeki birçok ihale aynı firmaya veriliyor. Peki bu barajı yapanların sorumluluğu yok mu?” ifadelerini kullanmıştı.
“KÖY SU ALTINDA KALABİLİR”
Açıklamasının devamında barajın kendi masrafını bile çıkaramadan üretimin durdurulduğunu belirten Tiryaki, “Denge bacasının olduğu yerde, tepeden aşağı doğru cebri boru diye adlandırılan 20 bar basınçlı suyla dolu bir yapı var. Onun etrafındaki çatlakların her geçen büyüdüğü biliniyor. Patlaması durumunda orada çalışan işçilerin hiçbiri hayatta kalmaz ve santral tarumar olur. Yeşilyurt Köyü (Selenk Köyü) su altında kalır. Yetkilileri buradan uyarıyoruz.” diye konuşmuştu.
“YILLARDIR DEVLETİN ZARARA UĞRATILMASINA GÖZ YUMULUYOR”
Tiryaki, yetkililere çağrıda da bulunmuş ve “İddialarımıza ‘yanlıştır’ diyorlarsa bağımsız, tarafsız heyetler gelip inceleme yapabilir. Yetkililer, konunun uzmanlarını getirtip baraj ve çevresini inceletebilir. Olası riskler üzerinde kamuoyunu bilgilendirmelidir. Barajın gövdesi fay hattının üzerinde, baraj ve santralin yapımı, oluşan çatlaklar, üretimin durdurulması, yıkılma tehlikesi… Yetkililer bütün bunların farkında olmasına rağmen yıllardır devleti zarara uğratılmasına göz yumuyor. Kamu zarara uğratıldığı için bu görevi kötüye kullanmaktır.” Şeklinde konuşmuştu.
