Bu kurbiyyet(yakınlık) ve sonra bu siperler üzerindeki hâdiseler diyebiliriz ki, kendilerine bir mevkii mahsus ve bir şöhreti tarihiye temin etmiştir. Bu siperlerin karşısında bulunan düşman siperleri, gerileri Korkuderesi'ne inen bir yar kenarında inşa edilmiş olmak itibarıyla bir mahiyeti mahsuseyi haizdir. Mezkûr siperlerdeki düşman daima ürkek bir halde idi. Bunun işte numaralarını söylediğimiz siperlerimize karşı faaliyetleri, tecavüzleri, hemen hiçbir gece eksik olmazdı. Üstünden bombalar atılmak, tahtezzemin lağımlar infilâkı ile bu siperlerimiz âdeta bir cehenneme çevrilmekte idi. Tabii karşımızdaki düşman siperleri de hemen aynı halde idi. Düşmanın bombalarından vukua gelecek telefatı tenkis(azaltmak) edebilmek maksadıyla bu siperler üzerine kalaslar örttürmüştük.
Onlar bu kalaslara ikide bir "mayii muhrik şişeler"i atıyorlar, siperlerde yangın tevlid(vücuda getirmek) ediyorlardı. Kesif alevler ve dumanlar o siperlerin üstünden hiç ayrılmazdı. Tabii biz oralarda pek çok telefat vermekte idik. Fakat buna rağmen şeci(kahraman, yiğit), mütevekkil(Allah'a güvenen) askerlerimiz bütün bu yangın, lağım, bomba infilâklarına göğüs geriyorlar, şayanı gıpta bir metîn azimle yerlerini muhafaza ediyorlar, düşmana mukabelede bulunuyorlardı. 30, 31'den ve 1 hazirandan 16 hazirana kadar mühim hadiseler yok.
Fakat Mustafa Kemal Paşa 16 haziranda fırkasının sağ cenahında cidden kanlı bir muharebe yapmış. Ve o günden itibaren 24 temmuza kadar fırka cephesinde mühim hâdise olmamış. Yalnız 29 haziranda yine düşman bir kısım cephemize taarruz etmiş ve tartedilmiş. 24 temmuz günü, fırkasının cephesine topçu ateşi başlamış. Bu ateş evvelce mutat dahilindeki derecede imiş. Ancak öğleden sonra şiddetini peyderpey artırmış. Düşman Mustafa Kemal Bey'in fırkasının sol cenahında bir taarruz hazırlığı ima eder surette, şiddetli topçu ateşi istimal etmekte imiş. Filhakika hemen arkasından Kanlısırt'ta taarruza geçmiş. Ve teşebbüsünde sühuletle muvaffak olmuş. Muharebe bütün cephe üzerinde, hem de pek şiddetli olmak şartıyla gece dahi devam ediyormuş. Paşanın cephesinin gerisinde, Anafarta mıntıkası dahilinde bulunan Ağıldere civarında sürekli ateşleri işitiliyormuş.
Düşman gece yarısından yarım saat sonra Paşanın fırkasına taarruz eder. Ve tekmil siperlerimizde, hattâ gerilerimizdeki havalilerde vesaitinin azamî derecesini istimal eder: Yağlı paçavralar, tahtezzemin lağım infilâkları, muhtelif nevide bombalar! Kara ve deniz topçuları fırkanın cephesini mütemadiyen sarsmakta imiş.
Saat dakika 1 10 evvelde Mustafa Kemal Bey kıt'alarının nazarı dikkatini şu suretle celbetmiş!
"Vaziyeti umumiye pek mühimdir. Kumandanlardan, zabitlerden her vakitkinden ziyade fevkalâde intibah ve mesaii fedakârane isterim."
Sonra saat 3.30 evvelde de diğer bir emirle düşmanın bütün teşebbüslerini kıracak teyakkuz lüzumunu tekrar etmiş.
25 temmuz günü saat 4 evvelden itibaren düşman topçusu azamî faaliyetle ateş ediyormuş. Siperlerimizle rahı mesturlarımız da ehemmiyetli bir surette yıkılmaya devam ediyormuş. Saat 4.45 evvelde düşman fırka cephesine hücuma kalkmış. Fakat bütün hücumları askerimizin metaneti sayesinde az bir zaman içinde kâmilen mahvedilmiştir. Düşmanlarımız dehşetli zayiata uğramışlar, hattâ bazı siperlerimize girmeye muvaffak olan kısımları da orada siperler içinde itlâf edilivermişler. (Devam edecek)