Ağız kanseri teşhisi konan 61 yaşındaki Aıganym Yeleuova, Türkiye'de hayata tutundu. Kazakistan'da geçirdiği ameliyata rağmen kanseri tekrarlayan Yeleuova, tedavi umuduyla Türkiye'ye geldi.
Ağız tabanı ve sol çenesinde ceviz büyüklüğünde tümör olan hastanın durumu çok kritikti.
Konuşma, yeme ve içme gibi temel fonksiyonlarını yitirmek üzereydi.
Kulak Burun Boğaz ve Baş - Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Apuhan, hastayı 3 saat süren bir operasyonla kurtardı.
Hastanın ağız tabanı, sol çenesi ve boynundaki tümörü temizledi. Dil ve çene kemiğinin bir bölümünü çıkarmak zorunda kaldı.
Hastanın yanağına göğsünden aldığı doku ile yeni bir yanak yaptı. Pipetle beslenen hastanın konuşması da düzeldi.
Prof. Dr. Apuhan, “Hastamız ölümle burun buruna gelmişti. Göğsünden aldığımız doku ile başarılı bir yanak nakli yaparak sağlığına kavuşmasını sağladık. Hastamız artık ağızdan beslenebiliyor ve yutkunabiliyor. Yakında hastaneden çıkacak” dedi.
Aıganym Yeleuova, ağız tabanında gelişen ve tamamen alınamayan bir tümörle mücadele ediyordu.
Kazakistan'da tedavi olması çok riskli olduğu için Türkiye'ye gelerek Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Apuhan'ın kapısını çaldı.
Prof. Dr. Apuhan, “Bu hastalıkta en kritik nokta, kalan tümör parçacıklarını ortadan kaldırmaktır. Ayrıca cildin tekrar tümörlenmesini önlemek için de müdahale etmemiz şarttı. Hastamızın cildinin bir bölümünü, dilinin bir kısmını ve çenesinin bir parçasını çıkarmak durumunda kaldık. Tümör boyun bölgesine de sıçradığı için oradaki tümör dokusunu da temizledik. Burada önemli olan, hastanın anatomik yapısını ve işlevselliğini yeniden sağlamaktı. Tümörü tamamen aldıktan sonra boş kalan yere doku nakli yapmamız lazımdı. Bu hastamızda göğüs kası ve cildiyle bu nakli gerçekleştirdik. Ameliyattan sekiz gün sonra hastamız ağızdan beslenmeye ve kolayca yutkunmaya başladı. Yakında taburcu olacak” dedi.
“AĞIZ TÜMÖRLERİ ÇOK HIZLI YAYILIR VE HAYATİ TEHLİKE OLUŞTURUR"
Prof. Dr. Apuhan, ağız tabanı tümörlerinin çok hızlı ilerlediğini ve hastanın yaşamını tehlikeye attığını belirterek, “Ağız tabanı tümörleri, baş ve boyun bölgesindeki tümörlerin önemli bir kısmını oluşturur. Bu tür tümörler çok hızlı yayıldığı için ilk tedavi seçeneği cerrahidir. Cerrahi sırasında tümör dokusunun tamamını almak çok önemlidir. Bu bölge hem fonksiyonel hem de kozmetik açıdan hassas bir bölge olduğu için cerrahi işlem de zorluklar içerir” diye konuştu.
“BU TÜR AMELİYATLARDA TÜRKİYE DÜNYA STANDARTLARINDA”
Prof. Dr. Apuhan, bu tür ameliyatlarda yüz felci, dil felci gibi komplikasyonların olabileceğini ancak hastalarının çok iyi durumda olduğunu söyleyerek, “Nakledilen dokunun beslenmesi sorunu yani nekroz da olabilirdi. Ama sekizinci günde hastamız çok sağlıklı ve rahatlıkla besleniyor. Türkiye bu konuda çok iyi bir noktada. Bunu gururla ifade edebiliriz. Baş ve boyun bölgesi tümörlerinin nedenleri arasında; sigara, alkol, son zamanlarda artış gösteren HPV virüsü, ultraviyole ışınlarına veya radyasyona maruz kalma gibi faktörler vardır. Bu tür tümörler erkeklerde ve yaşlılarda daha fazla görülür. Yaşam tarzı, çevresel faktörler, ağız hijyeninin bozuk olması gibi sebepler de tümör oluşumuna katkıda bulunur” dedi.
“BU TÜR AMELİYATLAR İYİ DONANIMLI MERKEZLERDE YAPILMALIDIR”
Prof. Dr. Apuhan, baş ve boyun kanserlerinde tedavi yaklaşımının çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu hastalıklar multidisipliner bir ekip gerektirir. Bizim hastanemizde entegre onkoloji merkezimiz mevcut. Geniş bir konseyimiz var. Bu hastaları burada ayrıntılı bir şekilde değerlendiriyoruz. Tedavi seçeneklerini belirledikten sonra cerrahiye başlıyoruz. Bu tür ameliyatları büyük, donanımlı merkezlerde yapmak şarttır. Hastanemizde gerekli teknolojik imkanlarımız var. Anestezi, yoğun bakım koşulları çok iyidir. Allah'a şükür hastamızı yoğun bakıma almadan takip ediyoruz” şeklinde konuştu.