Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Robert J. Alpern, atama ile ilgili açıklamasında, Prof. Dr. Günel’in beyin tümörleri ve genetik üzerine yaptığı çalışmalar ve alana yaptığı katkıları vurgulayarak, Günel liderliğinde bölümün araştırma ve uygulama alanlarını genişleteceğini ve beyin cerrahisi konusunda yeni uzmanların çalışmalara katılacağını duyurdu. Günel, Beyin Cerrahisi Birliği’nin resmi davetiyle bulunduğu Tokyo’dan yeni görevinin kendisi için çok gurur verici olduğunu söyledi. Yaklaşık 25 yıl önce elinde valiziyle öğrenci olarak Yale Üniversitesi’ne geldiğini dile getiren Günel, çok çalışma ve azimle bulunduğu noktaya ulaştığını belirtti. Yale gibi ABD’nin ve dünyanın en iyi, en prestijli ve rekabetin en üst düzeyde olduğu üniversitelerinden birinde bir Türk olarak kürsü başkanlığına seçilmesinin, Türkiye adına da önemli olduğunu ifade eden Günel, “Bu, Türkiye’de birkaç öğrenciye örnek olabilirse çok güzel olur” dedi.
’EN İYİ BEYİN CERRAHLARI BAŞVURDU’
Prof. Dr. Günel, kürsü başkanlığı yarışmasının ABD’deki en iyi beyin cerrahları için açıldığını ve onlarca akademisyenin başvurduğunu belirterek, bir yıllık değerlendirmenin ardından göreve kendisinin seçildiğini anlattı. Yeni görevi sayesinde Yale Üniversitesi ile Türkiye arasındaki işbirliğini de arttırma imkanı bulacaklarını belirten Günel, “Bu pozisyon, Türkiye ile yıllardır ortak yaptığımız çalışmaları bir üst seviyeye çıkarabilmemizi de sağlayacak” diye konuştu.
GENETİK ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR YAPTI
Prof. Dr. Günel’in, genetik ve beyin tümörleri üzerine yaptığı önemli çalışmalar prestijli bilimsel yayınlarda da yer almıştı. Günel ve ekibinin, Van Gölü çevresindeki dokuz ailenin çocuklarında görülen 400 yıllık genetik bir hastalığın nedenine ilişkin bulguları, nisan ayında dünyanın en prestijli bilim dergilerinden Cell’de yayımlanmıştı. Günel’in kansere neden olan genetik bozuklukların tanısına ilişkin araştırmaları da kanser hastalıklarının tedavilerinde umut oldu. Genetik teknikler sayesinde hangi kanserin neden ortaya çıktığını, hangi proteinde bozukluk olduğunu bulup o proteine karşı kişiye özel tedavi üretebildiklerini anlatan Günel, kanserin esas olarak tek hücre seviyesinde çıkan genetik bozukluklarla başladığını vurguladı.