Vatani görev
O güzelim Erkin Koray şarkısına eşlik edenler, bir gün sahiden de olacağına ihtimal vermiş midirler bilmem. Müjdeler olsun! Oldu işte! Onlar konuşur, AKP yapar;
Kızları da alıyorlar askere!
Doğum yapan bütün kadınlar "vatan hizmeti" yapmış sayılıyor bundan böyle!
Bir nevi geri hizmet gibi düşünün.
Bir de cömertler; sürede "pozitif ayrımcılık" bile yapmışlar:
9 ay 10 gün!
Eh kısa dönemin yerini tutmaz belki ama kısaltılmış dönem sayılabilir pekala.
Sonrası açlık, açıklık, uyuşturucudan fuhuşa yığınla tehlike var, çocuk büyütmek hiç kolay değil bu devirde, doğru. Buradan bakarsan azıcık uzuyor tabii;
Ebedi bedelli!
Ama olsun; vatan sizden "çocuk" bekler;
Hain pusuydu, kanlı tuzaktı, kalleş saldırıydı, mayındı, bombaydı, roketatardı, ağır silahtı, şimdi başımıza bir de "insansız hava araçlı saldırı planları" çıktı; eldekiler tükendi malum, ölecek "çocuk" kalmadı. (Ha saraylarda, köşklerde, konutlarda filan ikamet eden yaşdaşları var da "çocuk"tan ziyade "şehzade" diye biliniyor onlar da. Yahut kafadan "paşa"!)
Haydi kadınlar vatan sizden hizmet bekler;
Doğurmazsanız, maazallah nesli tükenirse bu "yiğit" sürüsünün, beceriksizliklerinin, basiretsizliklerinin, gafletlerinin, ihanet süreçlerinin bedelini kime ödetecekler?
*
Ya bağırsaklarını temizliyorlarsa!
Hiç unutmuyorum;
Cumhuriyetin "özgül ağırlığa" sahip makamlarının temsilcileri, aynı zamanda devletin kuruluş mücadelesi de olan Türk Kurtuluş Savaşı'nı veren kadroların halefleri durumundaki ordu komutanlarının gözaltına alındığı günlerde "taşları bağlayıp, köpekleri salıyorsunuz, bu nasıl iş" diye itiraz edenlere cevaben "Türkiye iyi bir noktaya gidiyor, bu bağırsakların temizlenmesidir" demişti Bülent Arınç.
Memlekete "orduevinden de bir ordu komutanının alınabileceği"ni göstermiş olmaktan dolayı gururluydu. Nihayet(!) "dokunulmazlara" dokunuluyor, "vesayet" sona eriyordu.
Günlerdir kurucularından olduğunu partinin yöneticileriyle devam eden polemiğini ve "özgül ağırlığına" bakılmaksızın eski yol arkadaşları tarafından "linç edilişi" karşısında dillendirdiği isyanı izlerken sormadan edemiyorum:
Şimdi Tayyip Erdoğan, Yalçın Akdoğan veya bir başkası çıkıp da, söz konusu olan parti tabanının "kırmızı çizgisi" durumundaki isimler dahi olsa "herkese dokunabileceğini", kim olursa olsun parti yapısı yahut hükümet üzerinde "vesayet" kurmasına izin verilmeyeceğini kanıtladıklarından hareketle "AKP iyi bir yere gidiyor, bu bağırsakların temizlenmesidir" dese, Bülent Bey ne hisseder acaba?