Abdulkadir Selvi. Yandaş kalem deyince akla gelen ilk isimlerden biri. Yarış halindeki rakiplerinden hep bir adım önde.
Suudi Arabistan'daki Süper Kupa krizinden sonra Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a yazılarıyla saldırı üstüne saldırı yapan Selvi, bugün de ticaretle sporu birbirine karıştırdı. Bu kez işin içine Uğur Dündar ve Fatih Altaylı'yı da kattı.
FETÖ ile fotoğrafı olmasına rağmen saldırdığı isimleri FETÖ'cü diye suçlayan Selvi, şimdi de işi 28 Şubat'a kadar götürdü.
Selvi bugünkü yazısında oynanmayan Süper Kupa maçı için Ali Koç'u suçlarken, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek için yine tek kelime bile söylememedi ve "Fenerbahçe ve Galatasaray, Riyad’a kadar gitmiş ancak maçın oynanacağı gün Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç sahaya Atatürk tişörtleri ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” pankartı ile çıkmakta ısrar etmiş, Galatasaray ise “Ne mutlu Türküm diyene” pankartı ile çıkmakta direnince maç iptal edilmişti" diye yazdı.
"28 Şubat sürecini oluşturmak için kullanılan Atatürk, Türk bayrağı ve İstiklal Marşı gibi değerlerimiz burada da devreye konulmuştu. Ancak daha sonra Türk bayrağının açılmasına, İstiklal Marşı’nın okunmasına bir engel çıkarılmadığı ortaya çıkmıştı" diyerek Atatürk, Türk bayrağı ve İstiklal Marşı deyince aklına hemen ne geldiğini de ortaya koymuş oldu.
Selvi'ye göre herkes 28 Şubatcı. Demek ki Türk bayrağı açmamak, Atatürk'ü ağza almamak gerekiyor. Yazının devamı şöyle:
"Ben bu olayın perde arkasını yazınca Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, kendisine yakışan seviyesiz bir üslupla bana saldırmış, Uğur Dündar, Ertuğrul Özkök ve Fatih Altaylı taarruza geçmişlerdi. Bu işbirliği nereden geliyor? Uğur Dündar’ın başkanı olduğu Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu maçın Suudi Arabistan’da oynanmaması için karar aldığı halde Ali Koç takımı Riyad’a götürmüştü. Peki o niye saldırdı? Çünkü bunlar 28 Şubat’ta işbirliği yaptılar. Çünkü bunlar 28 Şubat’ın kalemleri. Her fırsatta da 28 Şubatvari bir süreç olması için harekete geçiyorlar."
"Koç Holding'in şirketi Otokar'ın 500 milyon dolarlık zırhlı araç satışı için Suudi Arabistan’la görüşmeler yaptığı söyleniyor. Söz konusu para olunca Suudi Arabistan, şeriat rejimi falan unutuluyor. Ama samimi olarak düşüncemi söyleyeyim; satış yapmalarını isterim. Çünkü bunlar Türkiye’nin markaları. Sonuç itibarıyla ülkemiz kazançlı çıkacak. Ama bu benim bazı soruları sormama engel değil" diyen Selvi'nin sporla ticareti birbirine karıştırması da dikkat çekici. Diyor ki Ali Koç'a;
"1- Suudlularla anlaşma yaparken “Atatürk” maddesini koyduracak mısın?
2- Anlaşma imzalanırsa “Atatürk tişörtü” giyecek misin?
3- Anlaşmanın yapılacağı mekâna ”Yurtta sulh, cihanda sulh” pankartı açtıracak mısın?
Bakalım Türkiye için istediklerini kendi şirketinin menfaatleri söz konusu olunca talep edecek misin?"
Şimdi... Bunun hangi tarafını düzeltmek lazım. Spor karşılaşmalarına çıkarken çeşitli pankartlar taşındığını herkes biliyor. Peki ticari anlaşmalarda pankart taşındığını hiç gören var mı?
Cumhuriyetin 100. yılında Atatürk ve Türk başrağı neden hala Selvi'nin aklına başka başka şeyler getiriyor?