Amerikan medya devlerinin Türkiye’deki yatırımlarını biliyoruz. Avrupa kökenli medya kuruluşlarının da Türk medyasında ciddi ortaklıklarının olduğu ortada. Arap ülkelerinin ilgisi de giderek artıyor. Bunun en son örneği olarak, 23 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin iş adamlarından kabul edilen Kingdom Holding’in patronu Suudi Prens Al-Waleed bin Talal bin Abdulaziz al Saud’un Türkiye’de medya sektörüne göz dikmesini gösterebiliriz. Sessiz sedasız Türkiye’ye gelen Suudi Prens, Ankara’da gözlerden uzak bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Prens Al-Waleed, daha sonra sahibi olduğu haber kanalı Al-Arab TV’yi Türkiye’de kuracağını açıkladı. Ülkeye yatırım yapılması olayın iyi yönü. Peki, medyanın giderek yabancılaşması aynı olumlu bakışla değerlendirilebilir mi?