Ya bir de kandırılsaydınız!..
Cumhurbaşkanı "aldatıldıklarını" tekraren ifade etmişti ama bu bilgi güncellendi; Başbakan, PYD'nin siyasi ayağı olarak kurulan "Suriye'nin Geleceği" partisiyle ilgili soruyu cevaplarken "Hangi kılıkta, hangi isimle gelirse gelsin bizi kandıramazlar" dedi.
***
"FETÖ" nasıl kandırdı peki?
Nasıl kandırdı ki, hâkim kılığında, savcı kılığında, belediye başkanı kılığında, milletvekili/bakan kılığında, asker/subay kılığında, polis kılığında, akademisyen kılığında, gazeteci kılığında, sivil toplum kuruluşu kılığında, dini cemaat kılığında memleketin her hücresine sızabildi?
Nasıl kandırdı ki, bu hain sürüsüne "ne istedilerse verildi"?
***
PKK nasıl kandırdı?
Nasıl kandırdı ki, tescilli teröristler Habur'dan "pişman değiliz" diye diye, "devlet otoritesi"ni, "hukuk devleti"ni ezip ellerini kollarını sallayarak girebildi?
Nasıl kandırdı ki; İmralı'daki cani neredeyse Nobel'lik(!) barış kişisi ilan edildi?
Nasıl kandırdı ki, "analar ağlamayacak" maskesiyle anamızı ağlattı "açılım süreci"?
***
Güneydoğu'daki birçok yerleşim merkezi "hayalet şehre" döndü; Türkiye'nin her yerinde mısır gibi bomba patlattı teröristler, üniversitelerde gencecik vatansever gençler katledildi, ay-yıldıza sarılı sıra sıra tabutların önünde cenaze namazı kıldırmaktan bitap düştü imamlar...
"Millî orduya kumpas kuruldu", devlet sırları düşmanlarımıza servis edildi, Cumhuriyet'e, demokrasiye, hukuk devletine, Gazi Meclis'e darbe indirildi, Türk Ordusunun uçakları, Türk Milletini bombaladı...
Kandırılmayan haliniz buysa bir de kandırılsanız kim bilir neler gelecekti başımıza!
***
Şekerleme yemesinler; hormonlu muz yesinler
Bu iktidarın "hayırla" yâd edebileceğimiz ender icraatlarından biriydi; Sağlık Bakanlığı'nın okul kantinlerinde satılan ürünlerle ilgili düzenlemesi.
Bakanlık bir adım daha attı ve şimdi de çikolata, gofret, şekerleme, cips, asit ve tatlandırıcılı içecekleri de kapsayan bu ürünlerin çocuk kanallarındaki reklamlarına yasak getirdi.
Çocuk gelişimi için (kaldı ki yetişkinler için de) sayısız zararı olan bu gıdaların tüketiminin (ya da en azından aşırı tüketiminin) önüne geçmeye çalışmaları sahiden de takdire şayan; bunları seve seve yedirmeyelim çocuklara.
Da...
Ne yedirelim?
Sebze, meyve, et, süt, yoğurt...
Alâ...
Peki nasıl?
Hayvancılık mı kaldı?
En ekonomik proteinler tavuk, yumurta; bin şahit lazım tavuk demek için tavuğa!
GDO belasının bulaşmadığı sebze-meyve mi kaldı?
Zehirlenmeyen toprak mı kaldı?
Şekerleme yedirmeyelim tamam da yerine hormonlu muz yedirerek mi sağlıklı yetiştirmiş olacağız çocuklarımızı?
Sağlık Bakanlığı niyet ettiği bu mücadelenin maksadına ulaşmasını istiyorsa meralara, tarım arazilerine göz dikenlerle, tohum politikalarıyla, taban fiyat politikalarıyla, özelleştirmelerle ve daha bir çok kalemle de mücadele etmeli eş zamanlı....
SORU-YORUM
Memlekette metrekare başına kaç dolandırıcı düşüyor acaba?
Bir de...
Bir de neden o logolar hep "inek" şeklinde; subliminal "sağmal" mesajı mı var vatandaşa?
***
GÜNÜN SÖZÜ
"Hakiki bilgelik, ahmaklıktan daha az cüretkardır. Bilge insan sıkça şüpheye düşer ve fikrini değiştirir. Ahmaksa dik kafalıdır ve şüphe etmez; kendi bilgisizliği dışında her şeyi bilir."
Akhenaton
***
Bi havuz problemi de değil aslında ama...
Evet arkadaşlar, kalemi kağıdı çıkarın hesap yapıyoruz;
5 yıl önce 2,5 dolar olan benzin bugün 1,5 dolara düşmüşse, 5 yıl önce 4.75 olan lira olan benzin bugün kaç liraya yükselmiştir?
a) Aaaa düşmemiş mi!
b) 6 TL
c) A Haber'e göre mi; ekonomik gerçeklere göre mi!
d) Hepsi
e) Hiçbiri
Hayır, bir havuz problemi de değil ama neden cevabı bulamadı yandaş da olsa okumuş-yazmış bu çocuklar acaba!
***
Kadınsız...
TBMM Başkanı iddia edildiği gibi kadın tiyatrocuların sahneye çıkmasına izin vermediyse erkek tiyatrocular da çıkmasaydı keşke...
Hani soruyoruz ya bazen "bu cesareti nereden alıyorlar" diye; tam da bu tavırsızlıktan işte!