Vatandaş en çok rüşvete karşı
Rüşvet mi, ASLA...
Ülke çapında, yapılan araştırmada rüşvet için vatandaşların büyük çoğunluğu “Ahlaken ayıp ve haram” derken, yüzde 0.8 ise normal ve sakıncasız buldu
Tüm Türkiye çapında yapılan ve bu yıl yayınlanan “Etik Algılar Araştırması” ülke insanımızla ilgili ilginç ve çarpıcı gerçekleri gözler önüne serdi. Odak Araştırma, tarafından hazırlanan ve yayınlanan raporda rüşvet alma ve vermeden, vergi kaçırmaya, siyasi yaşamda politikacıların vaatlerinden, parti değiştirmeye kadar bir çok konuda vatandaşların görüşü yer alıyor. Mehmet Sıddık Ensari (Genel Müdür-DİE eski başkanı), Doç.Dr. Cengiz Yılmaz (Boğaziçi Ün. Öğretim Üyesi), Doç. Dr.T. Sabri Erdil (Marmara Ün. Öğretim Üyesi) ve Doç.Dr. Lütfihak Alpkan (Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi) Başkanlığında 10 uzmandan oluşan ekibin araştırması, toplumu yönlendirmeden doğru bilgilendirmeyi hedefliyor.
Araştırmada kullanılan yöntem
Araştırmanın amacına uygun hazırlanan soru formu anketörler tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile kağıt-kalem kullanılarak, seçmen tanımına giren 1674 katılımcıya uygulandı.
Araştırma; Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Samsun, Trabzon, Van, Zonguldak illerinde ve bu illere bağlı 85 ilçe, 431 mahalle, 39 köyde tesadüfi olarak belirlenen katılımcılar ile gerçekleştirildi.
Ekonomi ve rüşvete bakış
Yapılan araştırmada ortaya çıkan en ilginç bulgulardan bazıları da ekonomik hayat ve rüşvet alma ile ilgili olan bölüm. Bu konularda “Kanunen Yasak” olgusu en fazla memur ve bürokrat kökenli vatandaşlarda görülürken, köy ve çiftçi kökenli yurttaşlarda ise “Günah ve Haram” cevabı daha yüksek oranda. Vergi kaçırmada höş görüsü olmayan kesim olarak ise kadınlar, erkeklerden baskın çıkmakta. Rüşvet alma ile ilgili verilen cevaplara göre ülkemiz insanını yüzde 0.8’i hiç bir sakıncası yok derken yüzde 65’i kanunen yasak, yüzde 61.4’ü haram, yüzde 36’sı ahlaken ayıp, yüzde 0.5’i ise hiç fikrim yok diyor. Rüşvet vermede de oranlar değişse de ayni sıralama görülüyor. Vergi kaçırmada sakıncası yoktur diyenler yüzde1 de kalırken kanunen yasak diyenler yüzde 67.9, günah ve haram sayanlar yüzde 56.7 ve ahlaksız olarak bulanlar yüzde 31.2, fikrim yok diyenler ise yüzde 0.5 olarak belirleniyor.
Faiz ve şans oyunlarında durum
Ülkemiz insanının bakış açılarıyla ilgili bir başka ilginc durum da faiz alma ve şans oyunlarında ortaya çıkıyor. Faiz almayı insanlarımızın yüzde 7.8’i normal buluyor, yüzde 66.7’si ise dinen haram sayıyor. Kanunen yasak diyenler yüzde 34.2 olurken ahlaken ayıp, yüzde 25.2 ve fikrim yok diyenler yüzde 2.3 oldu. Şans oyunlarında ise hiç bir sakıncası yoktur diyenler yüzde 28’e çıkarken dini açıdan günah sayanlar, yüzde 53.5 lik kısmı oluşturdu. Yüzde 16, kanunen yasak derken, yüzde 14.2 lik bölüm şans oyunlarının ahlaken ayıp olduğunu söyledi.
Siyasi yaşam ve politikacılar
Odak’ın “Etik Algılar Araştırma” sında Türk insanıyla ilgili diğer bir ilginç bölüm, siyası yaşam konusunda ortaya çıkıyor. Seçmenimiz, seçim öncesi politikacıların tutulmayacak vaatlerde bulunmasını ağarlıklı olarak ahlaken ayıp sayıyor. Seçim öncesi seçmene hediye dağıtılması konusunda, “Sakıncası yoktur” diyenler arasında Akdeniz. Karadeniz ve Güney Doğu Anadolu yüzde 20-35’e varan oranlarlara başı çekiyor. Tüm seçmenlerin en fazla karşı çıktıkları konu ise “Seçim esnasında sandıkta hile yapılması”.
Başka partiye transfer ahlaksızlık
Vatandaşlar genelde partiler arası transfere sıcak bakmıyor. Seçmenlerin yüzde 60.8’i parti değiştirmeyi ahlaken ayıp buluyor. Normal karşılayanlar ise yüzde 5.6’da kalıyor. Seçmene tutamayacağı vaatte bulunma, vatandaşın yüzde 70.3’ünce ayıplanıyor. Yüzde 27.1 ise böyle bir davranışı dinen günah sayıyor. Kanunen yasak diyenler 14.9, hiç bir sakınca bulmayanalr yüzde 3.1’de kalıyor. Fikri olmayanlar ise yüzde 3.6.
Odak Araştırma, tarafından hazırlanan ve yayınlanan rapor, insanımızla ilgili ilginç ve çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor. Çalışmada toplumumuzun, ahlaki olaylar karşısındaki genel yargıları ortaya konuyor.