Türk edebiyatının ve cumhuriyetin kuruluş sürecinin önemli isimlerinden ünlü edebiyatçı ve diplomat Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1968 yılında yayımlanan “Politikada 45 yıl” anı kitabı günümüze ışık tutuyor.
İş insanı ve Beşiktaş’ın son seçiminde başkanlığa adaylığını koyan ismi Fuat Çimen, sosyal medya hesabından “Tarih ders almayanlar için tekerrür eder'' der Mehmet Akif. Şu satırları okuyun, mümkünse Yakup Kadri kitaplarını edinin. KK’nın Y-Chp’sinin neden bu seçimde de yenilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu ibretle görün. Dip not; hiç bir partili değilim.” notuyla söz konusu kitaptan pasajlar paylaştı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Demokrat Partisi’nin kurulması ve ardından 1946 seçimleri sonrası yaşadığı dönüşümün eleştirildiği kısımda Yakup Kadri, CHP’yi oy için cumhuriyet değerlerinden kopmakla suçluyor ve devamında şöyle yazıyor: “Halk Partisi içinde bu gibi ters ve biçimsiz görüşler belirmekte değildi. Oraya hâkim olmaya, daha doğrusu, oranın havasını bulandırmaya başlayan birtakım gericilik cereyanları da göze çarpmakta idi. Mesela, ‘inkılâp’ ve ‘laiklik’ prensiplerine zaten ne kadar bağlı oldukları bilinemeyen çoğu CHP milletvekili, Demokrat Parti''nin en kuvvetli tarafını halkın dinî hislerini okşamak ve ‘millî ahlâka aykırı’ telakki ettikleri davranışları kınamak hususunda gösterdiği gayretlerde buluyordu."
“OKULLARDA DİN DERSLERİ Mİ? BAŞÜSTÜNE! KÖY ENSTİTÜLERİ''NİN KALDIRILMASI MI? HAY HAY”
Bu düşüncenin 1946 seçimlerinden sonra, yukarıdan aşağıya, bütün parti teşkilatını sardığını belirten Yakup Kadri, şöyle devam ediyor: “Bunun üzerine laik ve devrimci geçinen Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri de geminin dümenini soldan sağa çevirmeye başlamıştı. Okullarda din dersleri mi? Başüstüne! Köy Enstitüleri''nin kaldırılması mı? Hay hay! Köyler de yeni usul girişilen ilk öğretim hareketine son verilip eski usul imam veya sıbyan mekteplerinin türemesine göz yummak mı? Pekâlâ! Tek, halk gelecek seçimlerde bize daha bol oy versin de bunların hepsini yaparız.”
TAVİZİN SONU TARİKATLARLA İŞ BİRLİĞİ
CHP’nin verdiği tavizlerle kendi değerlerine ihanet etmekle suçlayan ünlü edebiyatçı, “İşte, bu tavizler, bu vaatlerledir ki Halk Partisi 1950 seçim mücadelesine ‘doğru’ yola düşmüş ve bu yolda ilk adımını okullarda din dersleri okutulması kanununu çıkarmak, ikinci adımını da köy okulları, Köy Enstitüleri kurma hamlelerini baltalamakla atmıştı. Derken, seçimler gelip çattığı günlerde karşılaştığı bazı zorluklar yüzünden Ticanî tarikatıyla iş birliği etmeyi de göze almaktan çekinmemişti. Lakin, Halk Partili politikacılar oy kazanma, ya da siyasi rakiplerini yenme yolunda giriştikleri gericilik hareketlerin de yalnız bu kadarla kalmamışlar, muarızlarının kendilerine karşı kullandıkları dinsizlikle suçlandırma silahlarından da bol bol faydalanmışlardır.” satırlarıyla Türk siyasi hayatına böyle ışık tutuyor.
yenicaggazetesi.com.tr
İlgili Haberler