10 ili etkileyen deprem felaketinde 45 bin 89 kişi hayatını kaybetti. Büyük yıkımın yaşandığı bazı bölgelerde arama ve kurtarma faaliyetleri sona ererken enkaz kaldırma çalışmaları başladı.
Deprem bölgesinde çok sayıda kişi yakınlarını bulamazken bunların arasında çocuklar da bulunuyor. Bazı depremzedeler yakınları çıkarılmadan enkaz kaldırma çalışmalarının başladığını savunuyor.
İktidara yakın Sabah gazetesi Yüksel Aytuğ’dan ilginç bir çıkış geldi. Aytuğ, depremde kaybolanların bulunması için Müge Anlı ve Esra Erol’un devreye girmesi çağrısı yaptı.
Yüksel Aytuğ’un köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Erva Mukaddes Aktaş... Aktaş ailesinin Kahramanmaraş depreminden kurtulabilen iki ferdinden biri. Babası Mustafa Aktaş''tan 6 saat sonra enkazdan çıkarıldığı biliniyor. Hatta komşularının onu kucaklayıp önce bir otomobille daha sonra da ambulansla hastaneye gönderdikleri görüntüleri de var. Ancak ondan başka iz yok...
Mustafa Batuhan Güleç... 24 yaşında... Bu yıl mimar olarak kariyerine ilk adımını atacaktı. Telefonu en son Kahramanmaraş''ta enkaza dönen evinden saat 04.27''de sinyal vermişti. Bulunamadı...
İrem Karaca... İslahiye''deki depremden kurtulup, sokakta elinde fenerle sanki bir rüyadaymış gibi yürürken görüntüleri var. Ama depremde eşini, üç çocuğunu, annesini ve kayınvalidesini kaybeden babası Fatih Karaca günlerdir ondan bir haber alamıyor...
Bu saydıklarım, depremde akıbeti bilinmeyen onlarca insanımızdan sadece üçü... Kendinizi onları arayan acılı ailelerin yerine koyun. İçinizdeki umut her geçen gün biraz daha sönüyor. Sizden DNA örneği alınıyor ve kimliği belirlenemeyen cesetlerden alınan örneklerle karşılaştırılıyor. Siz eliniz kalbinizde "eşleşmemesini" bekliyorsunuz. Umudunu yitirenler ise hiç olmazsa bir mezar taşı olsun diye "eşleşmeyi" bekliyor. Buna yürek dayanır mı?
Buradan kayıp bulmada dünya markası haline dönüşen Atv''nin iki gündüz savaşçısı Müge Anlı ve Esra Erol''a naçizane çağrıda bulunuyorum. Elinizdeki bütün dosyaları erteleyin ve depremlerde kaybolanların peşine düşün. Tecrübeli kadrolarınız, bu işteki yeteneğiniz ve tecrübeniz eminim karanlıktaki pek çok aile için güneşi yeniden doğduracaktır. Haydi sıvayın kolları...”