Yanlış Suriye politikasının bedeli / E.Alb. Ömer Erbıyık

Yanlış Suriye politikasının bedeli / E.Alb. Ömer Erbıyık

Suriye’de Mart 2011'de Arap Baharı ile başlayan iç savaşta bugüne kadar yüz binlerce insan hayatını kaybetti.

Ülke tahrip oldu.

ABD, Rusya, İran ve Türkiye’nin de içine karıştığı bu savaşta 6.5 milyondan fazla Suriyeli vatandaş yerlerinden, yurtlarından edildi.

*

ABD’ye yaranacağız,

ABD politikalarının peşinde koşacağız diye Suriye’ye bataklığına girildi.

Girilerek büyük bir yanlış yapıldı.

Başından beri de yanlışlar yapılmaya devam ediyor.

*

2012 yılında gömleğin düğmesi bir kez yanlış iliklenmişti.

Bu nedenledir ki bundan sonraki düğmelerde yanlış iliklene iliklene bugünlere gelindi.

Kapımızdaki bu yangın ülkemize çok büyük zararlar verdi ve de vermektedir.

*

O dönem aklı selim kişiler defalarca;

“ Suriye’ye bulaşmayalım.” dedi.

“Suriye bir beladır.” denildi.

Ama bulaşıldı.

Hem Suriye perişan oldu,yazık edildi, hem de ülkemize.

*

“Şam’a girecek, Emevi camiinde namaz kalacağız.” diyorlardı.

Bırakın Şam’a girip Emevi camiinde namaz kılmayı,

4 milyondan fazla Suriyeli bize girdi bize.

Biz yerine Putin Ocak 2020’nin hemen başlarında Emevi camiine giderek namaz kılmadı ama;

“Ben buradayım.”

dedi.

*

Şimdi bu 4 milyondan fazla Suriyelinin bir bölümü camii önlerinde, yollarda dileniyorlar.

Bir bölümü de suç makinası.

Hırsızlık, kapkaç, fuhuş, cinsel taciz,adam öldürme, yaralama vs.

Suriye’den gelenler arasında bir çok casus ve terörist de ülkemize girmiştir.

Ayrıca güneyimizdeki bir çok yerleşim yerimizin demografik yapısı da değişti.

Bu durumun gelecek yıllarda ülkemize çok büyük sıkıntılar yaratacağı aşikardır.

*

Evet 4 milyon kadar olan bu Suriyeliler ülkemizin sırtında büyük bir kamburdur.

Kendi vatandaşımıza yeterince bakamazken şimdi vasıfsız, tamamen tüketici olan 4 milyondan fazla Suriyeliye bu fukara millet izlenen yanlış dış politikalar neticesinde bakmak zorunda.

Bırakın bakmayı Suriye’de izlenen politika ABD’nin çıkarlarınadır.

*

İfadelere göre Suriyeli sığınmacılara bugüne kadar harcanan para 40 milyar dolar.

Ancak ben şu hususun altını çiziyorum;

“Bu savaşın ülkemize verdiği zarar bu miktardan kat ve kat çok daha fazla olmuştur.”

bu böyle biline.

*

Neden mi kat ve kat fazla olmuştur ona bir bakalım;

Görünürde sığınmacılara 40 milyar dolar harcanmış olabilir.

Suriye’de yaşanan istikrarsızlıktan dolayı dövizde yaşanan büyük artış,

Bölge ülkeleri ile ticaretimizin kesilmesi,

Hazinemizden bugüne kadar çıkmış olan 40 milyar doların ekonomimiz üzerinde oluşturduğu baskı ve olumsuzluklar,

Suriye sınırında TSK’nin alması gereken güvenlik önlemlerinin çok yüksek olan maliyeti,

Bölgede yapılan yüzlerce uçak ve helikopter uçuşlarının maliyetleri,

Suriye’de yapılan ve yapılmakta olan muhtelif askeri harekatlarda değişik cinsteki bir çok hafif ve ağır silahlarla atılan yüzbinlerce mühimmat,

Sınır güvenliği kapsamında Suriye sınırına örülen yaklaşık 700 km. uzunluğundaki beton duvar.

Vs.vs.

Evet bütün bunlar ülkemizin hakikatte yüzlerce milyar dolarlık kayıplarına neden olmuş, ekonomimize çok büyük darbe vurmuştur.

*

Evet benim Mehmet’im savaşırken ülkemizde nargile fokurdatan Suriyeliler kanıma dokunuyor efendim.

Eli silah tutan milyonlarca Suriyeli genç ülkesini savunmayacak,

benim Mehmetçiğim orada savaşacak,

şehit olacak.

Benim aklım bunu bir türlü almıyor.

Bir tek Mehmet’imin kılı bile bütün Suriye’den daha kıymetli olmalıdır.

*

Bugünlerde İdlib’le uğraşırken Fırat’ın doğusunu bir anda unutu verdik öğle değil mi?

Türkiye için esas problem Fırat’ın doğusunda ABD ve İsrail tarafından oluşturulmuş olan

PYD/PKK yapılanması.

ABD himayesindeki YPG/PKK,Suriye toprağının %30’una hakim.

Bu da Türkiye’ye tehdit değil mi?

PYD/PKK varlığı orada devam ederken başlamış olan “BARIŞ PINARI HAREKATI” YPG/PKK o bölgeden atılmadan harekat daha başında hemen neden durduruldu?

*

Fırat’ın batısında da bir yığın radikal unsur var.

İdlib Suriye toprağı değilmiş gibi, oradaki El Kaide, Heyet Tahrir el -Şam(HTŞ), gibi Silahlı muhalif örgütlere sahip çıkmak akıl alacak bir durum değil.

Konuya bir sonraki yazımda devam edeceğim...