"Sirkadiyen ritim" diye de bilinen vücudun biyolojik saati, geceleri uyumamızın sebebi olduğu gibi, davranışlarımız ve bedensel işlevlerimizi de ciddi şekilde etkileyen bir olgu.
Tıbbi bir yayın organı olan Lancet'ta yayımlanan araştırmaya göre, kalp, sabah saatlerine kıyasla öğleden sonra daha güçlü ve ameliyata bu saatlerde daha dayanıklı.
Kalp kapakçığı değişiminin içinde bulunduğu ameliyatlarda doktorların kalbi durdurması gerekiyor. Bu durum da kalp dokusundaki oksijen dolaşımının azalması nedeniyle, organı baskı altına alıyor.
Doktorlar ve araştırmacılar, kalp krizi, kalp yetmezliği ve ameliyat sonrası ölüm gibi komplikasyonları incelemeye aldı ve şu sonuca vardı:
Sabah saatlerinde operasyon yapılan 298 hastadan 54'ü bu problemleri yaşadı.
Öğleden sonra operasyon yapılan 298 hastadan ise 28'i bu problemleri yaşadı.
Öğleden sonra operasyon yapılan hastaların komplikasyon yaşama riski yarı yarıya azaldı
'RİSK GÖRÜLEN HASTALARIN AMELİYATLARI İÇİN UYGULANABİLİR'
Araştırmayı gerçekleştiren isimlerden Pasteur de Lille Enstitüsü'nden Bart Staels, BBC'ye, "Biz insanların kalp ameliyatı olmaktan korkmasını istemiyoruz" açıklamasını yaptı.
Staels, ameliyatların sadece öğleden sonra saatlerinde gerçekleştirilmesinin de hastaneler açısından imkansız olduğunu vurguladı.
Profesör Staels, bu araştırmanın sonuçlarının, risk görülen hastaların ameliyatları için uygulanabileceğini de ekledi.
İngiliz moleculer biyoloji uzmanı John O'Neill de araştırma sonuçlarını katılarak, "Kardiyovasküler sistemimizin en yüksek verimine akşam üstü saatlerinde ulaşıyor. Atletler de en iyi zamanlarını bu saatlerde yaparlar" dedi.
Araştırmayı yayımlayan bilim insanları, vücut saatinin başka ameliyatlarda rol oynayıp oynamadığına ilişkin incelemeler yapılacağını da duyurdu.