Yakanıza yapışacaklar
Daha iki gün önce Türkmenleri sahipsiz bırakmayacağınızı söylüyordunuz;
Bıraktınız!
Bıraktınız ki, kankanız Barzani'nin emrindeki Kerkük Kent Konseyi (Kürt üyeleri)'nin kararıyla o paçavranın daimi olarak asılı kalması kararı alındı Kerkük'teki resmi binalarda.
Siz şimdi, "üç güne kalmaz unutulur" diyorsunuz ya...
Velev ki biz unuttuk...
Ata Hayrullah...
İhsan Hayrullah...
12 yaşındaki Emel Fuat Muhtar...
Selahattin Avcı...
Kasım Neftçi...
Osman Hıdır...
Gani Nakip...
Şakır Zeynel...
Enver Abbas...
Nurettin Aziz...
Selahattin Köprülü...
Sadık Kaleli...
Habip Ali...
Salah Terzi...
Rıza Demirci...
Ve onlar gibi Kerkük Türk yurdu kalsın diye can veren onlarca Türkmen şehidini yakanıza yapışmayacak mı sanıyorsunuz Ahiret günü geldiğinde?
***
Aldatmada sınır tanımıyorlar
------
Anketler, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına katılım oranı arttıkça "Hayır" oranının da arttığını, "katılım"ın "evet" için ciddi bir engel teşkil ettiğini ortaya koyuyor ya...
Uyanıklar, yeni bir "kandırma" yoluna başvurmaya başlamışlar.
Neyin nasıl olacağından haberdar olmadıklarını fark ettikleri, cahil gördükleri insanları "Hayır diyeceksen hiç boşuna sandığa gitme. Oy kullanmadığında da 'hayır' demiş oluyorsun zaten" propagandasıyla yanlış yönlendirip, katılımı baltalamaya çalışıyorlarmış.
Bu bilgi kirliliği, yaşlıların zihnini bulandırmak için de kullanılıyormuş.
Kanmayın.
Yok öyle bir şey.
Yalan dolan...
Türkiye Cumhuriyeti'nin rejiminin değişip değişmeyeceğini sandıktan çıkacak "evet"ler ile "hayır"ların sayısı belirleyecek. Dolayısıyla, aklınıza ve vicdanınıza sığan hangi tercih ise, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan kendi kendinize kaldığınızda yüreğiniz size ne söylüyorsa mutlaka sandığa gidin ve gereğini yerine getirin.
***
Öğrenci temsilcisi yapmadığınız genci mi vekil yapacaksınız?
-------
Referandum kampanyasının parlak havuçlarından biri "milletvekili seçilme yaşının 18'e düşürülmesi".
Gençler cin gibi... İnanıyorum ki, hiç değilse "Milletvekili seçilme yaşı 25 iken, kaç tane 25 yaşında milletvekili soktunuz TBMM'ye sanki" diye soracaklardır, gözlerini boyamaya çalışan siyasilere.
Kaldı ki;
Silah ruhsatı verirken "en az 21 yaşında olacaksın" diyorsunuz...
Kamyon ve çekici kullanma ehliyeti verirken "en az 21 yaşında olacaksın" diyorsunuz...
Birini, silahlı özel güvenlik olarak çalıştırmak için "en az 21 yaş" şartı koyuyorsunuz...
FİFA hakemi olmak için "en az 25 yaş" gerekiyor...
Birini vali olarak atamak için önce yaşına bakıyorsunuz;
35'ten küçük olmayacak!
Bir futbol maçının kaderini emanet etmeye korktuğunuz "olgunluk seviyesi"ne ülkenin kaderini emanet etmekten çekinmeyeceksiniz ha!
***
Hiç kimse "gençlerin söz hakkı olmasın mı" klişesiyle çıkmasın karşıma.
Gençlerin söz hakkı olsun diye oluşturulan üniversite konseyleri, öğrenci temsilciliği seçimlerinde yaptıklarınız, gençlerin TBMM yolunda yapacaklarınızın teminatı!
Sizin istemediğiniz aday kazandı diye fakülte temsilcisi seçimini bile üç kere iptal edip de, "gençlerin yönetime katılması" derseniz herkesten önce o gençler güler size!
***
Sütçü biliyordur belki...
--------------
Ümraniye sürecinde, kumpas medyasının kendisine yönelttiği iftiralara dayanamayan ve hakkında yeniden gözaltı kararı çıkmasının ardından intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, dönemin haysiyet cellatlığı ve linç merkezlerinden STV'nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan ve FETÖ iddiasıyla yargılanan Hidayet Karaca'ya mahkemede sormuş:
- Balyoz ve Ergenekon davalarında mahkeme kararını vermeden önce Samanyolu Televizyonu nasıl kararlara ilişkin haber yapıyordu?
El cevap:
- Olayla ilgili benim bilgim yok!
Sütçünün mü, tüpçünün mü; STV'de yapılan yayınla ilgili STV Genel Yayın Yönetmeni'nin yoksa kimin bilgisi olacak!
Allah'tan korkusu olan hâlâ zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışacağına, suçsuz yere, haksız, hukuksuz tutuldukları cezaevlerinde canlarından olan insanların vebalinden, ailelerinin ahından korkar da örtbas yerine tövbe eder, af, merhamet diler...
***
NİHAYET....
---------
Çok güzel haber;
Türkiye Perakendeciler Federasyonu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı anlaşmış, önümüzdeki yılın başından itibaren marketlerde, giyim, ayakkabı vs. gibi mağazalarda plastik poşet kullanımı yasaklanıyormuş.
Gelsin anneanne fileleri, bez torbalar!
Yaşasın sağlık!