Korona virüs salgınının da gelmesi ile birlikte dijital medya uygulamalarına talep arttı. Başta ülkemiz olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde sıklıkla kullanılan haberleşme uygulamalarının başında WhatsApp geliyor… Son derece yaygın olan uygulama, 2021 yılına kadar kullanıcılarının verilerine erişebiliyordu ancak WhatsApp’ın yeni yıl ile beraber Avrupa Birliği dışındaki ülkelerde zorunlu kıldığı yeni gizlilik ilkesi ile Facebook ve Instagram gibi diğer ortak şirketlerle kişisel verilerin paylaşılması öngörülüyor. Şirket, söz konusu gizlilik sözleşmesini imzalamayan kişilerin uygulamayı kullanamayacağını belirtiyor.
Bu kararın ardından başta Türkiye olmak üzere Avrupa dışındaki sosyal medya kullanıcıları, yapılanın ahlaki olmadığını belirterek WhatsApp’ı silme karar aldığını duyurdu. Sosyal medya kullanıcılarının tepkisinin ardından WhatsApp uygulamasının binlerce kişi tarafından kullanılmayı bırakıldığı öğrenildi. Yaşananların ardından şirketten resmi bir açıklama gelmezken, WhatsApp’ın geri adım atıp atmayacağı ise merak ediliyor.
Sosyal medyada da birçok kullanıcı ve uzman, WhatsApp’ın yeni sözleşmesi ile ilgili bilgilendirmede bulundu.
SÖZLEŞME NEYİ İÇERİYOR?
Peki, son günlere damgasını vuran WhatsApp gizlilik sözleşmesi neyi içeriyor? Sözleşmeyi onaylayan bir kullanıcı, kendisi ile ilgili nelere izin verebilecek? İşte elden ele yayılan bilgilerin özeti…
Bugüne kadar WhatsApp bütün verilerimizi alabiliyordu. Ama kullanamıyordu, şimdi bundan sonra kullanmak üzere bir sözleşme imzalatıyor bizlere. Bu durum daha önceki gibiler değil. Veri olarak sadece yazışmalar değil, gönderilen fotoğraflardan, ses kayıtlarına, hesap numaralarına kadar birçok veri, WhatsApp ve bağlı şirketler tarafından kullanılabilecek.
EN TEHLİKELİSİ SES TAKLİDİ
En tehlikeli verinin ise ses kayıtları olduğu belirtiliyor. Çünkü, yeni gelişen uygulamalarla birlikte sesler yüzde 97 oranına kadar taklit edilebiliyor. Bankaların da ses kayıtları ile işlem yapmayı artırmasının ardından, birçok kişinin kişisel verileri de tehlikeye girebiliyor. Bilindiği üzere kişinin sesini taklit etmede ses oranı arttıkça, eldeki verinin artması ile birlikte daha iyi ses taklidi yapılabiliyor. Bu da sözleşmenin kabul edilmemesi gerektiğinin nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bazı kişilerin, ‘benim verilerimi mi çalacaklar’ şeklindeki söylemlerinin gerçekçi olmadığını kaydeden uzmanlar, Türkiye geneli için böyle bir durumun büyük sonuçlar doğurabileceğini aktarıyor. Hatta konu ile ilgili ortaya atılan flaş bir iddiaya göre, WhatsApp'ın yakın bir zamanda Türkiye'de yasaklanabileceğini içeriyor.
Uzmanlar, sözleşmenin çok sıkı incelendikten ve üzerinden düşünüldükten sonra bir karar verilmesi gerekliliği üzerinde duruyor.