Vatandaşlıktan atın!

Ak Parti Genel Başkan Vekili, R. T. Erdoğan'dan sonraki isim Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'la bir kere karşılaştım. O sıra daha parti kurmamıştı. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı'ydı. Gazetemizi ziyaret etmişti. Yıl 2006.

Papa Türkiye'ye gelecekti. Gelmeden önce Müslümanlara karşı bir tavır sergilemişti. Saadet Partisi, Papa'nın gelişini protesto için miting düzenleyecekti. Bu vesileyle Numan Kurtulmuş ve iki arkadaşı geldiler. Konuştuk. 26 Kasım 2006 günkü yazımdan:

"Numan Kurtulmuş Bey, mütevazı ve kendisinden emin bir şahsiyet... Böyle bir şahsiyetin varlığı Saadet Partisi için bir şans./Sohbetimiz çokluk Papa'nın ziyareti ve bugünkü protesto mitingi üzerineydi. AKP'nin icraatını da tenkit etmemek olmazdı. AKP'liler geçmişte Papa ve Fener hakkında söylediklerini yutma bir tarafa tam tersini konuşuyorlardı. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Bey: 'Diyalog diyorlar, hoşgörü diyorlar. İslâm izzet ve şeref dinidir. Kimse bizim millî değerlerimize hakaret edemez. Papa maalesef izzet ve şerefimize lâf etmiştir. Biz kimseye hakaret etmiyoruz, kimse de bize hakaret etmemelidir." dedi. Doğru..."

Başka şeyler de konuşmuştuk. Elbette Ak Parti'yi tenkit ediyordu ama öyle vurup kırıp dökmüyordu. Sakince ortak noktalarda duruyor, olması gerekeni hatırlatıyordu. Sevmiştim Numan Bey'i.

"İlim adamı" Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kanun Hükmünde Kararname ile işlerinden atılanlar hakkında öyle laflar etti ki, küçük dilimi yuttum desem yeridir. Tarih: 4 Ocak 2020. Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş'ın canlı yayınlanan Eşit Ağırlık Özel programına katılıyor:

"KHK adına konuşanlara da bu millet adına şu ricada bulunuyorum. Yani sanki hiç 15 Temmuz olmamış gibi, (sunucu Erdoğan Aktaş'a dönerek ve silah işareti yaparak) siz yaşadınız televizyon kanalında burnunuzun dibinde o darbeci askerlerle karşılaştınız. Sizi ordan kurtaran o milletin bağrışlarını, 'Ya Allah, Bismillah, Allahuekber" sadalarını dinlediniz... Hiç bunlar olmamış gibi... Eğer darbe olsaydı KHK diye şikâyet edenlerin büyük çoğunluğu darbeci hükûmetin önemli yerlerine gelmeyecek insanlarmış gibi... Bunlara gözyaşı dökmenin, bunlara ağıtlar yakmanın yanlış olduğu kanaatindeyim. Ama kusura bakmayın, örgüt üyesi adam öldürmemiş. Biz hep büyük suç işleyen, örgütsel suç işleyen... ya da bomba atmamış, bu adamları şey yapacaksak... O zaman bu devasa terör örgütünü nereye koyacağız? Bütün suçu o zaman getirip o gün uçakları kaldıran, uçakları kaldırma talimatı veren, sizin televizyon kanalınızı basan gibi fiilen o olaya... o da kaç kişidir. Kaç yüz kişidir. O zaman terör örgütünü tamamen minimal bir terör çetesi hâline getirmiş olursunuz ki terör örgütünün arkasındaki ana güçle mücadele etmek mümkün olmaz. Dolayısıyla KHK'yı doğru bir zeminde tartışmak lâzım."

Darbecilere lanetimi çok önceden beri yazarım. Örgüt bağı tespit edilmemişse kimi suçlayıp da işinden edersiniz? KHK ile attınız ama mahkemeler suç unsuru bulamadılar... Bu keyfî uygulamaya girmez mi? Aç bırakıyorsun, bütün ailesini mahkûm ediyorsun, çocuklarını mahkûm ediyorsun. Vatandaşlıktan da atın o zaman!

Numan Bey, meselemiz insanlık. Asıl kananlar, aldananlar, övgüde sınır tanımayanlar, dolaydan örgütü büyütenler, sonra kandıklarını bizzat söyleyenler, Allah affetsin, diyenler iktidardakiler. Hepsi işsiz bırakılmalı, açlığa mahkûm edilmeli.

Zanla koşulur mu? Sadece iki ayet-i kerîmeyi hatırlatacağım: Hucurât, 49/12, Nur, 24/12.

Yazarın Diğer Yazıları