YABANCI GÖZÜYLE ATATÜRK VE TÜRK İNKILÂBI

YABANCI GÖZÜYLE ATATÜRK VE TÜRK İNKILÂBI

YABANCI GÖZÜYLE ATATÜRK VE TÜRK İNKILÂBI

Türk kahraman herşeyin kaybedildiği zannedilen bir zamanda müdahale etti

 “Tarih, bu insan gibi vatanını kurtaran -daha gerçeği dirilten- büyük adamları her zaman sinesinde barındırır. Büyük bir mücadeleye teşebbüs etmek, çoğu zaman ölümsüzleşmeye yeter. Vercigetorix buna misaldir. -Galyalı kahraman gibi- Türk kahraman da herşeyin kaybedildiği zannedilen bir zamanda işe müdahale etti ve sonuç olarak herşey yeniden gözden geçirildi. Gerçekten, ben de Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğüne inanmıştım. Halbuki, Türkiye, Mustafa Kemal başında olduğundan beri yaşamakta; hem de o kadar güçlü ki.
İşte, Türkiye’yi diriltmiş olan insan.. Ona, inkârı mümkün olmayan bir heyecanla bakıyorum. Yaratıcı, eserine benziyor. Uzun ve aynı zamanda kuvvetli bir yüz, düşünceyi belirten derin kırışıklıkların yer aldığı geniş alın, enerji dolu çene, iki buzul gibi mavi gözler; işte ilk önce seçilenler. İnanılmaz bir soğukkanlılık, hiçbir şeyin bükemediği bir irade, nihayet güçlü düşünce ve sabırlı bir dikkat; işte çehrenin açıkladığı özellikler ki insanı büyülemekte. Öyle geliyor ki bu hatları gevşetecek bir gülümseme mümkün değil; ama gülümseme birdenbire ve şaşırtıcı bir tatlılıkla ortaya çıkıyor. Yaşı da belli olmuyor. Söylenenlere bakılırsa, Mustafa Kemal Paşa kırkbir yaşındadır. Kırışıklıklar derin, fakat bıyığı kumral, saçlar seyrelmiş, yumuşak görünümdedir. Mustafa Kemal Paşa’nın uykuya karşı inanılmaz şekilde karşı koyduğunu biliyorum. Yirmibir gün süren bütün Sakarya Savaşı boyunca, en uzunu ancak beş saat olmak üzere, altı gece uyuyabilmiştir. Anadolunun Birinci Adamı böyledir.
Kendisiyle konuşuyoruz. İşte bir olağandışılık... Bu insan, muhatapları ile konuşurken onları dinliyor. Devlet adamları ile sık teması olan bir kimse, bunun nadiren karşılaşılan bir durum olduğunu bilir. Alışıldığı üzere, devlet adamları ile konuştuğunuz zaman, bunlar kendi kehanetlerine inanmış olarak insanı hiç dinlemezler ve sizin onlara söyleyeceklerinizi farzederek önceden cevaplarını hazırlarlar. Sayabileceğim birçok devlet adamının tersine, Mustafa Kemal Paşa çok dinliyor, uzun zaman düşünüyor ve pek az cevap veriyor...”  Claude Farrere (Turquie Ressuscitee Paris 1930, p. 106-108-110-111.).
“Bu son yıllar boyunca, Türkiye’nin bütün tarihini Mustafa Kemal’in kişiliği doldurmaktadır. O, Sultanın ve Babıâli’nin ihanetine vicdanının isyan ettiği gün İstanbul’u terkedip, Osmanlı İmparatorluğu yerine millî Türk Devleti’ni kurmak üzere Samsun’a ayak basmıştır. Askerî zaferler, siyasî inkılâp, sosyal reformlar, hepsi onun eseridir. Bütün alanlarda ve en kritik durumlarda, her defasında izlenecek yolu çizen, uygulanacak yönteme karar veren ve uygulamayı yöneten odur. Savaş meydanlarında ne idiyse, bir İcraat adamı, bir idareci olarak da Devletin başında bulunmaktadır. (Devam edecek)