Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR
Sabahattin ÖNKİBAR

Ve TSK karşı taarruza geçti!

Hiç kimse Atila Işık Paşa’nın Kara Kuvvetleri Komutanlığı gibi çocuklarına bırakabileceği en şanlı manevi mirası elinin tersiyle itmesini sadece Işık Paşa’nın TSK’ya olan müthiş gönül bağı, sorumluluk duygusu ve ahde vefa olarak yorumlamamalıdır, tersine yapılan hiçbir siyasinin yapamayacağı şekilde bireysel bir feragat olmasının yanı sıra TSK’nın kurum olarak karşı taarruza geçmesi hadisesidir.
Evet Atila Paşa’nın aldığı istifa kararı aslında kurumsal bir isyanın dışa vurumudur ve göreceksiniz bundan sonra, ki muhtemelen referandumun akabinde bazı şeyler peşi sıra gelecek mesela TSK’nın bildiği ve açıklanacağı ifade edilen kimi bilgiler artık ifşa olunacak, dahası AKP’ye operasyon yapan yerli işbirlikçilerle göğüs göğse bir muharebe başlayacaktır.
Atila Işık’ın istifası Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt’ın AKP’ye ram olmasıyla başlayan sürece, aşağının bastırmasıyla İlker Başbuğ’un giderayak isyan etmesi hadisesidir!
Bundan sonra beklenen safların keskinleşeceği ve AKP ile TSK’nın örtülü olarak muharebesidir.
Asker AKP’ye yeni bir istismar imkanını vermeksizin kollarını sıvayacak ve karşı psikolojik operasyonlar yapacaktır.
Atila Paşa’nın koca bir makamı TSK’ya ve ülkenin geleceğine bağlılık adına elinin tersiye itmesi TSK’da Pentagon yandaşlarının yanı sıra Atatürkçü-Millici generallerin de bulunduğunun teyididir.
Işık Paşa verdiği emeklilik dilekçesi ile, Erdoğan TSK’ya diz çöktürdü manşetlerini de ters-yüz etmiş oldu.
Hayır, Erdoğan-Gül ikilisi bu yaşananlardan sonra Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığına zor razı olurlar, ancak TSK içinde de o makama atanacak adamı bulamazlar!
Öyle, çünkü Atila Paşa’nın TSK’ya vefa ve teamüllere saygı gereği elinin tersiyle ittiği bir makamı hiç kimse istemez, isteyen olursa o isim peşinen AKP’nin yardakçısı ve TSK’daki adamı diye afişe olacaktır.
Bu durumda görünen, dünyanın 5. büyük ordusunun Kara Kuvvetlerinin kumandansız kalacağıdır ki sadece bu bile AKP’nin Türkiye’yi getirdiği noktayı göstermesi bağlamında çok önem taşıyor.
Bu arada Işık Koşaner Paşa’nın bu satırların yazıldığı saatlerde Çankaya Köşkü’ne çıkması da ilginç bir gelişmedir ve muhtemeldir ki Koşaner Paşa müstakbel Genelkurmay Başkanı olarak duruma el koymuştur!
Zerre abartmıyorum Ankara’da sadece meteorolojik hava değil, siyasi hava da kurşun gibi ağır!
AKP ve Erdoğan, TSK’yı alet edip siyaset yapayım ve fırsatını bulmuşken burnunu sürteyim derken askeri çileden çıkarmış durumda!


KEKLİK...
AKP oy için ibadete yasak getirdi!

Ramazan Bayramında umreye gitmek büyük sevap ve ibadet, öyle olduğu için de Müslümanlar her bayram akın akın Kabe’ye koşar. Her yıl olduğu gibi bu sene de 80 bin kişi bu kutsal ziyaret için müracaatta bulundu. Vay sen misin bunu yapan, AKP ve Tayyip Erdoğan hemen müdahil oldu ve Ramazan Bayramında umre ziyaretine sınır getirdi. Evet yanlış okumuyorsunuz, Başbakan tarafından bu yönde verilen bir emrin olduğu dün medyaya yansımış durumda. Peki Başbakan bunu niye mi yaptı? Bayramın hemen sonrası yani 12 Eylül’de referandum var da ondan! Tayyip Bey umreye gidenleri AKP adına çantada keklik gördüğü için, oylar ziyan olmasın diye ibadete engel oluyor... Mukaddesatçı Başbakan’ın yaptığına bakar mısınız? Ona göre AKP’ye oy vermek Allah’a ibadetten daha önemli, öyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Bir bu tabloya bakın bir de lafa gelince mangalda kül bırakmayan yazlıkçı hayırcıların “Ayol bir oy için ben tatilimi bozamam” cakalarına bakın... Elbette bu kafayla AKP var olmaya devam edecek!


POLİTİK...
Gül için kriz değil bayram günü!

Televizyonlarda ya da gazetelerde gördünüz, beraber yenen yemekte YAŞ üyesi Orgenerallerin yüzlerinden düşen bin parça iken Cumhurbaşkanı boyuna gülümsüyor ve adeta; “Ben rövanşı böyle alırım” diyor.. Türkiye neredeyse bir hafta boyunca YAŞ ile yatıp kalkar ve hâlâ Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri Komutanı belli değilken ve de Genelkurmay’ın ışıkları sabaha kadar sönmezken Cumhurbaşkanı, “Ne krizi canım, her şey yolunda” diyebiliyor... Daha önce de yazdık, Tayyip Bey tavrını net ortaya koyan, içi-dışı bir yani dobra biri, oysa Abdullah Bey gülerek icraat yapıyor... Sinsi demeyeyim de politik!

GÖRÜNTÜ...
BBP’nin evet gerekçesi ve Vedat Bilgin!

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile geçmişteki yakın ilişkimizi bilen isimlerden biri olan BBP Teşkilat Başkanı Remzi Çayır aradı ve BBP olarak neden evet diyeceklerini açıkladı. Çayır’a göre bu referandumda evet diyerek 12 Eylül’den hesap sorulacak ve solun işgalindeki yargı sağa geçecekmiş! BBP olarak önümüzdeki seçime girmeye mecbur olduklarını söyledi... Remzi Çayır’a iddia edildiği gibi yargının sağ’a değil, dincilere geçeceğini ve aslında yargı gibi bir kurumda sağ-sol-dinci benzeri bir yapılanmanın dehşet bir şey olduğunu söyleyerek, yargı geçmişte solun işgali altında idiyse pek çok ülkücünün nasıl beraat ettiğini sordum. Keza Çayır’a BBP’nin seçime gireceğini ama 5 önemli isminin AKP’den aday yapılacağı kesin istihbaratımı açıkladım... Gelelim Vedat Bilgin’e... Ne yalan söyleyeyim bu arkadaşı izlediğimde “Bu adam nasıl Bahçeli’ye danışman olabilir” diye hep düşündüm. Zira Vedat Hoca epey bir zamandır devşirilmiş gibi görüntüler veriyor...

Yazarın Diğer Yazıları