Gündemimiz corona olunca evde kalanlar, tek meşgaleleri haline gelen sosyal medyanın kirli bilgi bombardımanına maruz kalıyor.
Herkes corona konusunda kendine gelen her mesajı ilgili ilgisiz doğru yanlış demeden birbirine gönderiyor. Hatta bazıları bunu iyilik için yaptığını zannederek yapmakta. Ancak bu arada dolaylı yoldan da olsa tıbbi tavsiye verdiklerine aslında "doktorluk" yaptıklarının farkında değiller. Bu bilinçsiz tıbbi tavsiye verme işi herhangi bir eğitim, bilgi, lisans ve sertifika olmadan yapılınca tabii ki ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Bu tavsiyeler karşısında çok hassas olmak gerekiyor. Ehil olmayan kişilerin tavsiyelerine uyulduğu takdirde insanların sağlığının zarara uğraması mümkün.
Örneğin birkaç gün önce bir hastam acil servise felç ile geldi. Beyin kanaması geçirmiş. Bu hastam bir tanıdığının sosyal medyada paylaştığı mesajda bazı tansiyon ilaçlarının coronavirüsün vücuda girmesini kolaylaştırdığını ve alınmaması gerektiğini okuyor. Paniğe kapılıp tansiyon ilacını 2-3 gün boyunca almıyor. Dolayısıyla da tansiyonu kabul edilemeyecek kadar yükseliyor. Sonunda bir beyin damarı çatlıyor. Kendisi, şu anda felce bağlı geri dönüşümsüz bir takım hasarlara sahip halde.
Bir kaç hafta önce bir yazı internette dolaşmaya başladı. Yazıda, vücudumuzda ACE reseptörlerin akciğerlerde de bulunduğu ve coronavirüsün de bu reseptörlere bağlanıp hücreye girmesinin kolaylaştığı, bu sebepten de bu ilaçların alınmaması gerektiği belirtiliyordu. Ancak gerçek, bunun tam tersiydi.
Önce çeşitli ülkelerin sağlık bakanlıkları doktorlarına sakın hastalarınızın ilaçlarını değiştirmeyin, biz buna yönelik geçer bir delil bulamadık dediler. Fakat daha sonra bilim adamları, yaptıkları incelemeler sonucunda bu tansiyon ilaçlarının tam tersine bu reseptörleri bloke ya da inhibe ederek zaten virus tarafından kullanılmayacak hale getirildiğini, bu sebepten dolayı aslında tam tersine koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkardılar.
Tabii ki, bu demek değildir ki normal insanlar tansiyon ilacı almaya başlasın... Ancak alanların da bırakmasına hiç gerek yok.
***
Bir başka asparagas haber de virüslerin girmiş olduğu vücuttan besin, gıda alarak kendilerini replike edip çoğaldığı ve bu yüzden de vitaminlerin, özellikle C vitamininin alınmaması gerektiği şeklindeydi. Güya bunlar vücudumuzu kuvvetlendirdiği için bizden kuvvet alan virüsün daha da kuvvetli bir şekilde üreyeceğinden dolayı vitamin alınmaması tavsiyeleri de sosyal medyada dolaşmaya başladı.
Buna şöyle cevap vereceğim;
Şu anda bir çok ülkede corona tedavi protokolünde damardan C-vit verilmektedir. Hastanede, hem de yüksek dozda!
Normalde hastanelerde damardan C-vit verilmesi rutin bir işlem değildir. C-vit'in normal günlük dozu 500 mg ile 1 gram arasında olan ve hasta olan insanlara 2 gram gibi yüksek doz alınması tavsiye edilirken, corona hastalarına 4 gram gibi hele bir de damardan her gün verilmesi bence bu düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunu yeterince göstermektedir.
***
Bilgi kirliliğinden söz açılmışken başka bir konuya değinmeden edemeyeceğim.Bir de internette dolaşan bazı videolar var. Bunlarda daha çok, bu hasta insanların coronavirüsden dolayı olmayıp değişik bir takım teknolojilerin yan etkisi olduğu savunuluyor. Aslında coronavirüsü diye bir şeyin dünyada olmadığını bunların ya 5G telefonlar ya da başka bir takım kimyasallar ve teknolojik sebeplerden dolayı ortaya çıktığını iddia ediliyor.
Buna fazla uzun cevap vermeye gerek yok. Bir çok ülkedeki hastanelerde doktorlar yaptıkları testleri mikroskobun altına yatırarak virüsü görmekte, varlığını ve bulaşıcılığını kanıtladı. Dört sınıf arkadaşım virüsü kaptı ve biri vefat etti. Sosyal mesafeyi ya da maske uygulaması gibi önlemlere direnç göstermek, "Corona diye birsey yok, bunlar palavra" denilmesi bence akıl dışı.
***
Bugün bu hastalığın tedavisi için kullanılan değişik ilaçlar var. Kimisi deneme aşamasında olsa da kimisi yeni üretilen, kimisi ise zaten var olan, başka şey için kullanılan fakat bu virüs için de etkili olduğu görülmüş olan bir çok ilaç şu anda dünyanın dört b.ir yanında kullanılmakta. Hatta aşı da üretilmiş olup her ne kadar insan deneyleri tamamlanmamış olsa da insanlara gönüllülere imza karşılığı uygulanmakta.
Gelişmeler olumlu, bugün Çin hastalık bizde bitti deyip sokağa çıkma yasağını kaldırdı.
Yani olay ciddi ancak panik yapılacak bir durum yok. Çünkü panik yaptığımız zaman stresin salgılayacağı kortizol, immün sistemimizi düşüreceği için resmen virüse gel beni ye demiş oluyoruz. Sağlıklı günler.