Ya siz "beklerken" atı alan Üsküdar'ı geçerse?..
Amerikan Savunma Bakanı James Mattis'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Endişelenmeyin, YPG ile ittifakımız tercihten değil, mecburiyetten, IŞİD bitince o da bitecek" dediğini aktaran "üst düzey kaynağı"na, Türkiye'nin tavrının ne olacağını sormuş Murat Yetkin.
Cevap:
"Bekleyip göreceğiz."
Tam da "devlet politikası"na sahip ülke cevabı!
Hık demiş "stratejik derinlik" zekasından düşmüş sanki!
Muazzam bir manevra kabiliyetinin eseri;
Bravo bu dahice hamleyi atana da, attırana da!
Da...
Siz "beklerken" YPG'nin, PKK'nın, Barzani'nin elleri armut toplamayacaktır zannımca.
Misal, Irak'ın kuzeyinde hazırlıkları tamamlanan "Kürdistan referandumu" kapıda. Ya, siz "beklerken" peşmerge nezaretindeki sandıktan "Kürdistan" çıkarsa?
Ya, siz "beklerken" ABD, güya kimliğini korumasına çalıştığınız Telafer'de kurduğu askeri üsle PKK'yı tam manasıyla kanatlarının altına alırsa?
Ya, siz "beklerken" yerini ve seri numaralarını bildiğiniz silahlar sınırlarınızda patlayıp da ciğerimizi yakarsa; öyle ya yerini, yurdunu, adını, sanını bildiğiniz bir "örgüt", yerini, sayısını, seri numaralarını bildiğiniz silahlarla, tanklarla, toplarla, uçaklarla neredeyse devleti başınıza yıkıyordu 15 Temmuz'da?
Velhasıl-ı kelam;
Ya, siz "beklerken" atı alan Üsküdar'ı geçmiş olursa diyorum...
"Sür eşeğini Niğde'ye" der de o "yedi cihana eyyyyyyy'leyen" kudretli iktidarınızı Orta Anadolu bozkırına hapsederse...
O zaman ne olacak?
Her devletin, milletin, dinin, etnik kimliğin "ateşten gömlek" giyerek sahaya çıktığı bir coğrafyada, alt mı, üst mü nasıl bir akıl, dibine kadar edilgenlikle kazanabileceğini düşünebilir bir varoluş mücadelesini!
***
NE BİTMEZ BARZANİ AŞKIYMIŞ BU ARKADAŞ
Barzani "Bütün hayatım Kürdistan'ın bağımsızlığı için geçti... Bağımsız bir Kürdistan'ın bayrağının gölgesinde ölmek istiyorum" diyor, bizimkiler hâlâ "Siz başkasınız, PKK başka..." kafasında...
Nesi başka Allah aşkına?
Evet iki bölücü oluşum arasında yapısal olarak farklar var ama varmayı hedefledikleri nihai hedef aynı değil mi sonuçta?
Biri koca puntolarla yazılı bir levha hazırlayıp, Türk Dışişleri'nin bütün makamlarına assa keşke:
- Barzanilerin babadan oğula "bütün dünya milletlerine kabul ettirmeye" yemin ettikleri "Kürdistan haritası"na göre "Irak'tan sonraki ikinci mücadele cepheleri Türkiye."
***
ŞAŞIRDIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV yayınında "açtı ağzını yumdu gözünü" tonunda konuştukça nasıl oldu da Oğuz Haksever'in yüreğine inmedi acaba! Aşırı dozda muhalefete bünye alışık değil sonuçta!
***
BUYURUN SİZE BİR ADET "ESKİ PARTİ ALIŞKANLIĞI"
Yeni partinin basın toplantısını eleştirirken kullandığım "eski parti alışkanlığı" ifadesi tam da bunu karşılıyordu işte:
MHP Genel Başkanı "basın toplantısı" yapıyor.
Salonda;
Birinci sırada, parti yöneticileri oturuyor.
İkinci sırada, parti yöneticileri oturuyor.
Üçüncü sırada, parti yöneticileri oturuyor.
Dördüncü sırada...
Milletvekilleri, kadın kolları, idari personel vd. diye sıralanıyorlar işte...
Gazeteciler ise, kendileriyle yapılacağı duyurulan toplantıda, ya en arka sıralarda, ya da ayakta...
Madem hak ettikleri saygıyı göstermeyeceksiniz niye çağırıyorsunuz gazetecileri oraya?
***
"OLMAZ ARTIK KAPI AÇIK"; ÇOK MATRAK KLİP ÇIKAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, istifalarla ilgili soru üzerine "Kapı açık, giren girer çıkan çıkar" deyince malum şarkı çınlamaya başladı kulaklarımda:
Laaay laaaaaaay, lalala lala lala laaaaaaayyyyyyyy!
Sosyal medyada matrak videolar hazırlayanlardan olsam bu "tıklanma rekoru" fırsatını kaçırmaz, dünkü toplantıdaki sözleri de kullanarak şöyle bir düet klibi hazırlardım sıcağı sıcağına:
"MHP GENEL MERKEZİ: Sardı korkular gelecek yıllar/ Düşündüm sensiz nasıl yaşanacaklar
MHP'DEN İHRAÇ EDİLENLER: Gözlerimde canlanacak yaptığın haksızlıklar / Her şey bambaşka olacak
MHP GENEL MERKEZİ: Olmaz artık kapı açık / Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık
MHP'DEN İHRAÇ EDİLENLER: Bir zamanlar sen de bana acımadın / Yalnız kaldım yıkılmadım ayaktayım
MHP'DEN İSTİFA EDENLER: Oh yaşadım yaşıyorum/Başım yukarda meydan okuyorum hayata ve sana / Gönlüm doluyor aşkla barıştım bak hayatla /Başladım yaşamaya hey heeeeeey!"
Nasıl? Şu suratsız Ankara havasını dağıtmaz mı sizce de!