"Mustafa Kemal, çağdaş eserinden kıvanç duyarak, zaferlerinden tevazu ile bahseder, herkesin kalbine nüfuz etmeyi bilirdi. General Gouraud ile birlikte bulunduğu günü hiç unutmayacağım. Bu, Çanakkale Şehitleri Anıtının açılış töreni arifesinde Ankara'da idi. Hayatta kalan iki büyük insan yüz yüze ayakta duruyorlardı. Mustafa Kemal, kahramanlığın simgeleştirdiği, muhatabının boş ceket kolunu heyecanla göstererek, bana doğru eğildi ve alçak sesle: "Onun, Türk toprağında yatan şerefli kolu, iki millet arasında son derece değerli bir bağdır" dedi.
Gazi konuşmayı severdi; çünkü karşısındakini ikna etmek isterdi. Düşüncelerinde gerçekçi olup, düşlerinin bu sınırların dışına çıkmasına müsaade etmezdi. Bu, karakterinin en dikkat çekici özelliği idi. Özlemlerini frenlemeyi bilirdi." Charles de Chambrun (Le Figaro, 11 Novembre 1938).
***
"Türkler Wilson prensiplerini tam anlamıyla kabul etmişlerdi. Mütareke imzalamakla, İmparatorluğun bütün bölgelerinde Türk hâkimiyetinin, Başkan Wilson'un -onlar için gerçek sulh hakemi- el uzatılmaz bir dogması olduğundan şüphe etmiyorlardı. Bunlar birdenbire yıkılmıştır. Yargılandıkları duygusu bütün halk tabakalarına yayılmıştır. Hepsi, Çanakkale'de Türk zaferini canlandıran ve Alman'ın kibrine kafa tutan bir insanı, bir askeri, son harbin kahramanını hatırlamışlardır. Bu Berlin'in öğrencisi Enver değil, fakat onun can düşmanı, milleti ve Müslüman toplumlar tarafından tapılan Anafartalar'ın Mustafa Kemali'dir. O, Türkleri coşturan yeni düşüncenin, millî düşüncenin simgesi olacaktır. Bütün mukavemetin tarihi onun etrafında oluşacaktır." Berthe Georges-Gaulis (Le Nationalisme Turc. Paris, 1921, p. 56).
"...Mustafa Kemal efsanesi şu iki tarih arasında bulunur: Mayıs 1919-Ağustos 1922. Bu üç yıl boyunca Türk hareketi, insanüstü bir heyecan içinde gerçekleşmiş bir çeşit mucize olarak Asya tarihinde kalacaktır. Asya, Afrika buna iştirak ettiler; heyetleri, Ankara'da devlet kurucunun eserini çok yakından izlediler. O, soğukkanlılıkla, yorulmak bilmeyen bir takip fikriyle, bütün iyi niyetleri seferber etmeyi, heyecanları uyarmayı bilmiştir. Müslüman dünyasının ortak desteği, Britanya İmparatorluğu'nu yenmesini sağlamıştır." Berthe Georges-Gaulis (La Nouvelle Turquie. Paris 1924, p. 271).
"Bugünkü olaylara hâkim olan etkili kişinin özelliklerini ana çizgileriyle belirtmeden, Doğu'nun uyanış tarihini ele almak mümkün değildir. Onda, nadiren birleşmiş olan iki unsur yan yana bulunmaktadır: Askerî kumanda yeteneği, sivil örgütleme gücü.
Anadolu'nun şefi, kuvvetli şahsiyeti ile doğulu ruhu üzerinde derin tesirle onu değiştirmektedir. O olmadan, İslâmın yolunu bulmak için elli yıl daha fazla zaman alacağı söylenebilir.
Mustafa Kemal, bir çırpıda formülü ortaya koydu. Bu basit, kesin ve bir ulusu tanıdığını ifade eden formül, milletini yeni geleceklere doğru götürecektir. Berthe Georges-Gaulis (Angora, Constantinople, Londres, Ch. II, p. 25, Paris, 1922).